KUZEY Kıbrıs’ın markalaşmış kahvesi Oza Kahve, Aytac Foods distribütörlüğünde İngiltere’de gıda sektöründe yerini aldı.
KUZEY Kıbrıs’ın markalaşmış kahvesi Oza Kahve, Aytac Foods distribütörlüğünde İngiltere’de gıda sektöründe yerini aldı.
Geçen hafta sonu düzenlenen Kıbrıs Türk Kültür Festivali’nde açtığı stant ile görücüye çıkan Oza Kahve, kahve içmeyi yaşam biçimi haline getirenleri arzu ettiği lezzet ve çeşitleriyle marketlerden temin edilebilecek.
Oza Kahve’nin direktörlerinden Akan Oza ve Aytac Foods Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ercan festival boyunca ziyaretçileri bilgilendirdi.
Kuruluşu 1984 yılına uzanan ve Ergün Oza tarafından kurulan Oza Kahve, Kıbrıs’ın yanı sıra, Türkiye ve Lübnan’dan sonar İngiltere’deki kahve tutkunlarının kolayla ulaşabileceği mesafede.
Etnik pazarın en önemli kuruluşlarından biri olan Aytac Foods, Londra merkez ve Manchester deposu ile diğer ürünlerle birlikte Oza Kahve’nin tüm çeşitlerini, İngiltere, İrlanda, İskoçya ve Galler’e ulaştırıyor.
KAHVE KÜLTÜRÜ
Kahve kültürü esasında çok geniş anlamı olan bir tanımlamadır. Hem bir içecek türü olarak kahvenin tüketilmesine ilişkin bileşenleri, hem de kahve içilen yerlere ilişkin kültürel değerleri kapsar.
Kahvenin ilk vatanı Afrika Kıtası’dır ve ilginçtir ki ilk kahve tiryakileri de keçilerdir. Güney Habeşistan’daki Hristiyan manastırlarında yaşayan keşişler, besledikleri keçilerin bir bitkinin tohumlarını yedikten sonra daha canlı ve hareketli olduklarını gözlemişler ve bu bitkiyi pişirip içmeye başlamışlardır.
Bulunduğu yerin adı olan Kaffa’dan gelen ve kahve adını alan tohumlar Ortaçağ sonlarında Güney Habeşistan’dan Yemen’e, oradan da Mekke’ye geçmiştir. Hac mevsiminde buralara gelen Müslümanlar kahveyi kendi ülkelerine götürmüşlerdir.
Kahvenin Türklere gelmesinin Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethinden sonra olduğu belirtilmektedir. Kahve içilmesinin yayılması ve her yerde kahvehanelerin açılması Kanuni Sultan Süleyman zamanında gerçekleşmiştir.
İlk kahvehane Tahtakale’de (1553-1554) Halepli Hakem ile Şamlı Şems tarafından açılmıştır. Bu kahvehanelerde sedirlerde oturulurdu. Sedirler ve kerevetler üzerinde diz çökerek, bağdaş kurularak kahve içilirken meddahların anlattığı hikâyeler dinlenirdi.
KAHVENİN FAYDALARI
Avrupa Türkler sayesinde Türk Kahvesi ile tanışmıştır ve bilinenin aksine su, kahveden sonra değil kahveden önce içilmelidir.
Yapılan araştırmalar sonucu günde iki fincan kahvenin insan ömrünü uzattığı da söylenmiştir. Bunun dışında yaygın olarak bilinmeyen pek çok faydası ise şöyle:
-Kolan, kalın bağırsak, göğüs, gırtlak ve yemek borusu kanserine yakalanma riskini azaltır.
-Kolesterolü düşürür.
-Yüksek tansiyonu önler.
-Sindirimi kolaylaştırır.
-Migren dışında kaynaklanan baş ağrılarını giderir.
-Vücudun daha çok yağ yakmasını sağlar.
-Astıma yakalanma riskini azaltır.
-Selülit oluşmasını engeller.
-Enerji verir aynı zamanda uyanık kalmayı sağlar.
-Hafızayı güçlendirir.