Site icon Londra Gazete

Gascoigne, futbolu ve hayatını anlattı

 

Paul Gascoigne

İngiltere futbolunun önemli isimlerinden Paul Gascoigne, sahaya yansıttığı başarısını özel hayatında sürdüremedi. Kısa sürede yıldızı sönen Gasco, İngiltere’yi zafere taşıdığı 20 yılın ardından karanlık hayatı hakkında bilinmeyenleri anlattı. 

Dailymail gazetesine konuşan 49 yaşındaki eski futbolcu, İngiliz futbolunun en ikonik anlarından birine imza atarak EURO 1996‘da rakibi İskoçya’ya gol attı. Bugün bile hala konuşulan gol,İngiltere’yi deplasmanda 2-0 öne geçirerek çeyrek finallere taşımıştı.

O anı hatırlamaya çalışan Gascoigne, arkasına yaslanıp gülümsedi. Plansız bir hayat yaşadığını belirten İngiliz futbolcu için o anı hatırlamak mutluluk vericiydi.

Maçla birlikte 1996 yazına kısa bir yolculuk yapan Gasco, o günkü kadroyu düşündü. “Dave Seaman, Pearcey, big Tony Adams, Alan Shearer, Teddy Sheringham ve direktörümüz Terry Venables… Hepsi çok iyi oyuncu ve iyi adamlardı. Terry benim için özeldi. Beni kaptan yapmak istediğini söylemişti. Bense turnuva öncesi 8 günlük bir sağlık kampına girmek üzereydim. Bana kaptanlığın getireceği baskıdan ötürü bu görevi vermek istemediğini söylediğinde ona sorun değil, ne zaman istersen kaptan olurum demiştim” ifadelerini kullandı.

Kendini tekrardan 1996 yazına kaptıran Gascoigne; “İlk maçta İsviçre’ye karşı oynuyorduk. Biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Elimden gelenin en iyisini veremiyordum. Terry beni maçın bitmesine 20 dakika kala oyundan aldı. bana ‘Bunu yapmak zorundaydım Gazza, kafan oyunda değildi’ demişti.”

“Sonraki rakibimiz İskoçya’ydı. İskoçya maçı için endişelenmiyordum. Rakibin maçlarını hiç izlemezdim. Hep kendi yeteneğime güvenirdim. Ama bu maç öncesi hiç uyku uyuyamadım. Kendi kendime patron bheni oynatmayacak diye düşündüm. Gece saat 10’da Terry’nin odasına gittim. ‘Yarın oynayacak mıyım’ dedim. O da ‘Hayır’ dedi. Gözlerim doldu, nedenini sordum. ‘İlk oyunumda iyi değildim, ama bana 2. bir şans veremez misin?’ diye sordum ve Terry de’Veremem’ cevabını verdi. Yaklaşık yarım saat sonra “Tabiiki oynuyorsun haydi şimdi yatağına dön” dedi. Çok akıllıcaydı.”

Turnuva ile ilgili anıları canlandıkça Gasco,ona gençken enerji veren yegane şeyi; futbolu düşündü. Yeteneği olmasına rağmen doğru yolu bulamadı. bazı futbolcular daha çok antrenman yapar, bazıları ise daha çok içer. Gasco içenlerin takımındaydı.

49 yaşındaki futbolcu içki içme alışkanlığı kazandı. Ve bu onu kısa sürede bitirdi. Yıldızının parladığı sırada aldığı yanlış kararlar ve fazla alkol tüketimi, Gasco’nun bugün taşıdığı görüntünün tek nedeni. İngiliz futbolcunun 2005’te bıraktığı futbola tekrardan başlamasını isteyen kocaman bir nesil vardı: Gasco bir jenerasyonu etkilemişti. Halbuki gerçek, bundan daha karmaşıktı. İyi günlerinde gayet başarılı, hızlı ve takım oyununa entegre olabilen adam, bugün trajikomik bir figür haline gelmişti. İnsanlar artık Gazza lakabını duyunca bir futbolcudan çok, paçavralarla ortada dolaşan bir alkoliği hatırlıyordu. Halbuki o başarmak için herşeye sahipti. Güce, dengeye, vizyona sahipti. üstüne üstlük kazanmaya açtı ve futbolu çok seviyordu. Ancak asla EURO 96’daki performansının üstüne çıkamadı.

“Turnuvada en çok Hollanda maçı bizi korkutuyordu. Herkes yenileceğimizi sanmıştı, ancak biz maçı 4-1’lik skorla kazanmıştık. Takımca prestijimiz yükselmişti. İnsanlar artık 1966 milli takımı ile bizim kadromuz arasında bazı benzetmeler yapmaya başlamıştı. Halbuki bana kalırsa 66’nın takımı bizi katlardı.”

“Bazı taraftarlar gol sevincimi beğenmezdi. Gol sevincimin nasıl olacağını önceden düşünmezdim. Bana sıkıcı derlerdi. Tottenham’daki teknik direktörüm benim yeterince hızlı olmadığımı düşünüyordu. Bir gün idmana giderken hayvanat bahçesinden devekuşu aldım. “Bir günlük devekuşunuzu alabilir miyim” dedim. Hayvanı idmana götürdüm. Herkesin antrenmana
çıkmasını bekledim ve devekuşuyla sahaya girdim. “Patron bak sana hızlı bir oyuncu getirdim” dedim. Herkes idmanı 12’de bitirdi bense hayvanı anca 5te yakalayabildim. Hayvanat bahçesine devekuşunu geri götürdüğümde “yarın için anakonda var mı?” dedim. Hayvanat bahçesi sahibi ile çok gülmüştük.

Gasco, “Beni en iyi anlayan menajer Sör Bobby Robson‘dı. Preoblemlerimin hiperaktivitemden ötürü kaynaklandını çözmüştü. Sıkıldığımda kafa dağıtacak alanlar arıyordum. Bir keresinde kaldığımız bir otelin bahçesinde tavuklar vardı. Onlara minik sabunlar atarak vurmaya çalışırdım. Robson odaya girdi ve ne yaptığımı sormuştu.”

Newcastle’dan sonra Tottenham’da forma giymek için Londra’ya gidişini anlatan Gascoigne, “Başkent çok cezbediciydi. Manchester United’a gidebilirdim. Orda beni kontrol altında tutabilirlerdi ama Wayne Rooney, Rio Ferdinand, Ryan Giggs hatta Eric Cantona bile Mancehster’dayken başı belaya giren isimlerdi. Belki de takımın uyguladığı kontroller yeterli değildi.” ifadelerini kullandı.

“Peki şimdi olsa ne yapardım? Muhtemelen Rooney’nin alanında oynardım. Ama bence o, oyunu çok derinlemesine oynuyor. Ben daha çok topu takip edip elde edince ne yapacağımı düşünürdüm”

Gasco, modern futbolu beğenmediğinin altını çiziyor. “Maçı ilk 15 dakika izlerim. Sonra eğer oynanan oyun hoşuma giderse devam ederim ama çoğunlukla etmiyorum. özellikle haftada 150 bim küsür pound kazanıpta hala topa vuramayan birini görmek sinir bozucu. Yine de beğendiğim bir isim var: Jamie Vardy yeterince hızlı ve yetenekli bir çocuk. Onun dışında Tottenham‘da birkaç çocuk iş görür. Yine de dünya kupasında hat trick yapmış ve sahaya deve kuşu sokan bir oyuncuları yok” (fanatikspor)

Exit mobile version