Jevdet Örgen, Londra’da doğup büyümüş Kıbrıslı bir Türk. Annesinin kuaför salonunda büyürken kuaförlüğü öğrenmiş, daha sonra makyaj konusunda Londra’da aldığı eğitimler ve çevresinden gelen taleple kendini bu konuda da yetiştirmiş biri. Hem saçta hem makyajda müşterisini dinleyen, tam olarak ne istediğini anlayan ve kendi yaratıcılığıyla birleştiren Jevdet, yalnızca İngiltere içinde değil başka ülkelere de gidiyor. Onu aradığınızda Yunanistan’da bir düğünün saç ve makyajını yada Güney Fransa’da bir derginin kapak fotoğrafındaki ünlünün makyajını yapıyor olabilir…
ANNEMİN KUAFÖR SALONUNDA BÜYÜDÜM
Makyaja ilginiz nereden geliyor? Nerede eğitim aldınız?
Annem kuafördü. Onu kuaför salonunda büyüdüm. Çok küçük yaşlardan itibaren annemin kuaför salonundaydım. İlk kuaförlükle tanışmam böyle oldu, daha sonra annemin adımlarını takip ettim. Daha sonra kuaför akademisinde kısa bir süre kurs aldım. Ama daha çok kendi kendimi yetiştirerek ve deneyimle profesyonelleştim diyebilirim. 4 yıl, 2011 yılına kadar Hamstead’de kuaför salonu işlettim. Bu yüzden müşterilerimin çoğu Hamstead ve Londra’nın merkezinden.
Kuaför salonumdan bir müşterim düğününde onun makyajını yapmamı istedi. Ancak ben o zamana kadar hiç makyaj yapmamıştım. Müşterim bana çok güvendiğini, beni yaratıcı bulduğunu söyledi ve düğününde saçıyla birlikte makyajını da yapmam için ısrar etti. Annemin makyaj malzemelerini ödünç alıp gelinin makyajını yaptım. Düğün, Regent Street’teki Langham Hotel’de oldu. Bu düğünde herkes yaptığım makyajdan çok etkilendi ve üç müşterim bu düğünden geldi.
BİR YILDA 57 DÜĞÜNDE SAÇ VE MAKYAJ YAPTIM
Bir süre Mac Kozmetik’te çalıştım ve eğitim aldım. Hem saçını hem makyajını yaptığım müşterilerim olmamıştı. İngiltere’de saç ve makyaj ayrı ayrı kişiler tarafından yapılır. Benim ikisini birden yapıyor olmam müşterilerimin ilgisini çekti. Bu işi kariyer olarak yapabileceğimi düşünmezdim. 1 yılda 57 düğünde saç ve makyaj yaptım. Ünlülerin dergi ropörtajları için makyajını yapıyorum. BBC, Channel 4 gibi televizyonlarda yayınlanan programlarda makyaj sanatçısı olarak çalışıyorum.
Aynı zamanda etkinlik organize etmeyi de seviyorum. Bu işte yaratıcı olmayı gerektiriyor. Hem düğünün organize edilmesi, hem gelinin saçı ve makyajını bir kişinin yapması İngiltere’de pek rastlanan bir durum değil. Bu işlerin hepsini bir kişinin yapması insanları da çok memnun etti. Böylelikle bu iş benim asıl işim oldu.
MAKYAJ YAPTIĞIM KİŞİNİN EN GÜZEL HALİNİ ORTAYA ÇIKIYORUM
Müşterilerinize saç ve makyaj konusunda nasıl yaklaşıyorsunuz?
Önce kendisini uzun uzun dinliyorum. Ne istediğini anlamaya çalışıyorum. Birlikte kahve içiyorum. Düğünle ilgili kendisiyle ilgili tüm detayları öğreniyorum. O kişinin kim olduğunu anladıktan sonra kendisinin en iyi versiyonunu ortaya çıkarıyorum. Ve müşterime söylüyorum: Başkasına benzemeyeceksin, kendin gibi olacaksın, en güzel halini ortaya çıkaracağım. Müşterilerim çok memnun oluyor ve güveniyorlar.
Türk ünlülerle çalıştınız mı?
Evet, Sibel Can’ın Türkiye In Style dergisi için onun Fransa’da çekime katıldım. Çok büyük aksilik oldu. Bavulum kayboldu. Bütün makyaj malzemelerim ve saç ekipmanlarım gitti tabi. Otelin saç kurutma makinesi ve setteki kadınlardan toparladığım makyaj malzemeleriyle Sibel Can’ın makyajını yaptım.
Şu anda saç ve makyajda trend nedir?
Genellikle gençler çok parlak ve gösterişli renkleri tercih ediyorlar. Ben kişisel olarak bunu tercih etmiyorum. Doğal renkleri tercih ediyorum. Eğer müşteri bana ‘saçımı pembe yap’ dediği zaman ‘hayır’ diyorum. Makyaj ve saçın nerede kullanılacağı çok önemli. Eğer düğünse düğünün nerede yapılacağı konseptin en olduğu önemli. İngilizler bir konseptle düğün yapıyorlar. Örneğin Oxford’un köklü, muhafazakar bir İngiliz ailesinden gelen bir müşterimin düğün günü saç ve makyajını yaptım. Düğün muhafazakar klasik olduğu için saçı ve makyajı da muhafazakar stilde yaptım. Türk düğünlerinde belirli bir konsept yada stil olmuyor. Gelin güzel görünüyorsa bu yeterli oluyor.