İstinaf Mahkemesi, Ahmet Kural’ın Sıla Gençoğlu’nu darp ettiği gerekçesiyle yerel mahkeme tarafından ikinci kez yargılandığı davada, “hakaret”, “yaralama” ve “tehdit” suçlarından toplamda 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin kararı onadı.
Oyuncu Ahmet Kural, 2018 yılında şarkıcı Sıla Gençoğlu’nu darp ettiği gerekçesiyle, İstinaf Mahkemesi’nin bozma kararının ardından, İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ikinci kez yapılan yargılama sonucu “hakaret”, “yaralama” ve “tehdit” suçlarından toplamda 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yerel mahkemenin kararını ardından dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi dosya üzerindeki incelemesini tamamladı.
Daire, mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği, kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığının anlaşıldığını belirtti. Daire, oy birliğiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Kural hakkında verilen karar kesinleşmiş oldu.
SILA’NIN AVUKATI: GEÇ DE OLSA ADALET TECELLİ ETTİĞİ İÇİN MUTLUYUZ
Karar üzerine Sıla Gençoğlu’nun avukatı Rezan Epözdemir, “Müvekkil Sıla Gençoğlu’na yönelik hakaret, tehdit ve kasten yaralama suçlarından ötürü sanık hakkında verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusu reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. 29 Ekim 2018 tarihinden itibaren sürdürdüğümüz hukuki mücadelemiz bugün itibariyle nihayete ermiş ve geç de olsa adalet tecelli etmiştir. Kesinleşen karar ve hukuki süreç ile birlikte, müvekkilin haklılığı net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Geç de olsa adalet tecelli ettiği için mutluyuz” şeklinde yazılı açıklamada bulundu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Ahmet Kural, 22 Nisan 2019’da İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada, “hakaret”, “yaralama” ve “tehdit” suçlarından 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılmıştı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Ceza Dairesi, dosyanın basit yargılama usulü yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, ‘hakaret’ ve ‘tehdit’ suçları yönünden mevcut delillerin değerlendirilmesinde zorunluluk olduğunu ve olay yerinde keşif yapılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozmuştu.