Site icon Londra Gazete

1916 Orta Asya ayaklanması

1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı 4 yıl sürmüş ve çeşitli cephelerde önemli muharebelere, büyük felaketlere yol açmıştı. 2014 yılından beri bu olayların 100. yıldönümlerini anıyoruz. Örneğin 2016 yılı Avrupa’da yüzbinlerce askerin hayatını kaybettiği Somme ve Verdun muharebelerinin 100. yıldönümü. Bu yazıda 1916’da Orta Asya’da, Kırgızların, Kazakların, Taciklerin, Türkmenlerin, Özbeklerin, yani Türkistan olarak bilinen bölgenin halklarının Çarlık Rusyasına karşı ayaklanması ve bunun trajik sonuçlarını kısaca ele alacağız. 100. yıldönümünde, hakkında çok konuşulmayan bu ayaklanmayı hatırlamamak yanlış olur. Ayaklanmada en ağır kayıpları Kırgızlar vermişti. Bu nedenle ayaklanmaya “Kırgız ayaklanması” da denir. Kırgızlar bu trajediyi “Ürkün” olarak isimlendirirler. Mayramgül Dıykanbayeva “1916 yılındaki Kırgız Milli Mücadelesi: Ürkün” başlıklı makalesinde “ürkün” kelimesinin anlamını Kaşgarlı Mahmud’a dayanarak “Düşmanın yaklaşması nedeniyle halkı saran ve kalelere, hisarlara kaçmalarına neden olan dehşet ve korku” olarak verir. Kırgızistan’da, Ürkün’ün 100. yıldönümü nedeniyle etkinlikler düzenleniyor. Bunlar ağırlıklı olarak 1916 olaylarının bilimsel olarak tartışıldığı etkinlikler.

1916 Orta Asya ayaklanması konusunda geniş bir literatür yoktur. 1954 yılında, Edward Dennis Sokol “The Revolt of 1916 in Russian Central Asia” başlıklı kitabını yayınladı. Kitap bu konudaki en kapsamlı çalışmalardan biridir. Johns Hopkins Üniversitesi Yayınları, bu yıl, ayaklanmanın 100. yıldönümü nedeniyle Sokol’un kitabını yeniden yayınlıyor. Türkçe kaynaklar da var. Turkish Studies dergisinin 2011 İlkbahar sayısında Füsun Kara’nın “1916 Kırgız Büyük İsyanı : Ürkün” başlıklı makalesi bunlardan biri. Makalenin kaynakçasına baktığınızda konu hakkında yazılanların az olduğu göze çarpar.

Ayaklanmanın doğrudan nedeni Çar 2. Nikola’nın 25 Haziran 1916’da çıkardığı askere alma emridir. Füsun Kara’nın makalesinde aktarıldığı gibi “İmparatorluktaki Rus olmayan erkeklerin hareket halindeki ordu bölgesinde savunma inşaatları ve askeri bağlantı yolları kurulması için yapılmakta olan çalışmalara, aynı zamanda devletin savunması için gerekli olan başka her türlü çalışmalara celp edilmesi üzerine bir ferman yayınlanmıştır.” 19 yaşından 43 yaşına kadar olan tüm erkeklerin askere alınması emredilir. Çarın emri 28 Haziran’da bölgeye ulaşır, 4 Temmuz’da ayaklanma başlar ve Ağustos ayında  yayılır. Ağustos sonundan Kasım’a kadar olan dönemde ayaklanma Rus ordusu tarafından acımasızca bastırılır. Rus ordusundan kaçan insanlar Çin’e yönelir. Bu toplu göç (ürkün) sırasında da çok sayıda insan hayatını kaybeder. Ayaklanmada ölenlerin sayısı konusunda değişik rakamlar veriliyor.

Orta Asya’daki ayaklanmanın daha derin ve karmaşık nedenleri vardır. Sosyal, siyasi, dini, ekonomik, ulusal nedenleri iyi incelemek gerekir. Ekonomik eşitsizlik, sosyal dışlanmışlık gibi faktörler hesaba katılmalıdır. Rusya 1876’da Orta Asya’nın tümünü ele geçirmeyi tamamlamıştı. (“Kurmancan Datka” isimli Kırgız filmi bu dönemi anlatan güzel bir film.) Ruslar süreç içinde Orta Asya’ya Rus nüfus aktarmaya ve bölge insanlarının verimli topraklarına el koymaya başlarlar. Topraklara, otlaklara, su kaynaklarına el konulması halkta büyük tepkiye neden olur. Rus vali İ.A. Alexeyev, bu konuda şunları yazmış: “Kırgız isyanlarının temel sebepleri son on yıl içinde onlara ait 200 bin desyatina toprağın kamulaştırılması oldu. Orman alanlarının ellerinden alınması da kötü sonuçlar doğurdu.” (Füsun Kara, s. 542) Tüm bunlara savaşın getirdiği yükleri, zorlukları da eklemek gerek. Vergiler artırıldı. Ordunun gıda ihtiyacını karşılamak için bölge kaynaklarının aktarılması gerekiyordu. Füsun Kara’nın makalesinde aktarıldığı gibi “1915 yılından itibaren yerli halktan askerlik hizmeti yapmamalarına karşılık olarak gelirlerinden ek olarak yüzde 21 askerlik vergisi alınması emredilmiştir. Bunun dışında 1916 yılında Rus cephesine 40.899.244 pud pamuk, 38.044 kare arşın keçe, 3.109.000 pud pamuk yağı, 299.000 pud sabun, 300.000 pud et, 50.000 pud kene otu, 473.928 pud balık, 70.000 at, 12.797 deve, 13.441 çadır gönderilmiştir.” Tüm bunlar yerel halkta yoksulluğun artmasına yol açıyordu. Bunlara ulusal baskı da eklendiğinde patlayıcı bir durum oluşuyordu. Çarın askerlik emri bardağı taşıran son damla oldu.

Bilindiği gibi Birinci Dünya Savaşı çarlığın sonunu getirdi. 1916 Orta Asya ayaklanmasına ilk dikkat çekenlerden biri 1917 Bolşevik Devrimi öncesi Geçici Hükümet Başkanı olan Alexander Kerenski idi. Kerenski bu konuda rapor hazırlamıştı. Sovyet döneminde ayaklanmadan pek söz edilmedi. 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesi ile Orta Asya halkları bağımsızlıklarını kazandılar ve tarihlerini daha rahat konuşma olanağı elde ettiler. Tabii bu cumhuriyetlerin Rusya ile yakın ilişkileri var. Kazakistan’da Rus nüfus oldukça büyük. Kırgızistan’da da bir miktar Rus nüfus var. 1916 ayaklanması konusunda yazılıp söylenenlerin Rusya için hassas olduğuna kuşku yok. Önemli olan belgelere dayalı, objektif, bilimsel veriler, çalışmalar ortaya koymaktır. Birinci Dünya Savaşı bir çok acı verici olaya yol açmıştır. Önemli olan 100 yıl sonra bunlardan doğru dersler çıkarmaktır.

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version