Site icon Londra Gazete

Corbyn başarabilir mi?

İngiltere İşçi Partisi 12 Eylül’de yeni liderini seçti. 66 yaşındaki Jeremy Corbyn oyların yüzde 60’ını alarak büyük bir başarıya imza attı. Partinin sosyalist kanadından gelen Corbyn 1983 yılından beri Avam Kamarası’nda milletvekili. 1988 veya 1989’da Londra’da Kıbrıslı Türk solcular olarak kendisini ziyaret ettiğimizi hatırlıyorum. Jeremy Corbyn, 1980-83 arasında İşçi Partisi lideri olan Michael Foot’dan sonra partinin en sol lideri. Tony Blair’in “yeni İşçi Partisi” yaklaşımına hep karşı çıkmış, partinin eski sosyalist politikalarını sürdürmesi gerektiğini savunmuş bir politikacı. Bu nedenle gerek Tony Blair, gerekse Gordon Brown, Jeremy Corbyn’in parti başkanı seçilmemesi için çaba harcadılar ama sonuç elde edemediler. İşçi Partisi, Corbyn’i seçerek sola keskin dönüş yaptı. Bunun getireceği sonuçları hep birlikte izleyeceğiz.

İşçi Partisi, geçen liderlik yarışında iki kardeş (David Miliband ve Ed Miliband) arasında seçim yapmak durumunda kalmıştı. Bence büyük bir hata yaparak daha solda olduğu sanılan Ed Miliband’ı seçmişti. Ed Miliband yönetimindeki İşçi Partisi geçen Mayıs ayında yapılan parlamento seçimlerinde ağır yenilgi almıştı. Kanımca parti liderliğine David Miliband seçilseydi durum farklı olacaktı. İşçi Partisi şimdi Ed Miliband’dan da solda olan bir politikacıyı lider seçti. Bu tercih gelecek seçimleri de kaybetmesi anlamına gelecek mi? Bu olasılık güçlü. Jeremy Corbyn, enerji ve demiryolları gibi önemli sektörlerin yeniden devletleştirilmesini savunuyor. Bilinen klasik sol ekonomik politikalara bağlı. Dış politikada ABD’ye ciddi eleştiriler yönelten, İngiltere’nin tek taraflı olarak nükleer silahlardan vazgeçmesini, NATO’dan çıkmasını savunan bir politikacı. İngiltere’nin Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı askeri operasyonlara katılmasına karşı çıkıyor. Corbyn liderliğinde İşçi Partisi’nin izleyeceği iç ve dış politikalar hem İngiltere, hem de dünyada yakından izlenecek. İngiltere seçmenleri Corbyn’in politikalarına destek verecek mi? Bekleyip göreceğiz.

Parti lideri olarak Corbyn’in önünde duran en önemli görev partinin birliğini korumaktır. Partinin milletvekilleri arasında Corbyn’in lider seçilmesinden memnun olmayanlar var. Michael Foot liderliği döneminde parti bölünme yaşamıştı. Büyük olasılıkla şimdi bölünme olmaz ama bu Corbyn’in izleyeceği politikalara da bağlı olacak. Corbyn’in partinin birliğini korurken seçimlerde başarılı olması da gerekecek. Bu çerçevede İskoçya Parlamentosu ve Londra Belediye Başkanlığı seçimleri sınav olacak. Geçen Mayıs ayında yapılan genel seçimlerde İşçi Partisi İskoçya’da silinmişti. Jeremy Corbyn, 5 Mayıs 2016’da yapılacak İskoçya Parlamentosu seçimlerinde partisinin oylarını artırabilecek mi? Aynı gün başkent Londra’da Belediye Başkanlığı seçimleri yapılacak. İşçi Partisi’nin adayı Sadık Han olacak. İşçi Partisi bu seçimleri kazanabilecek mi? Corbyn’in liderliği açısından bu seçimlerin sonuçları önemli gösterge olacak.

Bilindiği gibi Avrupa’nın sosyal demokrat-sosyalist partileri uzun zamandan beri kan kaybediyorlar. Bunun çok çeşitli nedenleri var. Küreselleşme, gelişmiş ülkelerde kapitalizmin değişime uğraması, fabrika üretimi gelişmekte olan ülkelere kayarken hizmet sektörünün öne çıkması, teknolojideki hızlı değişim, sosyal ve demografik eğilimler vs. akla gelen bazı faktörler. Kısacası 19. yüzyılda sosyal demokrasinin doğup güçlenmesini sağlayan koşullar çok değişti. Fikirsel planda solun kendini yenileyememesi, Reagan-Thatcher ile başlayan neo-liberal saldırı karşısında alternatif bir program üretmek yerine neo-liberalizme yaklaşmakla eski sosyalist programlara dönme ikilemi arasına sıkışıp kalması da unutulmamalı. 2008’de başlayan global mali kriz sol için bir fırsat olabilirdi ama olmadı. Sosyal demokrasinin kalesi olan İskandinav ülkelerinde sağ partiler güçlendi. İngiltere’de seçmenler kriz döneminde iki kez Muhafazakar Parti’yi iktidara getirdiler. Almanya’da Sosyal Demokrat Parti Hristiyan Demokrat Parti ile ortaklık kurdu. Krizden en fazla etkilenen güney Avrupa ülkelerinde (Yunanistan’da Syriza, İspanya’da Podemos örmeklerinde olduğu gibi) alternatif sol partiler öne çıktı. Jeremy Corbyn’le Alexis Tsipras’ı benzetenler olsa da arada önemli farklar var. İngiltere’de İşçi Partisi devletçi yaklaşımlara dönüş yaptı. Bunun başarılı olma şansı var mı? Zannetmiyorum. Avrupa’da sosyal demokratlar başarılı olamaz mı? Olabilir. Bunu eski klişelere geri dönerek veya neo-liberalizme teslim olarak başarmaları mümkün değil.

Siyasette esas olan iktidara gelmek ve halka vaad edilenleri hayata geçirmektir. 2010 ve 2015’te ağır seçim yenilgileri alan İşçi Partisi seçim kazandıracak bir lider seçebildi mi? Corbyn’in İşçi Partisi liderliğini açık ara ile kazanması küçümsenmeyecek bir başarıdır. Fakat esas mesele partiyi iktidara getirmektir. Corbyn, “2020’de kazanabiliriz” diyor. Göreceğiz. Avrupa’da ve dünyada kitlelerin sosyal adaletten yana, yenilikçi, yaratıcı, geçmişe değil geleceğe bakan, seçim kazanabilen partilere ihtiyacı var.

Exit mobile version