Site icon Londra Gazete

Rusya’nın Srebrenitsa ayıbı

Srebrenitsa soykırımının 20. yıldönümü 11 Temmuz’da törenlerle anıldı. Yugoslavya’nın çöküşü sürecinde Bosna’da yaşanan savaşta en korkunç olay kuşkusuz Srebrenitsa’da 8 bin Müslüman Boşnak’ın Sırplar tarafından katledilmesiydi. İki uluslararası mahkeme bunun soykırım olduğuna karar verdi. Tüm dünya Srebrenitsa’da soykırım suçu işlendiğini kabul ediyor.Yugoslavya savaşı konusunda Lahey’de kurulan uluslararası mahkemede Srebrenitsa’da soykırım suçu işleyen bazı kişiler bu suçtan mahkum edildi. Soykısımın mimarları Ratko Mladiç ve Radovan Karadziç’in yargılanması devam ediyor. Bu kasaplar sonuçta hak ettikleri cezayı alacaklar. Ne yazık ki Sırbistan ve Bosnalı Sırplar Srebrenitsa’da soykırım suçu işlendiğini kabul etmiyorlar ve Rusya bu konuda onlara arka çıkıyor. Soykırımın 20. yıldönümü nedeniyle BM Güvenlik Konseyi’nin soykırımı kınayan bir karar alması Rusya tarafından veto edildi. Bu veto kararı Rusya için büyük bir ayıp. Bu ayıbın Rusya’nın yüzüne vurulması gerekir. Bu tavra tepkisiz kalmak mümkün değil.

Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde niçin veto oyu kullandığını anlamak için çarlık döneminden günümüze bu ülkenin Balkanlar politikasını hatırlamak yeterlidir. Rusya İmparatorluğu, Osmanlı idaresindeki Balkanlara yayılmaya çalışırken bölgede yaşayan Ortodoks Hristiyanları müttefik olarak kullanmış, onlara kol kanat germiş, Osmanlı’dan bağımsızlıklarını kazanmalarında önemli rol oynamıştı. Ortodoksluğa ek olarak Pan-Slavizm çerçevesinde Slav kökenli halklar Rusya dış politikasında hep önemli rol oynamıştı. Bunun devamı olarak Yugoslavya’nın çökmesi sürecinde yaşanan savaşlarda Rusya Sırbistan’ın ve Bosnalı Sırpların yanında yer almıştı. Sırbistan ve Bosnalı Sırpların diğer iki önemli müttefiki Yunanistan ve Kıbrıslı Rumlardı. Demek ki bu konuları ele alırken Balkanların tarihini ve Ortodoksluk-Slavizm temelinde kökü gerilere giden ittifakları iyi bilmek gerekir. Ancak, Sırplara verilen desteği tarih bilgisi ışığında anlamaya çalışırken 20. yüzyılın sonunda Avrupa topraklarında soykırım yapılmasına sessiz kalmanın veya arka çıkmanın hiç bir haklı gerekçesi olamayacağını vurgulamalı, Rusya’nın Güvenlik Konseyi’ndeki tavrını eleştirmeliyiz.

Balkanlar Rusya için hep önemli bir bölge olmuştur ve olmaya devam edecek. Sırbistan Rusya’nın müttefikidir ve Moskova ona destek vermekten vazgeçmeyecek. Putin’in izlediği dış politikada bu konular daha da önem kazandı. Putin, Avrupa Birliği (AB) ve NATO’nun Balkanları kendi tarafına çekmesinden çok rahatsızdır. AB ve NATO’nun genişlemesi Balkanları büyük oranda Batı’nın kontrolüne soktu. Putin, şimdi bunun değişmesi gerektiğini düşünüyor. Ukrayna’dan başlayarak bu süreci engelleme çabası içindedir. Sırbistan’a destek vermeyi ve mümkün olduğunca bu ülke ile Batı arasında daha sıkı ilişkileri engellemeye çalışmayı görev sayıyor. AB’nin halen yaşamakta olduğu iç sorunlar Rusya’nın işini kolaylaştırıyor. Sırbistan, AB aday üyesi bir ülke. Ne zaman AB üyesi olacağı belli değil. Rusya, “Ortodoks dayanışması” içinde olduğu ülkelerin AB üyeliğini engelleyemediği durumlarda, bu ülkelerin AB içinde kendisine yardım eden ülkeler olmasını sağlıyor. Bunda başarılı olduğu biliniyor. Rusya, Batı’nın Balkanlardaki etkisini sınırlamaya ve mümkünse durdurmaya çalışırken müttefik saydığı Sırbistan gibi ülkelerin milliyetçiliğini kullanıyor. Yaralanan milli duyguları okşuyor. Bosna savaşı ve Kosova konularında yaralanan Sırp milliyetçiliğini kullanmak zor değil. Ama, milli duygularları manipüle etmenin özellikle Balkanlar’da çok tehlikeli bir şey olduğu unutulmamalı.

Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde veto oyunu kullanması sonrasında Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç “ülkem için büyük bir gün” açıklamasını yaptı. Sırpların gözünde Rusya’nın “koruyucu ülke” statüsü daha da pekişmiş oldu. Ukrayna bağlamında Batı ile büyük gerginlik yaşamakta olan Putin’in Sırbistan ve Bosnalı Sırpların yanında yer alması sürpriz değil. Rusya, Bosna-Hersek’te Batı’nın dayattığı Dayton rejiminin zorluklarını biliyor ve bundan yararlanıyor. Srebrenitsa soykırımından 20 yıl sonra Bosna’nın sorunlarının çözümlenmediğini hepimiz biliyoruz. Bosna’da kalıcı bir çözüm üretilmediği sürece (bu çok çok zor) Rusya bu durumdan yararlanmaya devam edecek. Putin’in Balkanlardaki politikalarını iyi analiz etmekte yarar var.

Srebrenitsa’da soykırıma uğrayan 8 bin insanın anısı önünde saygıyla eğilirken gerekçesi ne olursa olsun Rusya’nın tavrını eleştirmek hepimizin görevi. Rusya büyük bir ayıba imza attı.

Exit mobile version