Site icon Londra Gazete

Siyasette yeni soluk

19 Nisan seçimleri hızla yaklaşırken seçim kampanyası son aşamasına giriyor. Adaylar ve seçim kampanyaları konusunda düşüncelerimiz, değerlendirmelerimiz farklıdır. Bu gayet doğal. Ama seçim kampanyasının ortaya koyduğu tartışmasız bir gerçek var. Kıbrıs Türk siyaseti yeni bir ses, yeni bir soluk kazandı. Halkın siyasetten ve siyasi partilerden umudunu kestiği, siyasete inancını yitirdiği, siyasetimizin “çölleştiği” bir dönemde siyaset kendisine yeni bir politikacı kazandı. Yeni bir çıkış yolu üretti. Kudret Özersay’ın yürüttüğü başarılı seçim kampanyası, ortaya koyduğu vizyon, siyasi yaşamımıza tazelik, yenilik, kalite, gelecek açısından umut kazandırıyor. Tıkanan, hep aynı şeyleri tekrarlayan siyasetimizin böylesi bir yeniliğe, kaliteye ihtiyacı vardı. Artık kimse “bir alternatif yok” diyemez. 19 Nisan seçimlerinin sonucunun ne olacağından bağımsız olarak Kıbrıs Türk siyasal yaşamının yeni bir sese, soluğa, vizyona kavuşmuş olması, gelecek açısından iyimserlik yaratan bir gelişmedir. Elbette Özersay önceden de bilinen bir kişiydi ama halk şimdi onu daha yakından tanıyor ve sanırım çoğunlukla takdir ediyor.

Siyasetin bilgili, yetenekli, deneyimli, çözüm üretebilen, ayakları yere basan, söylediğini hayata geçiren politikacılara sahip olması son derece önemlidir. Hem doğa yasaları, hem de siyasetin doğası nedeniyle hiç kimse siyasette kalıcı değildir. En iyi, en başarılı liderler bile sonuçta sahneden inerler. Onların yerini dolduracak yeni liderler, politikacılar yetişmemişse siyaset çıkmaz sokağa girer, çekiciliğini, inandırıcılığını kaybeder. Mesele sadece politikacıların yaşı (veya cinsiyeti) ile bağlantılı değildir. Genç oldukları halde göz doldurmayan, fazla yetenek, beceri ortaya koyamayan, içi boş politikacılar var. Güçlü yeni liderler ortaya koymakta en başarılı ülkelerden biri sanırım İngiltere’dir. İngiliz siyaseti geleneksel olarak hem sağda, hem de solda tarihe damgasını vuran liderler yetiştirmiştir. Şimdi İngiltere’ye baktığımızda böylesi politikacıların eksikliğini görüyoruz. Muhafazakar Parti, İşçi Partisi ve Liberal Demokrat Parti’nin üçünün de liderleri genç. Ama üç lider de eski güçlü politikacıların yerini dolduramıyor. Ortada bir boşluk var. Hem büyük, hem de küçük toplumlarda bu sorun yaşanabilir. Bu anlamda Kıbrıs Türk siyasetinin Kudret Özersay’ın şahsında kendini yenileyebilme potansiyeli ortaya koymuş olması kayda değer bir gelişmedir. Siyasetin geleceği açısından umut vaad ediyor.

Kudret Özersay’ın söylediklerini beğenebilirsiniz veya beğenmeyebilirsiniz. Ona sempati duyabilirsiniz veya duymayabilirsiniz. Seçimlerde ona oy verebilirsiniz veya vermeyebilirsiniz. Ama sanırım herkes onun yetenekli, bilgili, deneyimli, söyledikleriyle siyasete yenilik, ciddiyet, kalite ve ağırlık getiren, önemli vizyon ortaya koyan bir politikacı olduğunu kabul ediyor. Karşımızda farklı bir ses, farklı bir duruş, uzun zamandır özlemini çektiğimiz donanımlı, deneyimli genç bir politikacı var. Kıbrıs Türk siyasetinin ciddi bir değişime, yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu dönemde, bunun nasıl olması gerektiğini ortaya koyan, programını sunan bir politikacı. Solun sonu gelmez sloganları, havada kalan vaadleri, sağın siyasi sığlığı karşısında geleneksel sağ-sol kutuplaşmasının içine hapsedilemeyecek, 21. yüzyılın gerçeklerini anlayan, yansıtan, genç, dinamik bir politikacı yetiştirmiş olmak bir başarı. Bunun değerini bilmek gerek. Elbette başka genç, yetenekli, bilgili politikacılar veya politikacı adayları da var. Siyasette değişim, bu kişilerin bir araya gelerek ortak çalışma yapmaları ile mümkün olacaktır. Değişim örgütlü çaba ve takım çalışması ile gerçekleşebilir. Siyasetimizin tüm yetenekleri değerlendirmesi önemlidir.

Siyaset çözüm üretme sanatı olarak da tanımlanır. Kıbrıslı Türklerin çözüm bekleyen ciddi iç ve dış sorunları var. Siyaset uzunca bir süreden beri çözüm üretmede tıkanıklık yaşıyor, tekliyor. Halk genelde var olan durumdan memnun değil. Güzel, kulağa hoş gelen ama içi boş, genel açıklamalara, vaadlere tepki gösteriyor. Öte yandan siyasi kültür haline gelen bazı tercihlerin, tavırların, alışkanlıkların, beklentilerin hemen aşılması kolay değil. Bunlar değişmediği sürece şikayetler bitmeyecek, yenilenme olmayacak Siyasetin ufkunda beliren yeni yetenekleri, değerleri göz ardı ederek, heba ederek bir yere varmak mümkün değildir. Sonra ağlamanın, sızlanmanın bir faydası olmaz.

Kudret Özersay, arkasında bir siyasi parti ve partinin mekanizması, olanakları olmadan çok başarılı bir seçim kampanyası yürütüyor. Sesini, vizyonunu güçlü bir şekilde duyuruyor. Farklı bir aday portresi çiziyor. Önemli şeyler söylüyor. Mesajını halka iletiyor. Çok da ilginç olmayan seçim kampanyasına, tartışmalara canlılık, dinamizm getiriyor. Demek ki, Kıbrıs Türk siyaseti gelecek açısından alternatifsiz değildir. 19 Nisan akşamı hangi adayın kazanacağından bağımsız olarak siyasal yaşamımız konusunda daha umutlu olabiliriz. Değişim, yenilenme, her yönüyle gelişmiş bir toplum olma mücadelesi uzun soluklu bir mücadeledir. Bir tür maratondur. Uzun soluklu mücadeleye hazır olanlar kazanır. Değişim, yenilenme çabaları 19 Nisan sonrasında da örgütlü bir yapıyla devam etmeli.

 

Exit mobile version