Site icon Londra Gazete

Türkiye’nin Ortadoğu sınavı

Türkiye çok zor ve kritik bir sınavdan geçiyor. Ortadoğu’daki yangın karşısında tavır belirlemesi gerekiyor. Bu çerçevede TBMM Genel Kurulu hükümetin tezkeresini görüşecek. Hükümet sözcüsü Bülent Arınç, “Kapsamlı bir tezkere olacak. Güvenli bölge oluşturulması, Türk askerinin sınır dışına çıkması ve yabancı askerlerin Türkiye topraklarını kullanmasını öngörüyor. Risk oluşturan örgütler de tezkerede yer alacak” dedi. Sadece bu açıklamayı okumak konunun ciddiyetini anlamaya yeter. TBMM tarihi kararlar alacak. Bu kararlar önümüzdeki günlerdeki gelişmeleri belirleyecek.

Bu kritik noktaya nasıl gelindiğini iyi biliyoruz. IŞİD’in Suriye ve Irak’ta süratli yükselişi ve ABD’nin geniş bir koalisyonla bu tehdide karşı savaş açması bölgede zaten devam eden krizi daha da artırdı. Bu gelişmeler karşısında Türkiye’nin bir karar vermesi gerekiyordu. 49 rehinenin serbest kalması ile manevra alanı arttı ve IŞİD karşıtı koalisyon içinde önemli bir rol oynayacağı mesajını vermeye başladı. IŞİD’in Türkiye sınırları yakınında sürdürdüğü saldırılar, bunun neden olduğu Türkiye’ye göç dalgası, acil karar alma ihtiyacını doğurdu. Hükümet, güvenlik kurumlarının da katkısı ile kapsamlı bir tezkere hazırladı. Tezkerenin TBMM’de onaylanması durumunda hükümete çok geniş yetkiler verilmiş olacak. Bölgede olaylar çok süratli geliştiği için atılacak adımların da süratli olması gerekiyor.

Türkiye’nin yanıbaşında yaşanmakta olan gelişmelere seyirci kalamayacağı ve IŞİD karşıtı koalisyon içinde yer alması gerektiği konusunda oldukça geniş bir konsensüs oluştuğu görülüyor. Türkiye’nin IŞİD’le savaşan ülkelere kendi topraklarında kolaylıklar sağlaması fazla tartışma yaratmıyor. Tezkerede yer alan “yabancı askerlerin Türkiye topraklarını kullanması” böylesi bir yardımı öngörüyor. Örneğin Amerikan savaş uçakları, askerleri, IŞİD karşıtı operasyonlarda Türkiye hava sahasını, topraklarını kullanabilecekler. Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’nin sağlayacağı bu desteğin askeri değeri çok büyük.

Tezkerede yer alan diğer kritik öğe “Türk askerlerinin sınır dışına çıkması”. Bu konuda epey tartışma yaşanıyor ve yaşanacak. Tezkere Meclis’ten geçerse hükümet bu yetkiyi almış olacak. Yetkinin hangi koşullarda, nasıl, hangi boyutta kullanılacağı, gerekçelerinin kamuoyu için inandırıcı olup olmayacağı önemli olacak. Komşu ülkelerin topraklarına asker sokmak son derece ciddi ve riskli bir iştir. Sanırım herkes bunu iyi biliyor. Savaş kararı, mecbur kalınmadıkça kolay alınacak bir karar değildir. Bu konudaki karar somut gelişmelere, Türkiye’ye yönelik tehditlerin boyutuna ve IŞİD’in tavrına bağlı olacak. Tezkerenin kabul edilmesi durumunda yeni ve kritik bir döneme girilecek. Tezkere, IŞİD’e güçlü bir “aklını başına al” mesajı niteliği de taşıyacak.

Daha önce de yazmıştım. IŞİD’e karşı başlatılan savaş bölgeyi yeniden şekillendirecek. Yeni bir Ortadoğu mimarisi oluşacak. Irak ve Suriye gibi ülkelerin geleceği belirlenecek. Bu süreçlerin dışında kalmak süreçleri etkileme olanağından mahrum kalmak anlamına gelir. Irak ve Suriye, Türkiye’nin komşuları. IŞİD’in Irak ve Suriye’de Kürtlerle giriştiği savaş ister istemez bu gelişmelerle Türkiye’nin Kürt sorunu arasında bağ kurdu. Bu nedenle de Türkiye’nin tarafsız ve pasif kalması mümkün değildir. Hükümetin tezkere ile birlikte Kürt sorunu konusunda önemli kararlar açıklaması rastlantı değil. Ayrıca, ABD ve Batı ile ilişkiler sadece Ortadoğu ile sınırlı değil. Çok daha geniş kapsamlıdır. Müttefiklik ilişkileri sınavdan geçmektedir. Türkiye’nin çıkarları müttefiklerinin yanında yer almayı gerektiriyor. Tezkere gerçekten çok kapsamlı. Hükümetin, muhalefetle diyalog içinde konuyu akıllı bir şekilde yürütmesi gerekecek.

IŞİD’le mücadelenin bir de Kıbrıs boyutu oluştu. Adadaki İngiliz üslerinin bu konuda önemli bir rol oynayacağı ortaya çıktı. Bir süredir Ağrotur üssünden havalanan Tornado GR4 tipi İngiliz savaş uçakları Irak üzerinde keşif uçuşu yapıyordu. Şimdi bu uçakların ilk kez IŞİD hedeflerini bombaladıkları açıklandı. Hava operasyonlarının uzun süreli olacağını biliyoruz. Kısacası Kıbrıs bölgedeki gelişmelerle doğrudan bağlantı içinde. Şimdi büyük olasılıkla Türkiye de bu mücadeleye katılacak. IŞİD’in etrafındaki kıskaç daralıyor.

Tarihi günler söz konusu. IŞİD’in yaptıklarına seyirci kalmak mümkün değil. Önemli olan bu işi maharetle yapmak. Radikal gazetesi köşe yazarı Murat Yetkin’in yazdığı gibi “Bu kadar çok sayıda zorluk karşısında yüzde yüz doğru karar almak imkansıza yakın bir şeydir, ama hükümete düşen bundan sonra olabildiğince az hatayla yol almaktır.”

Exit mobile version