“Dünyanın en başarılı ittifakı” olarak nitelenen Kuzey Atlantik İttifakı (NATO) 4 Nisan 1949’da kuruldu ve bugün 70. yıldönümünü kutluyor. Üye ülkelerin liderleri Aralık’ta Londra’da 70. yıldönümü zirve toplantısı gerçekleştirecekler. Geçmişe ve geleceğe yönelik değerlendirmeler yapacaklar. Bu kadar uzun ömürlü askeri ittifaklar azdır. Ayrıca NATO sadece bir askeri ittifak değildir. Batı’nın ortak değerleri üzerine kurulmuştur. Üye ülkelerin bu değerlere saygılı olmaları beklenir. NATO kurulduğu zaman üye sayısı 12 idi. İttifak Belçika, Kanada, Danimarka, Fransa, İzlanda, İtalya, Lüksembug, Hollanda, Norveç, Portekiz, İngiltere ve ABD tarafından kuruldu ve daha sonra genişledi. 1952’de Türkiye ve Yunanistan ittifaka üye oldu. 1955’te Batı Almanya, 1982’de İspanya. Soğuk Savaş’ın sona ermesi sonrasında Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri NATO’ya katıldılar ve toplam üye sayısı 29’a yükseldi. Kuzey Makedonya 30. üye olma yolunda. NATO, Soğuk Savaş’ta Batı’nın ittifakı olarak kuruldu ve karşısında Varşova Paktı vardı. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile Varşova Paktı dağıldı ve bu paktın yedi üyesi NATO’ya katıldı.
NATO’nun en güçlü yönü ittifak anlaşmasının ünlü 5. maddesidir. Bu maddeye göre üye ülkelerden biri saldırıya uğrarsa diğer tüm üye ülkeler saldırıyı kendilerine yapılmış sayarak savaşa girecekler. Bu çok güçlü bir yükümlülüktür. Güvenlik garantisidir. Soğuk Savaş boyunca 5. madde hiç çalıştırılmadı. NATO Soğuk Savaş’ı tek kurşun atmadan kazandı. 5. madde bir kez, 11 Eylül saldırılarından sonra, ABD’yi desteklemek için çalıştırıldı. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ile NATO’nun görev tanımının değişmesi kaçınılmazdı. İttifak genişlerken Yugoslavya’nın çökmesi sonucu yaşanan savaşlarda görev üstlendi. Afganistan’da rol oynadı ve oynuyor. Yani ittifakın görev alanı ve kapsamı genişledi.
Uluslararası sistemde dengelerin yeniden oluşmakta olduğu bir dönemdeyiz. Yeni bir dünya düzeni kuruluyor ama bu süreç henüz tamamlanmış değil. Çin’in yükselişi bir realite. Rusya, askeri olarak Batı’ya meydan okuyor. Ekonomik olarak değilse bile askeri olarak güçlü bir rakip haline geldi. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı sonrasında NATO dikkatlerini yeniden Avrupa savunması üzerinde yoğunlaştırmaya başladı. Ukrayna sorunu Rusya-NATO ilişkilerinde istikrarsızlık, gerginlik yaratıyor. Rusya ile komşu olan NATO üyesi ülkeler korku içinde. Dolayısıyla NATO kendini bu tehdit algısına göre düzenliyor. İttifak 70. kuruluş yıldönümünü kutlarken “yeni dünya düzensizliğine” adapte olmak durumunda. Bakalım bunu başarabilecek mi?
Bu dönemde NATO’nun en büyük sorunu ABD Başkanı Donald Trump. Kuruluşundan beri ittifakın liderliğini yapmış bir ülkenin devlet başkanının NATO için ciddi sorun oluşturması ilginç bir durum. Daha önce hiç böyle bir sorun yaşanmamıştı. Trump “Önce Amerika” diyor. Yani Avrupa pek umurunda değil. Avrupalılardan daha çok askeri harcama yapmalarını talep ediyor. Trump’ın katıldığı NATO zirvelerinde ciddi anlaşmazlıklar yaşanmıştı. Avrupa’yı savunma taahüdünün güçlü olup olmadığı tartışılıyor. Avrupalı liderler Trump’a güvenmiyor ve bu durum NATO açısından olumsuzluklar yaratıyor. Avrupalılar “Avrupa ordusu” kurmaktan söz ediyorlar. Böylesi bir ordu kurulur mu, kurulmaz mı bilmiyoruz ama ABD ile NATO müttefikleri arasındaki ilişkilerde ciddi sorunlar olduğu ortada. Atlantik’in iki yakası arasında hiç bu kadar sorun yaşanmamıştı. NATO açısından zor bir durum.
- kuruluş yıldönümünü kutlarken NATO’nun baş ağrılarından biri de Türkiye’dir. Türkiye’nin izlediği politikalar Batı’da kaşların çatılmasına neden oluyor. Türkiye, Soğuk Savaş boyunca en güvenilir NATO müttefiklerinden biriydi. Şimdi ise ittifaka sadakati tartışma konusu. Türkiye’nin NATO üyeliğini tartışmaya açmak isteyenler var. NATO üyesi Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füzeleri alma kararı en önemli anlaşmazlıklardan biri. NATO ve ABD bu konudaki itirazlarını gizlemiyorlar. S-400 füzeleri meselesi NATO-Türkiye ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olacak gibi. Türkiye’yi yönetenler ülkenin NATO üyeliğine önem vermiyorlar mı? Rusya ile yakınlaşma nereye kadar gidebilir? Bu sorular cevap bekliyor. Füzeler konusunda fazla zaman kalmadı.
Kararlarını oy birliği ile alan NATO’nun geleceği nedir? Gelecekte birkaç ülke daha ittifaka katılabilir ama üye sayısında büyük değişiklik beklenmiyor. ABD’nin Avrupa’ya verdiği güvenlik garantisinin devamı en kritik konu. Bakalım Trump ne yapacak. İttifak kendini yeni dünya koşullarına uydurmak zorunda.