Site icon Londra Gazete

Bosna Hersek’te seçimler

Balkanların istikrarı Avrupa için son derece önemli. Makedonya-Yunanistan anlaşması konusunda yapılan referanduma katılımın düşük olması AB için başarısızlık olarak görüldü. Referandum sonrasında iki komşu ülke arasında varılan isim uzlaşısının geleceği belirsizliğini koruyor. Tabii Balkanlardaki anlaşmazlıklar Makedonya’nın ismi ile sınırlı değil. Örneğin Sırbistan’la Kosova arasında ciddi anlaşmazlıklar var ve taraflar toprak değiş tokuşu üzerinde pazarlık yapıyorlar. Bugün Balkanların en fakir ülkesi Bosna-Hersek’te yapılacak seçimleri bu çerçeveye oturtmak gerek. Bölge istikrarı Bosna-Hersek’teki gelişmelerle de yakından bağlantılı. Bugün 3 kişilik cumhurbaşkanlığı konseyi, parlamento ve Bosna-Hersek’i oluşturan iki bölge (Republika Sırpska ve Bosna-Hırvat Federasyonu) cumhurbaşkanlıkları ve parlamentoları için yapılacak seçimler sorunlu bu ülkenin geleceği açısından son derece kritik. 1996 yılından bu yana Bosna-Hersek’te seçimler düzenli olarak yapılıyor. Bugünkü seçimler sekizinci seçimler olacak. Tüm komşu ülkeler, AB, ABD, Sırbistan, Rusya, Türkiye gibi aktörler uluslararası gözlemcilerin de izleyeceği bugünkü seçimlerin sonuçlarını muhakkak ki mercek altına yatıracaklar.

Balkanlarda AB ile Rusya arasında rekabet yaşandığı sır değil. AB Balkanları istikrara kavuşturmak için çaba harcarken Rusya bunu zorlaştırmayı amaçlıyor. Var olan bölünmelerden yararlanıyor. Bu rekabeti Makedonya’da olduğu gibi Bosna-Hersek’te de görmek mümkün. Rusya Cumhurbaşkanı özellikle Sırpların Rusya’ya duyduğu sempatiyi iyi değerlendiriyor. Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik ülkesindeki seçimler öncesinde 30 Eylül’de Soçi’de Vladimir Putin’le görüşerek fotoğraf çektirmeyi ihmal etmedi. Putin de Dodik’e seçimlerde bol şanslar diledi. Tabii Bosna’ya ilgi gösteren Amerikalılar da var. Bunlardan biri geçmişte Donald Trump’ın stratejilerini çizen Steve Bannon. The New York Review of Books’ta “Why Bannon Is Meddling With Bosnia” başlıklı yazıda konu ele alındı. Bannon aşırı sağın, popülistlerin Avrupa’da güçlenmesi, iktidara gelmesi için çaba harcıyor. Bosna ile de yakından ilgileniyormuş. Geçen Temmuz ayında Sırp Başbakan Željka Cvijanović ile görüşmüş. Kısacası Bosna sadece iç sorunlarla değil dış müdahalelerle de uğraşmak zorunda.

Bosna-Hersek’te 1995 Dayton Anlaşmaları’ndan kaynaklanan çok karmaşık bir siyasi sistem var. The Guardian gazetesi Bosna’daki sistemi “dünyanın en karmaşık sistemi” olarak nitelemişti. Çok katmanlı bir yapı. Üç üyeli ve dönüşümlü cumhurbaşkanlığı, üç parlamento, 11 başbakan, bölgeler, yerel idareler var. Ülke siyasi, ekonomik, sosyal sorunlarla boğuşuyor. Örneğin seçim yasası konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşandı. Seçim yasası konusu yeni sorunlara yol açabilir. Yolsuzluk ciddi bir sorun. Yüksek oranda işsizlik var. Genel işsizlik oranı yüzde 25, gençler arasında işsizlik oranı yüzde 50 civarında. Aylık ortalama ücret 400 Euro. Bu nedenle başka ülkelere göç, beyin göçü yaşanıyor. Buna doğum oranlarındaki düşüşü de eklediğimizde ciddi demografi sorunu olduğunu görürüz. Ülke altyapısı kötü durumda. Ülkede milliyetçi retorik güçleniyor. Sırplar uygun bir zamanda federasyondan ayrılma hedefi güdüyorlar. Hırvatlarda da aynı eğilim güçleniyor. Bosnalı Sırpların lideri Milorad Dodik ve Bosnalı Hırvatların lideri Dragan Covic Dayton’da oluşturulan sistemin altını oymak için ellerinden geleni yapıyorlar. İşte bu ortamda seçmenler sandık başına gidiyor. Bugün yapılacak seçimlerde 3,352,933 seçmen oy kullanma hakkına sahip. Seçimlere 67 parti, 34 ittifak ve 34 bağımsız aday katılıyor. Bosna’nın cumhurbaşkanlığı Sırp, Hırvat ve Müslüman üç kişiden oluşuyor. Müslümanların sandalyesi için 6, Hırvatların sandalyesi için 5 ve Sırpların sandalyesi için 4 aday yarışıyor. Seçimlerde farklı makamlar için toplam 7500 aday yarışacak.

Geride onbinlerce ölü, Srebrenica’da soykırım bırakan korkunç savaştan 23 yıl sonra Bosna-Hersek halkı yeni bir sınavla karşı karşıya. Dayton Anlaşmaları’nın kurduğu sistem pek çalışmıyor, kırılgan ve bu durum ayrılmak isteyen güçlere malzeme sağlıyor. Sırp Dodik ve Hırvat Covic’in ağırlıkta olduğu bir siyasi yapıda ileri gitmek zor olacak. Bosna-Hersek’in “failed state” statüsünden kurtulması kolay değil. Bakalım seçimler nasıl bir siyasi tablo ortaya koyacak?

 

 

 

Exit mobile version