Site icon Londra Gazete

Trump’a karşı Avrupa

Trump’ın tek yanlı politikaları, özellikle İran nükleer anlaşmasından çekilme kararı ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki ilişkileri bayağı geriyor. Avrupa Konseyi Başkanı Tusk’ın “Başkan Trump’ın son kararlarına bakacak olursanız, ‘Böyle dostlarınız varken düşmana ihtiyaç yok’ diyebilirsiniz” yönündeki açıklaması şimdiye dek bir AB yetkilisinin Trump konusunda yaptığı en sert açıklamaydı. Tusk, Trump’ın stratejik ortaklık prensiplerine uymadığını vurguladı. Avrupa’nın transatlantik ilişkileri ayakta tutmak için elinden geleni yapması gerektiğini belirterek, “Ama aynı zamanda AB olarak tek başımıza hareket etmemizi gerektirecek senaryolara da hazırlıklı olmalıyız” dedi. Bu açıklamalar Washington’la iplerin çok gerildiğinin kanıtı. Avrupa Birliği’nin Sofya’da gerçekleştirdiği zirve toplantısında esas konu Trump’ın politikalarına karşı ne yapılabileceği konusuydu. Transatlantik ilişkilerde derinleşmekte olan çatlaklar uluslararası ilişkilerin geleceği açısından çok önemli.

İran nükleer anlaşmasından çekilme çerçevesinde ABD İran’a yeni yaptırımlar uyguluyor. Washington, İran’la iş yapan başka ülkelerin firmalarının da bu yaptırımlara uymalarını talep ediyor. Buna uymayan firmalara ceza uygulamaya hazırlanıyor. ABD Hazine Bakanlığı, İran ile iş yapan firmalara üç ile altı ay süre tanıdığını, İran’la iş yapmayı durdurmayan firmaların yaptırım kapsamına alınacağını açıklamıştı. Bu tavır İran’la iş yapan Avrupa firmaları için ciddi bir tehdit. Korkuya kapılan firmalar İran’dan çekilmeye başladılar bile. Bunlardan biri Danimarka’nın A P Moller-Maersk gemicilik şirketi. Fransız Total firması da benzeri bir karar aldı. Tusk’ın sert açıklamalarının nedenlerinden biri işte bu durum. Belli ki İran’a uygulanan Amerikan yaptırımları ABD-Avrupa ilişkilerini çatışmaya doğru sürüklüyor. ABD’nin elinde güçlü ekonomik kozlar var. Avrupa’nın bileğini bükmeye çalışıyor. AB, kendi firmalarını korumak için yasal önlemler almaya hazırlanıyor. Avrupa Yatırım Bankası İran’la iş yapan Avrupa firmalarına mali destek sağlayacak. Sofya zirvesinden sonra yapılan açıklamalar AB’nin Trump’a direnmektedi kararlılığını yansıtıyor. Bu kararlılık hızla İran’dan ayrılmaya başlayan Avrupa firmalarının tavrını etkilemeye yeter mi? Zor gibi. Firmalar ABD yaptırımlarından korkuyorlar. Almanya Başbakanı Merkel, yapabileceklerinin sınırlı olduğunu itiraf ederek AB için durumun zorluğunu ortaya koydu.

Avrupa Birliği İran nükleer anlaşmasına bağlı kalma konusunda görüş birliği içinde. İran anlaşmayı ihlal etmediği sürece AB Trump’a uyup anlaşmadan çekilmeyecek. AB bu kararın oluşturacağı riskleri biliyor ve kendi çıkarlarını savunacağını açıklıyor. Rusya ve Çin de nükleer anlaşmadan çekilmeme konusunda kararlı. Bu konuda Trump yalnız kaldı ama ülkesinin ekonomik gücünü kullanarak isteklerini dayatmaya çalışacak. Durum kontrolden çıkar mı? İran konusundan diğer ticari konulara yayılır mı? AB durumun kontrolden çıkmasını istemiyor. Bu çerçevede Washington nezdinde diplomatik girişimlerde bulunuyor. Trump’ı etkilemek kolay değil. Adam Transatlantik ilişkilere önem vermiyor. Bu noktada Avrupa’nın birlik içinde olması ve gücünü iyi hesaplayarak kullanması gerekecek. ABD’nin ekonomik gücü büyük ama Avrupa’nın ekonomik gücü de küçümsenemez. Umarız iş bir ticaret savaşına dönüşmez. Böyle bir savaş Batı’nın yararına olmaz. Rusya ve Çin’i memnun eder.

Trump’ın tek taraflılığı Avrupa ile sadece ticari konularda değil güvenlik konularında da sorunlar yaratıyor. Trump, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD tarafından inşa edilen kollektif savunma yapılarının altını oyuyor. Müttefiklere önem vermiyor. Onlardan hoşlanmıyor. Müttefikleri ayak bağı olarak görüyor. Bu çerçevede Almanya Başbakanı Angela Merkel, tarihi bir açıklama yapmış “Avrupa kaderini kendi ellerine almalı” demişti. Bu açıklamanın yapıldığı zamandan günümüze kadar yaşanan gelişmeler Avrupa’nın gerçekten kaderini kendi ellerine alması gerektiğini kanıtladı. Avrupa’nın güvenlik çıkarları artık Trump’ın güvenlik anlayışı ile tam olarak örtüşmüyor. Ortak noktalar var ama ciddi ayrılıklar da var. Tüm mesele Avrupa’nın bu konuda adım atmaya hazır olup olmadığı. Sofya zirvesi kararlılık sergiledi. Bakalım arkası nasıl gelecek? Savunma ve dış politika konularında Almanya ve Fransa’nın işbirliği yapmaları gerekiyor. İngiltere AB’den ayrılacağına göre güvenlik konularında Berlin-Paris hattı kritik olacak. Artan jeopolitik riskler ve Trump’ın pervasızlığı karşısında AB’nin savunmasını güçlendirmekten başka yolu var mı? Yok.

Donald Trump’ın politikaları Batı ittifakına büyük zararlar veriyor. Avrupa’nın buna uygun politikalar geliştirme zamanı geldi, geçiyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Exit mobile version