Site icon Londra Gazete

Hayalet şehirden ekolojik kente : Maraş

London School of Economics’te(LSE) gerçekleştirilen bir toplantıda ‘Maraş’ın yeniden canlandırılması’ ele alındı. Kıbrıs’ta yeniden başlayan müzakere sürecinin en önemli gündem maddelerinden birisi olan yerleşime kapalı Maraş bölgesi’nin iki toplumun da kullanımına açılması

LSE’de yapılan toplanıtya Glafkos Constantinides, Profesör Kevin Featherstone, Robert Cowley, Dr. James Ker-Lindsay, Dr. Gabriel Koureas, George C. Lordos, Symeon Matsis, Mustafa Ongun, Dr. Wendy A. Pullan, Layik Topcan ve Dr Christala Yakinthou konuşmacı olarak katıldılar.

önerilen toplantı Çağdaş Türkiye ve Yunan Araştırmaları bölümlerinin işbirliği ile gerçekleştirildi. Aralarında ekonomist, politikacı, akademisyen ve işadamlarının bulunduğu konuşmacıların yer aldığı toplantıda  1974 yılından bu yana kapalı tutulan Maraş bölgesinin, yeniden nasıl yerleşime açılabileceğine ilişkin sunumlar yapıldı. Bir dönem Akdeniz’in en popüler tatil merkezlerinden birisi olan Maraş’ın ekolojik bir yaşam alanına dönüştürülebileceği ifade edildi.  

‘MARAŞ İKİ TOPLUMUN DA

Metropolitan Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını yürüten Mustafa Öngün, kapalı bölge Maraş’ın iki toplumun birlikte kullanımına açılması gerektiğine inandıklarını belirtti.

YERLEŞİMİNE AÇILMALI’

Toplantıya ilişkin bilgi veren konuşmacılardan Mustafa Öngün, Maraş’ın yeniden canlandırılmasının, adada kalıcı bir barış için de kritik öneme sahip olduğunu belirtti. Üyesi olduğu Mağusa İnisiyatifi grubunun olarak, Kıbrıs’ta barış sürecinin başarıya ulaşması için liderlerin görüşmesnini yeterli olmadığını savunduklarını kaydeden Öngün şunları ifade etti: “ Liderlerin görüşmesi yanında toplumları birbirine yakınlaştıracak bazı sivil girişimlerin yapılması hayati öneme sahiptir. Sivil toplumların yakınlaşması önemlidir çünkü bizim için sorunun temelinde iki toplumun birbirine güvenmemesi yatmaktadır. Bu güven probleminin çözümüne yönelik girişim yapmadan Kıbrıs sorununu çözmek soruna yüzeysel çözümler getirecektir. Kalıcı çözüm toplumların birbirleriyle ekonomik ve kültürel anlamda iletişim içinde olmsını gerektirir. İşte Maraş’ın açılması da bu noktada önemli. Eğer Maraş iki toplumun birlikte iş yapabileceği, iletişim kurabileceği ve yaşayabileceği şekilde açılırsa iki toplum birbirine tekrardan güven duymaya başlayacaktır. Bu nedenle biz Maraş’ı verelim demek yerine Maraş’ı iki toplumun kullanımına açalım diyoruz. Bir anlamda federasyona hazırlık için bir pilot bölge olarak da düşünebiliriz. Biz bunun mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bugün biz Rumlarla birlikte Maraş’ı da kapsayan bir ‘Mağusa’yı yeniden canlandırma’ vizyonu geliştirdik. Elimizden geldiğince bu vizyonu insanlarla paylaşıyoruz. LSE’deki sunum da da bunu yaptık. Bu vizyonun benimsenmesi ve uygulanmaya başlaması halinde Kıbrıslı Türklerin, Rumları ve Türkiye’nin de kazanacağını düşünüyoruz. Kısacası Maraş Kıbrıs’ta herkesin kazanabileceği bir çözümün mümkün olduğunu gösteren bir fırsat. Bunun uzun soluklu bir süreç olduğunun farkındayız. Bizim tahminlerimiz yeniden yapılanmanın yaklaşık 10 yıl süreceği. Ancak bu süre boyunca Türk ve Rum profesyonellerin, yatırımcıların ve emekçilerin Maraş açılır açılmaz çalışmaya başlaması ve güvenin artması mümkün.”

Exit mobile version