Özellikle, Rum tarafının Kıbrıs v. Türkiye davası kapsamında “Yerlerinden Edilmiş Kişilerin Mülkiyet Hakkı” konusunu yeniden Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’ne (AİHM) taşıma girişimi sonuçsuz kalmıştır. Başta Ekonomik Örgütler Platformu ve Barolar Birliği olmak üzere birçok sivil toplum örgütünün
girişimleriyle oluşturulan Hakların Korunması İnisiyatifi’nin (HKİ), Ağustos ve Eylül aylarında Strazburg, Londra ve Brüksel’de yürüttüğü yoğun temaslar bu
sonucun alınmasına önemli katkı sağlamıştır. Rum Yönetimi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin madde 46(3)çerçevesinde, AİHM’in daha önce verdiği Kıbrıs v. Türkiye kararında bazı
hususların yeniden yorumlanmasını ve Taşınmaz Mal Komitesi (TMK) mekanizmasının işlevsiz hale getirilmesini talep ediyordu. Ancak bu girişim, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi’nde yeterli desteği bulamamış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Rum tarafının girişimleri, uluslararası hukuk çerçevesinde oluşturulan iç hukuk yollarına zarar verme amacı taşısa da
Komite’nin bu konudaki kararlı tutumu, TMK’nın geçerliliğini bir kez daha teyit etmiştir. Bu gelişmeler ışığında, Rum Yönetimi’nin Strazburg’da aradığı desteği
bulamadığı ve TMK mekanizmasını işlevsiz hale getirmeye yönelik çabalarınınboşa çıktığı netleşmiştir. Bu gelişme TMK’nın uluslararası hukuk açısından
meşruiyetini pekiştirmekte ve mülkiyet meselelerinde adil çözüme yönelik önemli bir adım niteliği taşımaktadır. Girişimlerimizin ve uluslararası platformlarda yürüttüğümüz kararlı
çalışmaların bir sonucu olarak, adalet ve hukukun üstünlüğü korunmuş, Rum yönetimi tarafından yapılan haksız talepler karşılık bulmamıştır. Bu süreçte emeği geçen herkese ve uluslararası kamuoyunda bize destek veren muhataplarımıza teşekkür ederiz. Hakların Korunması İnisiyatifi olarak,
haklarımızın koruması ve mülkiyet meseleleri başta olmak üzere Kıbrıslı Türklerin ekonomisini yıpratıcı tüm girişimlere karşı çalışmalarımızı aynı kararlılıkta sürdürmeye devam edeceğiz.