AKP, Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olmasına ilişkin yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, AB Komisyonu Sözcüsü Peter Stano’nun KKTC ile ilgili açıklamasına tepki gösterdi.
“YOK HÜKMÜNDE”
Çelik, “AB tarafından KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olmasına ilişkin yapılan açıklama, haksız ve ikiyüzlü bir açıklamadır. AB, Kıbrıs konusunda Yunanistan ve GKRY’nin peşinde sürüklenmektedir. O yüzden bu açıklamalar, yok hükmündedir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türklerinin, uluslararası toplumun saygın bir üyesi olduğunu belirten Çelik, “KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olması doğru ve son derece doğal bir durumdur. AB’nin KKTC’yi yok saymaya çalışan tutumu, tarihi ve siyasi açıdan ilkesiz bir yaklaşımdır. Cumhurbaşkanımızın son olarak Türk Devletleri Teşkilatı toplantısında vurguladığı gibi KKTC’nin hak ve menfaatlerini her zeminde savunmaya devam edeceğiz” dedi.
PETER STANO NELER SÖYLEMİŞTİ?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, Özbekistan’da düzenlenen zirvede Türk Devletleri Teşkilatı’na “gözlemci üye” olarak kabul edilmesi üzerine bir açıklama yapan Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, şunları söylemişti:
– Avrupa Birliği, Türkiye’nin, uluslararası alanda tanınmayan ve ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ olarak adlandırılan Kıbrıs Türk ayrılıkçı varlığının Türk Devletleri Örgütü’nde gözlemci olarak kabul edilmesine ilişkin açıklamalarını reddediyor.
– AB, en yüksek siyasi düzey de dahil olmak üzere, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak yalnızca Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıdığını defalarca belirtmiştir.
– Kıbrıs Türk ayrılıkçı tarafının, uluslararası alanda tanınmasını kolaylaştıracak herhangi bir eylem, Birleşmiş Milletler himayesinde barış görüşmelerinin sürdürülmesine elverişli bir ortam yaratma çabalarına ciddi şekilde zarar vermektedir.
– AB, Kıbrıs sorununun siyasi eşitliğe sahip iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyona dayalı olarak, ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarınca ve AB’nin dayandığı ilkelere uygun olarak kapsamlı bir şekilde çözülmesinden yanadır. Bunun başka bir alternatifi yok.