KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, ‘Hayalet Şehir’ olarak da bilinen Kapalı Maraş’ın askeri bölge statüsünden sivil statü olarak değişmesi gerektiğini söyledi. “Bölgenin statüsünün askeri bölgeden, vatandaşlar için erişilebilir bir KKTC yerleşim bölgesi olarak değişmesi gerekir” diyen Tatar, “Statünün değişmesi ve kentin açılmasının ardından, Taşınmaz Mal Komisyonu kararlarını alacak” dedi.
Tatar, Kapalı Maraş’taki otel sahipleri ile de temas halinde olduklarını söyledi. Kıbrıs’ta çözüm konusunda açıklamalarda bulunan Tatar, “Biz iki ayrı, yan yana ve mümkünse AB çatısı altında devlet fikrini destekliyoruz” dedi. Rum Katimerini gazetesine özel açıklamalar yapan Tatar, Kapalı Maraş’ın uluslararası hukuk çerçevesinde açılacağını ifade etti.
Tatar şöyle devam etti:
“Taşınmaz Mal Komisyonu bazı kararlar alacak. Bundan dolayı, bölgenin statüsünün askeri bölgeden, vatandaşlar için erişilebilir bir KKTC yerleşim bölgesi olarak değişmesi gerekir. Statünün değişmesi ve kentin açılmasının ardından, Taşınmaz Mal Komisyonu kararlarını alacak. Vakıflar İdaresinin de bazı talepleri vardır. Haklı olmaları durumunda, kullanıcılar Vakıflara (EVKAF) kira ödemeye başlayacak. Devlet de bu küçük bölgenin alt yapısını yapacak. Bazı binalar sahipleri tarafından tamir edilecek, bazıları da yeniden inşa edilmek için yıkılacak. Aynı şey oteller için de geçerlidir. İlgili mülk sahipleriyle temas içerisindeyiz.”
“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM”
Kıbrıs’ta herkesin çözüm istediğini kaydeden KKTC Başbakanı Tatar, “Fakat önemli olan doğru planlamadır. Çözüm kalıcı ve sürdürülebilir olmalıdır. Adanın bu bölümünde ayrı bir halk, Kıbrıs Türk halkı vardır. Bu insanlar 46 yıldır kendi devlet çatıları altında, KKTC devletinin çatısı altında yaşamaktadır. Türkiye bizi destekliyor, bununla birlikte biz kendi kendimizi yönetiyoruz. Herhangi bir anlaşmanın bu gerçeklikleri göz önüne alması gerekecek. Ortak kabul edilebilir bir çözümün, iki ayrı devlet temelinde bir arada yaşamayı sağlayacağına inanıyorum. Biz federasyonu, AB’ye katılım, serbest dolaşım, özgürlüklerle birlikte, tek (üniter) devlete daha yakın bir yapı olarak yorumluyoruz. Kıbrıslı Türkler için hayati tehditlerin ortaya çıkmasına izin vermemiz söz konusu değildir” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE, ANAVATANIMIZ”
“Ankara’yla her zaman iyi ilişkilere sahip olduk. Zaman zaman bazı sorunlarla karşılaşmamıza rağmen, Ankara bizim iyiliğimizle ilgileniyor ve her iki tarafta hem sevinci hem acıyı paylaşıyor. Aynı dili konuşuyoruz ve aynı kültüre sahibiz” diye açıklama da yapan Tatar şöyle devam etti:”Biz Kıbrıslı Türkleriz, onlar da Türk. Manevi bağlarımız var. Türkiye bizim ana vatanımızdır. Başka hangi ülke bir topluma böyle bir finansal fon sağlar? Diğer yandan, hidrokarbon meselesiyle birlikte, Kıbrıs’ın Türkiye için önemi artmıştır. Bu yüzden Kıbrıs’ın Kıbrıslılara ait olduğunu söyleyenlere, bu tezlerinin eksik olduğunu vurguluyorum. Kıbrıs uluslararası boyutlara sahiptir. 1959-60 anlaşmaları İngiltere’nin varlığını, Türk-Yunan dengesini, kendi haklarıyla birlikte garantör güçleri öngörüyor. Türkiye, hidrokarbon meselesindeki son gelişmeleri de göz önüne alarak, bu haklarından feragat etmesinin söz konusu olmadığını vurguluyor. Bu sebepten dolayı, Türkiye’yle yakın bir işbirliğine sahibiz ve olmaya da devam edeceğiz.”