KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da gerek doğal kaynaklarla ilgili, gerekse savunma ve güvenlikle ilgili gelişmelerin Kıbrıs’ın ve dolayısıyla KKTC’nin önemini ciddi şekilde artırdığını vurguladı.
Özersay, yaptığı yazılı açıklamasında, son gelişmelerin bazı açılardan bölge barışını ve istikrarını olumsuz yönde etkileyecek tehditleri beraberinde getirse de bazı fırsatları da önlerine çıkardığını belirterek, “Bölgedeki tüm aktörleri kapsayan, kimseyi dışarıda bırakmayan bölgesel işbirliği yaklaşımları Doğu Akdeniz’de istikrar ve barış sağlanmasına yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Bölgede de, Kıbrıs adası özelinde de ‘tanıma ve tanımama’ sorunları var ancak fiilen var olan ama bölgedeki diğer devletlerce tanınmayan devletlerin varlığını inkar ederek bir yere varılamayacağı da ortadadır” diyen Özersay, mevcut durumu veri kabul ederek, uyuşmazlık taraflarının kendi siyasi ve hukuki pozisyonlarını diğer taraflara empoze etmeye kalkışmadan işbirliğine açık olmalarının tek çıkış yolu olduğunu kaydetti.
Özersay, “Bu yaklaşım bu bölgede karşılıklı bağımlılık ilişkisi gelişmesine ve bundan ötürü kimsenin istikrarı bozmaya cesaret edememesine yardımcı olacaktır” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Özersay, önceliklerinin; bölge barışı ve istikrarı için doğru ve stratejik adımları zamanlı şekilde atmak olması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bu konularda stratejik ortağımız ve müttefikimiz garantör Türkiye ile birlikte koordineli adımları hayata geçirme konusunda kararlıyız. Son dönemde bölgede yaşanan gerginlik ve bazı açılardan silahlanma girişimleri ile askeri hareketliliği yakından takip ediyoruz. Kıbrıs Türk Halkının hak ve menfaatlerine halel getirecek adımlara karşı eskisine göre çok daha yerinde ve zamanlı adımları atmaktan geri durmayacağız. Bunu çatışmacı bir yaklaşımla değil, bölgesel işbirliğini zorlayacak dengeleyici adımlar anlamında söylüyorum.”
Uzun yıllar Kıbrıs Türk halkının sadece kapsamlı çözüm durumunda ve kapsamlı çözüm olduğunda uluslararası alanda bir aktör olabileceği yaklaşımının son yaşanan gelişmelerle değişmeye başladığını ifade eden Özersay, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türk Halkı ve onun iradesini yansıtan KKTC devleti artık kapsamlı çözümü beklemeden, bir çözümden önce de bu bölgede görüşleri ve adımları dikkatle ve yakından izlenen bir aktör olmaya başlamıştır. Üstelik bu bağlamda bizimle bölgedeki doğal kaynaklar ve savunma-güvenlik konularıyla ilgili olarak gayrı resmi temaslarda bir artış söz konusudur. Bu durumu Doğu Akdeniz’de istikrar için bir fırsata çevirmek bizim elimizdedir. Biz bunun için çalışıyoruz” dedi.