Küçük Sierra’nın cansız bedenine ulaşan Kıbrıslı Rum dalgıç Pambos Omirou ile arama çalışmaları sorumlusu arasında yaşanan ‘ilk diyalog’ basına yansıdı…
RMMO subayı Nikos Metaksas’ın katlettiği 7 kişiden (5’i kadın ve 2’si çocuk) biri olan 6 yaşındaki Sierra’nın cansız bedenine, geçtiğimiz Çarşamba günü, Kıbrıs’ın güneyinde bulunan Memi Gölü’nde yapılan arama çalışmalarında ulaşıldı.
Kıbrıs’ın güneyinde yayın yapan Kathimerini gazetesi, arama çalışmaları sırasında, küçük kızın cansız bedenine ulaşan dalgıçla, arama çalışmaları sorumlusu arasında geçen ‘ilk diyaloğu’ kaleme aldı.
Arama çalışmaları sorumlusu ile Kıbrıslı Rum dalgıç Pambos Omirou arasında yaşanan diyalog şöyle:
Dalgıç: Edward…
Sorumlu: (Konuşmaya) Devam et Pambos.
Dalgıç: Bir mum yak.
Danışman: Tabii ki dostum ne için?
Dalgıç: Çocuk için. Onu kucağımda tutuyorum Edward, konuştuğumuz gibi onu tutuyorum.
Danışman: Söyleyecek sözüm yok…
Kıbrıslı Rum dalgıç Pambos Omirou, Aralık 2017’de kaybolan Filipin uyruklu 30 yaşındaki Maricar Valdez Arquiola olduğuna inanılan valiz içinde saklı cesedi bulan dalgıçtı.
Bu arada küçük Sierra’nın vücuduna yapılan ilk otopsi, annesi gibi boğularak öldüğüne işaret ettiği de ifade edildi.
7 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ
Güney Kıbrıs’ta kamuoyu ve hükümet yetkilileri “tarihinin ilk seri katil vakası” ile sarsılmış durumda. Kıbrıslı bir Rum subayın itiraf ettiği cinayet, 5 yabancı uyruklu kadın ve onlardan ikisinin 6 ve 8 yaşındaki kızlarını hedef aldı.
Seri cinayetler, ülkede çoğu evlerde hizmetçilik ya da temizlik işi yapan göçmen kadınlara yönelik istismar tartışmalarını da gündeme getirdi.
Yabancı uyruklu toplam 7 kadın ve kız çocuğu öldüren zanlının son kurbanına ait olduğu düşünülen bir cesedin kalıntıları, Çarşamba günü ortaya çıktı.
Polis, Lefkoşa’nın güneybatısındaki Memi Gölü’nde seri katilin ilk kurbanının 6 yaşındaki kızına ait olduğu düşünülen çürümüş haldeki ceset kalıntılarına ulaştı.
NASIL ORTAYA ÇIKTI? KURBANLAR KİMLER?
Seri katil vakası ilk olarak Nisan ayının başında, bir maden kuyusu yakınlarında iki kadının cesetleri bulunduğunda gündeme geldi.
İlk olarak Güney Kıbrıs’a çalışmaya giden 38 yaşındaki Filipinli Marry Rose Tiburcio’nun cesedi Mitsero köyü yakınlarındaki bir suni göl yakınlarında turistler tarafından bulundu. Tiburcio, 6 yaşındaki kızı ile beraber Mayıs 2018’de kayıplara karışmıştı.
Kıbrıslı bir Rum subay, açılan soruşturma kapsamında Nisan ayında gözaltına alındı.
35 yaşındaki subay, kurbanlarından 3’ünün cesedini bavullara koyup zehirli göle attığını itiraf etti, polis bölgede inceleme başlattı.
2017’nin sonundan beri kayıp olan bir başka Filipinli kadın, 31 yaşındaki Maricar Valtez’in de aynı subayın öldürdüğünden şüphelenildi. Önce bunu inkar eden subay, daha sonra hem bu cinayeti, hem de son üç yılda dört kadın ve kız çocuğunu daha öldürdüğünü itiraf etti.
İsmi Nikos Metaksas olarak açıklanan zanlının öldürdüğünü itiraf ettiği kadınların tamamı başka ülkelerden çalışmaya gelen göçmenlerdi.
Filipinler kökenli hizmetçiler Mary Rose Tiburcio, Arian Palanas Lozano ve Maricar Valtez Arquiola’nın yanında, öldürülenler arasında Romanya ve Nepal kökenliler de vardı.
Romanyalı Livia Bunea’nın genç kızı Elena da, aynı Tiburcio’nun 6 yaşındaki kızı Sierra gibi aynı kişi tarafından öldürüldü.
