Site icon Londra Gazete

Özersay, Manchester’da ‘Kıbrıs sorununu’ değerlendirdi

 MANCHESTER Üniversitesi Türk ve Kuzey Kıbrıs Derneği’nin düzenlediği ‘Türkiye, KKTC ve İngiltere Üçgeninde Son 50 Yıl Konferansı’nda konuşan KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs sorununu değerlendirdi.

‘Türkiye, KKTC ve İngiltere Üçgeninde Son 50 Yıl Konferansı’nda Prof. Dr. İlber Ortaylı, İsmail Ertürk ve Prof. Kudret Özersay konuşma yaptı.

Özersay, konuşmasını bakan olarak değil, bir akademisyen olarak yaptığına dikkat çekti. Hayatının üçte birini, hala daha çözülmemiş olan bir müzakere süreci içerisinde, müzakereci olarak görev yapmış birisi olarak konuşmasını yaptığını anlatan Kudret Özersay, “Daha 6 aylık iken ailesinin büyük bir kısmını savaşta şehit olarak kaybetmiş olan, göç etmiş olan, evini yitirmiş olan, bir savaşın mağduru olarak konuşmamı yaparak, size daha fazla bir şey verebilirim diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kıbrıs sorununun herkese göre farklı bir anlam taşıdığını, ama Kıbrıs sorununun literatürde ve akademisyenler açısından, donmuş bir uyuşmazlık olduğunu belirten Özersay, “Aynı zamanda, etnik bir uyuşmazlıktır, ama sadece etnik bir uyuşmazlık olarak bakılırsa, yanıltıcı olabilir. Çünkü Kıbrıs sorunu uluslararası bir uyuşmazlıktır” diye konuştu.

Özersay, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gündeminde duran sadece 2 toplumu ilgilendirmediği için de uluslararası niteliği güçlü, ABD’nin Avrupa Birliği’nin, İngiltere’nin ve bölgedeki diğer ülkelerin de ilgisinin, hakkının ve menfaatinin olan, enteresan bir coğrafyada, enteresan bir uyuşmazlık olduğunu ifade etti.

Kıbrıs’ın 1960’larda başlayan sömürgecilikten kurtuluş sürecinin tamamlanmamış bir hali olduğunu savunan Özersay, “Sömürgecilikten kurtuluş süreci, Kıbrıs adası için henüz tamamlanmamıştır. 1960’da bir ortaklık devleti olarak başladığında, herhalde en yalın olarak, gönülsüz bir evlilik gibi tanımlanabilir” dedi.

Kıbrıs’ta gönülsüz cumhuriyet denilen, isteksiz biçimde bir birliktelik, bir evliliğin ortaya çıktığını dile getiren Kudret Özersay, “1960’a baktığımızda gördüğümüz şey; her iki toplumun da kendi geleceğini belirleme hakkının nihai noktası adeta bir makasla kesilip atılmıştır” ifadelerini kullandı.

Söz konusu nihai noktanın Rumlar için; Yunanistan ile birleşme ve ENOSİS iken, Kıbrıslı Türkler açısından, Taksim olarak tanımlanabilecek, kendi geleceğini belirlemek olduğunu kaydeden Özersay, “Bu iki nihai hedef, 1960 cumhuriyeti ile birlikte, her iki toplum için de yasaklandı. Yani hem gönülsüz bir biçimde bir araya gelindi, hem de nihai olarak sokakları kendi içinde kısıtlanan bir devlet olarak ortaya çıktı” diye konuştu.

 “UMARIM; KENDİ İNSANIMIZA DAHA İYİ YAŞAM STANDARDI VERİRİZ”

Konuşmasında KKTC’de, etkili olan yağışlardan da bahseden Özersay, “Son bir yıl içerisinde yine yeni bir sel felaketi daha yaşıyoruz. Bizde fazla yağmur olmaz, ama son birkaç yıldır ciddi yağışlar oluyor ve sıkıntılar yaşıyoruz.

Belki de etkinliğe katılamayıp, dönmemi gerektirecek bir durum da olabilirdi. Biraz üzgünüm bu nedenle.

Dünyadaki pek çok olaya nereden baktığınıza bağlı olarak, değişik bakabilirsiniz. Orta Doğu, kime göre Orta Doğu’dur? Uzak Asya, kime göre uzak Asya’dır? Durduğunuz yere göre. Dünyadaki ısınma denilen şey de belli ki; İngiltere’de otlar da sarardığına göre burada da ısınma var. Bizim oralarda ısınma değil, yağışlar oluyor. Umarım orta ve uzun vadede, medeni ülkeler gibi, biz de kentleşme, şehircilik ve altyapı açısından yapmamız gerekenleri, üzerimize düşenleri yaparız ve kendi insanımıza daha iyi bir yaşam standardı veririz”

Exit mobile version