Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı 58. Mehmetçik Geleneksel Üzüm Festivali’nde konuştu
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıslı Türklerin gasp edilen haklarını sonuna kadar savunup, mücadele edip kazanması gerektiğine işaret ederek “Bunu elbette uluslararası hukukun kabul ettiği çerçevede, diplomasiyle elde edeceğiz, bunun bir başka yolu yok” dedi.
“YEREL ÜRÜNLER HER GEÇEN YIL DAHA İYİYE GİDİYOR”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, eşi Meral Akıncı ile birlikte katıldığı etkinlikte yaptığı konuşmada, bu yıl 58’incisi düzenlenen Mehmetçik Üzüm Festivali’nde yeniden bölge insanıyla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, yerel ürünlerin her geçen yıl daha da iyiye gittiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, bu durumun heyecan verici olduğunu belirterek, bölgede düzenlenen festivalin her yıl üzerine koyarak devam edeceğine duyduğu inancı dile getirdi.
KIBRISLI TÜRKLERİN 1963’TEN BERİDİR GASP EDİLEN HAKKI…
Kendisinin Lefkoşa Türk Belediyesi başkanlığı yaptığı yıllarda, uluslararası folklor gösterilerinin ülkede yer almasını çok arzuladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, o tarihlerde ulaşılamayan bu hedefin, Mehmetçik başta olmak üzere bugün ülkenin birçok belediyesinde gerçekleştiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC folklor ekiplerinin de yer aldığı uluslararası folklor gösterilerini izlediğinde, Kıbrıs Türk halkının hakkı olan uluslararası toplumun bir parçası olma özleminin içinde depreştiğini ifade etti. “Sadece folklor gösterilerinde değil; spor alanında da, dünya diplomatik alanında da, uluslararası hukuk içinde, uluslararası toplumun bir parçası olmak bizim hakkımızdır” şeklinde konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıslı Türklerin bu hakkının 1963 yılından beridir gasp edildiğini belirtti.
“KIBRIS TÜRKÜ, YILLARDIR İZOLASYONLAR ALTINA. BİR O KADAR DAHA YAŞAMAK, KADERİMİZ OLAMAZ”
Kıbrıslı Türklerin gasp edilen haklarını sonuna kadar savunup, mücadele etmesi ve kazanması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs Türkü yıllardır izolasyonlar altına yaşadı. Bir o kadar daha yaşamak, bizim kaderimiz olamaz. Bunu elbette uluslararası hukukun kabul ettiği çerçevede, diplomasiyle elde edeceğiz, bunun bir başka yolu yok” diye konuştu. (HABERKIBRIS.COM)