Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC dönüşünde, medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretlerini yaptığı Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden (KKTC) dönüşünde, medya temsilcilerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin Kıbrıs meselesine ilişkin Birleşmiş Milletler kapsamında gerekli katkılarda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Özellikle Kofi Annan döneminden beri işin içinde bizzat olan bir kişi, o süreci, takvimi iyi bilen bir kişi, Kıbrıs sorununu çözmek için teşvik eden benim. Annan iki kez bana geldiğinde ve ‘Artık çözemiyorum’ dediğinde, ‘Beraber girelim, Türkiye sizi mahcup etmeyecek göreceksiniz. Biz her zaman Rum kesiminin bir adım önünde olacağız’ dedim. ‘Bana bir hafta müsaade’ dediler ve bu görüşmeyi biz Davos’ta yapmıştık. Annan bir hafta süre istedi ve bir hafta sonra görüşmeler başladı. Tabii biz yine üzerimize düşeni yaptık. Bizim için en önemli macera Bürgenstock macerasıydı ve bunu ciddi manada ele aldık, maalesef yine sözlerinde durmadılar. O günden bugüne ne zaman masaya bu konu gelse Güney Kıbrıs masadan öyle ya da böyle her zaman kaçmıştır. KKTC, masadaki yerini her zaman kararlılıkla korumuştur. Türkiye garantör ülke olarak kararlı duruşunu koymuştur. Maalesef diğer garantörler aynı tavrı ortaya koymamışlardır.’
Türkiye’nin ilerleyen süreçte konumunu koruyacağını vurgulayan Erdoğan, ‘Nereye kadar? Buna bir cevap bulmak kolay değil. Er ya da geç Türkiye Cumhuriyeti olarak herhalde biz de bir karar vereceğiz. Olacaksa olacak. Nasıl olacak, bundan sonra bunu da siz düşünün diyeceğiz ve adımımızı da atacağız. Kuzey Kıbrıs halkının bizde özel bir yeri vardır. Türkiye’deki benim vatandaşım, kardeşim ne kadar önemliyse, KKTC’deki kardeşlerimiz de bizim için aynı derecede önemlidir. Dolayısıyla onlara elimizden gelen desteği ne kadar verdiysek, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.’ mesajını verdi. (HABERKIBRIS)