Kiprianu’nun görüşme sonrasında yaptığı açıklama da Anastasiadis’in Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması yönündeki çabalarına ikna olmadığı şeklinde yorumlandı.
Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı ile 16 Nisan’da gerçekleşen yemekli toplantıda konuşulanlar hakkında AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillias ve ELAM Başkanı Hristos Hristu’ya bilgi verdi.
Anastasiadis’in Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, özellikle de Crans-Montana’da sürecin çökmesinden kendisini de sorumlu tutan Kiprianu’ya kendisine yüklediği sorumlulukları sorduğu bildirilirken görüşmede ses tonlarının zaman zaman yükseldiğine dikkat çekildi.
Kiprianu’nun görüşme sonrasında yaptığı açıklama da Anastasiadis’in Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması yönündeki çabalarına ikna olmadığı şeklinde yorumlandı.
Fileleftheros haberi, “Sorumlulukları İşitmek İstedi… Başkan ve AKEL Genel Sekreteri Çatışmadan Kaçınmadı… Görüşme Sırasında Zaman Zaman Ses Tonları Yükseldi” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Habere göre Anastasiadis, Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin “sorumluluklarından” söz etmeye başladığında kendisine de sorumluluklar yükleyen Kiprianu’ya bu sorumlulukların neler olduğunu sordu.
Anastasiadis’e somut telkinlerde bulunarak, bu izlenimin Ada dışında da var olduğunu vurgulayan Kiprianu, yabancı diplomatlarla görüşmelerini hatırlatarak onların da Rum Yönetimi Başkanı’nın sorumluluklarından söz ettiklerine dikkat çektiği ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in müzakerelerle ilgili açıklamalarını hatırlattı.
Anastasiadis, Kiprianu’ya kendi aldığı inisiyatiflerden söz ederek, müzakerelere dönmeye hazır olduğuna dair BM Genel Sekreteri’ne gönderdiği mektupların kopyalarını kendisine (Kiprianu’ya) göndereceğini söyledi.
Görüşmede, Kıbrıs Türk tarafının ve şahsen Kıbrıslı Türk lider Mustafa Akıncı’nın tavrının da ele alındığını belirten gazete, Kiprianu’nun da Başbakan ve CTP Başkanı Tufan Erhürman ile yaptığı görüşmelere atıfta bulunarak Kıbrıs Türk tarafından bildiklerini Anastasiadis’e aktardığını yazdı.
KİPRİANU’YU MÜZAKERELERE YENİDEN BAŞLAMA NİYETİNE İKNA EDEMEDİ
Gazete Kiprianu’nun görüşme sonrasında basına yaptığı açıklamadan, Anastasiadis’in müzakerelere yeniden başlama niyeti konusunda Kiprianu’yu ikna etmeyi başaramadığının anlaşıldığını yazdı.
Habere göre Anastasiadis’e uluslararası topluma ve Genel Sekreter’e net mesajlar vermek için inisiyatif alma çağrısı yapan Kiprianu “şahsen Genel Sekreter’e, dipnotlar olmaksızın, raporlarında tarif ettiği prosedür temelinde ilerlemeye hazır olduğumuzu açıkça söylememiz gerekir” dedi.
İKİ SEÇENEK
“Önümüzde iki seçeneğimiz olduğunu anlamalıyız” uyarısında bulunan Kiprianu, seçenekleri şöyle sıraladı:
“Ya zamanın akmasına ve olguların aşamalı olarak taksime sürüklenmesine izin vereceğiz, ki bu yolun sonu değil Kıbrıs için yeni felaketlerin başlangıcıdır, ya da bütün zorlukları ile özlü müzakerelerin kaldığı yerden yeniden başlamasına ve Genel Sekreter’in tezlerini koruma kalkanı kullanarak Türk uzlaşmazlığını aşmaya çalışacağız. Türkiye ya garantilerin kaldırılmasıyla ilgili meselelere rıza gösterecek ya da uluslararası toplumun gözünde ifşa olacak.”
Gazetecilerin, Rum tarafının başka ne yapabileceğini sormasına karşılık Kiprianu, şu cevabı verdi:
“Crans-Montana’da bizim tarafın ne yaptığına dair farklı değerlendirmeler var, BM Genel Sekreteri de Türk tarafının rolünü olumlu cümlelerle tarif etti, kısa süre önce Mogherini de bunu yaptı. Guterres’in, her iki liderde de siyasi irade eksikliği saptadıkları açıklamasının aksine biz Sayın Anastaiadis’in, Genel Sekreter’in Crans-Montana’da göstermediğini söylediği siyasi iradeyi göstermesini istiyoruz.”
PRODROMU: TÜRKİYE, KIBRIS’I KONTROL TALEBİNDEN VAZGEÇSEYDİ ÇÖZÜM BAŞARILMIŞ OLACAKTI
Gazeteciler AKEL Genel Sekreteri’nin Anastasiadis’e eleştirilerini Sözcü Prodromos Prodromu’ya da sordu. “Crans-Montana’da ne olduğu artık herkes tarafından biliniyor, heyetimize eşlik eden gazeteciler birinci elden biliyor” diyen Prodromu, şu iddiayı ortaya attı:
“Türkiye, Crans-Montana’da Kıbrıs’ın, Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin bir uzlaşı, bir anlaşma bulmasına izin verseydi, yani çözümden sonra garantiler ve asker aracılığıyla Kıbrıs’ı kontrol etme talebinden vazgeçseydi, çözüm başarılmış olacaktı. Gerek Başkan gerek Dışişleri Bakanımız, BM aracılığıyla Türkiye’yi yeniden müzakere masasına oturtmak için diplomatik bir mücadele veriyor. Kıbrıs sorununun çözülmesi için garantilere son verilmesi, Türkiye’nin Kıbrıs’a yaklaşımının değişmesi gerekiyor.”
Habere göre Anastasiadis dün Kiprianu dışında Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ve ELAM Başkanı Hristos Hristu ile de görüştü. Lillikas görüşme sonrasında yaptığı açıklamada, “Kıbrıs sorununda sabır ve Kıbrıs Rum tarafının iyi planlama yapması lazım” dedi.
LİLLİKAS: MÜZAKERELER KALDIĞI YERDEN DEVAM EDEMEZ
Lillikas bir soruya karşılık “Müzakereler kaldığı yerden devam edemez. Bu bizi trajik sonuçları olacak büyük bir tuzağa götürür. Gerçekten de bir ön hazırlık, bir zemin araştırması gerek ve zannederim BM Genel Sekreteri’nin bir ara ortak zemin olup olmadığını dolaylı yoldan saptamak için inisiyatif alması gerekecek” dedi.
HRİSTU: KIBRIS SORUNUNDA YENİ GELİŞME OLMAYACAK
Hristos Hristu da “Ülke için olumlu taahhütler almadan yeni bir müzakere turuna girmememiz gerekir” dedi.
Hristu, şu anda Kıbrıs sorununda gelişme olmayacağı kanaatini de dile getirdi.
Gazete Anastaiadis’in Rum siyasi liderliğini bilgilendirme turuna Dayanışma Hareketi Başkanı Eleni Theoharus ve Ekologlar Başkanı Yorgos Perdikis ile devam edeceğini ekledi.
Politis “Anastasiadis-Andros Görüşmesinde Kıbrıs Sorunu Hakim Oldu… Herkes Kendi Dediğinde (ısrar etti)” başlığıyla aktardığı haberinde, AKEL Genel Sekreteri’nin, inisiyatif alınması gereğinde ısrar ettiğini ve Rum Yönetimi Başkanlık Sarayı’ndan, Anastasiadis’ten işittiklerinden memnun olmayarak ayrıldığını yazdı.
Alithia “Ufukta… Hiçbir Şey” başlığıyla yayımladığı haberinde, Kiprianu’nun Anastasiadis’ten, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar başka bir şey yapılamayacağı için Kıbrıs sorununda BM yönünde harekette bulunmasını istediğini, Lillikas’ın, Türk seçimlerinden kaynaklı zorluğu anladığını, Hristu’nun ise Anastasiadis’in, olumlu taahhüt almadan müzakerelere dönmemesini istediğini yazdı.
Haravgi ise haberini “Ya Durağanlık ve Yeni Felaketler ya da Müzakerelerin Yeniden Başlaması… AKEL Genel Sekreteri Başkan’dan İnisiyatif Almasını İstiyor” başlığıyla aktardı. (YENİDÜZEN)