Uluslararası Enerji Politikaları Uzmanı Necdet Pamir, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama çalışmaları konusunda yaşanan son gelişmeleri BRT’ye değerlendirdi.
Uluslararası Enerji Politikaları Uzmanı Necdet Pamir, Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölge olarak kabul ettiği alanda Rumların hukuksuz bir şekilde tek taraflı olarak faaliyetlerde bulunduğunu belirtti.
Adada çözüm isteniyorsa, Rum tarafının çıktığı ihaleleri iptal etmesi gerektiğini kaydeden Pamir, ” Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölge olarak kabul ettiği alan Rumların 6. Blok diye adlandırdıkları ruhsatı içeriyor. Dolayısıyla 6. Blok yeni olarak keşif yaptık dedikleri kuyu bu bölgenin içine kısmen düşüyor. Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesini Rum tarafı tanısın tanımasın o ayrı bir konudur. Türk donanması bu nedenle Rumların 3. Bloğa gemi getirmelerine izin vermedi.” Diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kendi hükümranlık haklarını kullanarak 2011 yılında Türkiye’nin ulusal kuruluşu olan Türkiye Petrollerine ruhsat verdiğini hatırlatan Pamir, tek taraflı olarak adanın etrafının Rumların tasarrufuna bırakılmasının söz konusu olmayacağına vurgu yaptı.
Pamir ” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin de adanın etrafında hakları var. Rumların 13 tane ruhsatı var. KKTC’ de Türkiye Petrollerine A B C D E F G diye 7 tane alan tanımladı dolayısıyla burada Türkiye Petrollerinin yani Türkiye’nin hakları var. 3. Blok bu alanın içine düşüyor bir tarafında 6. blok dediğimiz zaman Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgesi nedeniyle bizim haklarımız var. 3.blok dediğimiz yerde de MEB’nin dışında olsa bile KKTC’nin Türkiye Petrollerine verdiği ruhsatlar söz konusu dolayısıyla her ikisi içinde Türkiye’nin KKTC’nin hakları var bunlar korunmaya çalışılıyor buna da izin verilmeyecek işin özeti budur.” Dedi.
Afrodit diye adlandırılan saha ve Kıbrıs Adasının etrafındaki herhangi bir noktada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin eşit hakları olduğunu belirten Pamir, Rumların tek başına arama yapmasının yahut buldukları gazın nasıl ihraç edileceği konusunda tek taraflı tasarrufta bulunmalarının uluslararası hukuka; ayrıca Kıbrısın hukukuna da aykırı olduğunun altının çizilmesi gerektiğini vurguladı. (KIBRIS.COM)