Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafının son dönemde attığı tek taraflı adımların “son derece tehlikeli” olduğu uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Rum tarafının son dönemde attığı tek taraflı adımların “son derece tehlikeli” olduğu uyarısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Rum tarafının özelde Ada’da, genelde de bölgede tansiyonu artırıcı eylemler gerçekleştiriyor olmasını son derece tehlikeli adımlar olarak değerlendiriyoruz” denildi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir kez daha Ada’nın ortak sahibi olan Kıbrıslı Türklerin asli haklarını görmezden gelerek, Yunanistan ve Ürdün ile enerji alanı da dahil işbirliği anlaşması imzalamasının kabul edilmez olduğu kaydedildi.
İmzalanan işbirliği anlaşmasının Kıbrıs Rum liderinin seçimlere yönelik konumunu güçlendirmek amacıyla imzalandığı ifade edilen açıklamada, enerji alanında işbirliği antlaşması imzalanmasının
Kıbrıslı Türkler açısından hayati önem taşıyan konularda, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafıyla hiçbir temas kurmaya veya istişare etmeye niyeti olmadığını bir kez daha gözler önüne serdiği kaydedildi.
DENİZ YETKİ ALANLARI SALT KIBRIS RUM TARAFININ LEHİNE SINIRLANDIRILAMAZ
Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın yürüttüğü münhasır ekonomik bölge belirleme çalışması konusunda ise, “Kıbrıslı Türklerin varlıklarını dahi yok sayan bu yaklaşımını reddeder, bu bağlamda alınan kararların Kıbrıs Türk tarafı üzerinde hiçbir bağlayıcılığı olmayacağını duyurmak isteriz. Ada’nın etrafındaki deniz yetki alanlarının salt Kıbrıs Rum tarafının lehine sınırlandırılamayacağını, zira bu Ada’nın yegane sahibinin kendileri olmadığını hatırlatırız” denildi.
RUM TARAFININ TEZLERİNİ ULUSLARARASI ALANA TAŞIMA ÇABASI
Açıklamada, 10 Ocak’ta Roma’da düzenlenen Avrupa Birliği’nin Güney Avrupa Ülkeleri (Med 7) Zirvesi’nde kabul edilen ortak bildirgenin Kıbrıs’a ilişkin bölümünde Rum Lider Nikos Anastasiadis’in “sıfır asker-sıfır garanti” tutumunun yer alması ile ilgili olarak da, “Rum liderin, müzakere masasında kabul edilmesi mümkün olamayan tezlerini uluslararası alana taşıma ve bunlara Ada dışından destek bulma çabalarının yeni bir örneğini teşkil etmektedir” ifadelerine yer verildi.
Bahse konu tutumun hiçbir dönemde geçerliliğinin olmadığı kaydedilen açıklamada, “Kıbrıs Türk tarafı açısından Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmenin söz konusu olmadığını bir kez daha vurgulamak isteriz” denildi.
Açıklamada, “Kıbrıs Rum tarafının sergilemekte olduğu uzlaşmaz ve hakimiyetçi zihniyet Kıbrıs Türk tarafıyla eşitlik temelinde yeni bir ortaklık kurulmasını imkansız kılmaktadır. Geçtiğimiz Temmuz ayında Kıbrıs Türk tarafının tüm iyi niyetli gayretlerine rağmen Kıbrıs Konferansı’nın sonuçsuz kalmasının temel nedeni de Rum tarafının bu anlayışı olmuştur” ifadeleri kullanıldı.
MUKABİL ADIMLAR ATMAKTAN İMTİNA ETMEYECEĞİZ
Güney Kıbrıs’taki okullarda Enosis Plebisitinin okutulması yönündeki girişimlere de yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kıbrıs Rum tarafının niyetlerini açığa çıkaran ve Kıbrıs’ta taraflar arasındaki güven eksikliğini artıran Enosis’i anma kararını uygulamaya koyması, Kıbrıs Türk tarafıyla bir anlaşmaya varmaya aslında hiçbir niyetinin olmadığının en açık bir tezahürüdür. Yukarıdakiler ışığında karşımızda barış ve istikrar sağlanması ruhu içinde müzakere etmeye niyetli bir taraf bulunmadığı ve Ada’nın güneyinde bölge istikrarına da saygı duymayan bir zihniyetin hakim olduğu aşikardır. Hal böyle iken, Kıbrıs Rum tarafının hiçbir tek yanlı girişiminin tarafımızca itibar görmeyeceğini, mukabil adımlar atmaktan imtina etmeyeceğimizi ve Anavatan Türkiye ile birlikte geleceğimize dair istişarelerimize hızla devam edeceğimizi bir kez daha vurgularız.” (HABERKIBRIS)