Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs’ı ziyaret eden Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani’nin sadece Güney Kıbrıs’ta temaslarda bulunup, KKTC’yi ziyaret etmemesiyle ilgili olarak, “Kuzey’e geçmemesi çok büyük sürpriz değil” dedi.
Başbakan Özgürgün, Avrupa Birliği’nin, (AB) Yunanistan ve Rum tarafından yana olan yanlı tavrının, Kıbrıs sorununun sonuçsuz kalmasında çok büyük etken olduğunu söyledi.
Başbakanlık Basın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, AP Başkanı Tajani’nin Kıbrıs ziyaretinde KKTC’ye geçmemesini ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Atina ziyaretini değerlendirdi.
AB’nin Kıbrıs konusuna bakışında yıllardır sorun olduğunu ve bu hatalarını her zaman tekrarladıklarını ifade eden Başbakan Özgürgün, “Annan Planı’na ‘hayır’ demiş Rum tarafını tek taraflı olarak yanlış bir kararla AB’ye kabul eden bir zihniyetten zaten daha iyisini beklemek mümkün değil” dedi.
“AB, KIBRIS TÜRKLERİNE ‘BİZİM SENİNLE İŞİMİZ YOK’ DİYOR”
Avrupa Birliği’nin Kıbrıs konusunda Yunanistan ve Rum tarafından yana taraf olduğunu ve bunu da her durumda gösterdiğini belirten Başbakan Özgürgün, AB’nin, Kıbrıs’taki bir tarafı tek yanlı bir kararla AB’ye üye olarak alırken, Kıbrıs Türk tarafına, “Bizim seninle işimiz yok. Bizim muhatabımız; ister evet, ister hayır desin, Kıbrıs’ta çözüm olsun, olmasın Rum tarafıdır” dediğini kaydetti.
Bunun, Kıbrıs’ta bir anlaşma ve çözüme samimiyetle yaklaşan Kıbrıs Türklerine karşı olumsuz bir tavır olduğunu dile getiren Başbakan Özgürgün, “Eğer Kıbrıs Rumlarına, ‘bir anlaşma ve çözüm için mücadele edin, ondan sonra sizi beraber AB’ye alırız’ denseydi Kıbrıs’ta bir çözüm zaten olacaktı” dedi.
AB’nin samimiyetsizlik içinde olduğuna, 2004’deki tavrın 2017’de de devam ettiğine işaret eden Özgürgün, “Biz bütün Kıbrıs’ı aldık ama bütün müktesebatı Kuzey Kıbrıs’ta uygulamıyoruz” diyen bir zihniyetin, Kuzey Kıbrıs’ta da muhatapları olduğunu, Kuzey Kıbrıs’ın da bir demokrasisi ve halkı olduğunu kabul etmesi gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs Türk halkının Annan Planı referandumuna, kurucu devlet olarak katıldığını, BM’nin ve dünyanın da böyle tanıdığını, AB’nin tavrının ise, “seni tanımıyorum” demek olduğunu kaydeden Özgürgün, AB’nin Rum tarafı ve Yunanistan’dan yana olan yanlı tavrının Kıbrıs sorununun sonuçsuz kalmasında çok büyük etken olduğunu söyledi ve “Kuzey’e geçmemesi çok büyük sürpriz değil” dedi.
“HİÇ KAN AKMAYAN DÖNEM, 1974’DEN ŞUANKİ DÖNEME KADAR OLAN SÜRE”
Başbakan Özgürgün, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinin çok olumlu bir ziyaret olduğunu belirterek, ancak Yunanistan ve Rum tarafında, Türkiye’yi “işgalci” olarak gören akıl ve mantık dışı açıklamalar yapıldığını söyledi.
Türkiye’nin Kıbrıs’ta, bir anlaşmanın tarafı olarak Kıbrıs Türklerinin eşit haklarını korumak için bulunduğunu vurgulayan Başbakan Özgürgün, şunları kaydetti:
“Kıbrıs Rum tarafı ve Yunanistan Kıbrıs’ta Türkiye’yi hâlâ daha işgalci olarak görüyor, Türk ordusunu da ‘temizlenmesi gereken bir unsur’ olarak görüyor. Oysa ortada biraz akıl olsa, 1974’den beri Kıbrıs’ta barışı sağlayanın Türk Silahlı Kuvvetleri olduğu, hiç kan akmayan dönemin, 1974 ile şu anki dönem olduğunu anlarlardı. 1974 ve öncesinde Kıbrıs’ta her gün kan aktı, hâlâ daha insanların kalıntıları bulunuyor, küçücük adada insanlar ortadan kayboldu, bunun müsebbibi de, Türk ordusunun burada olmayışıyla bulunan ortamdı, o ortamda bunlar yapıldı. Türkiye’nin 1974’den sonra burada olmasının bir tek sebebi var; Kıbrıs’ta bir anlaşmanın tarafı olarak Kıbrıs Türklerinin eşit haklarını korumak.”
Anavatan Türkiye’nin, Kıbrıs Türkleri’nin eşit haklarını koruyacak bir anlaşmaya uyacağını, gerek Annan Planı gerekse son görüşmelerde ortaya koyduğunu kaydeden Başbakan Özgürgün, Yunanistan ve Rum tarafının ise hala, “Kıbrıs benimdir. Kıbrıs’ın tamamına hâkim olmadıktan sonra Kıbrıs görüşmelerinin her hangi bir anlaşmayla sonuçlanmasını istemiyorum” tavrını sürdürdüğünü söyledi.
“TSK BARIŞI SAĞLIYOR”
Rum-Yunan tarafının bu tavrını Kıbrıs Türkleri ve Türkiye’nin asla kabul etmediğini ve etmeyeceğini vurgulayan Özgürgün, “Kıbrıs’ta Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) varlığı güvencemizdir. Kıbrıs’ta TSK’nın varlığı bugün barışı sağlamaktadır, Rumların da öldürülmesini engellemiştir. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, 1974’de15 ile 20 Temmuz arasında ne kadar Rum öldürüldüğünü hepimiz biliyoruz. Bu kadarcık akıl olsa, düşünülse anlaşılır” dedi.
“HİÇ BİR ZAMAN O BARIŞ ELİ TUTULMADI”
Rum Başpiskopos Hrisostomos’un hiç aklı başında açıklama yapmadığını, son olarak, “Kıbrıslı Türklerin İslamlaştırılmış Ortodoks Rumlar olduğunu” söyleyecek kadar ileri gittiğini, bunları dinleyince Rumlardan akıllı ve mantıklı bir yaklaşım beklenmediğini ifade eden Başbakan Özgürgün, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs’ta bir anlaşma için çok destek vermişlerdir. Her zaman barış elini uzatmışlardır. Kıbrıs Türkleri de öyle. Ama hiçbir zaman o barış eli tutulmamıştır” diye konuştu. (HABERKIBRIS)