Akdağ, CNN Türk’te yayımlanan Hakan Çelik’in sunduğu Hafta Sonu programına konuk oldu.
TC Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, “Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kişi başına gelir 13 bin dolara ulaşmış durumda. Biz bunu 25 bin dolara ulaştıracağız. Bütün mesele bu. Orası çok daha iyi yaşanan bir ülke olduğu zaman, sorun büyük oranda çözülmüş olacak.” dedi.
Akdağ, CNN Türk’te yayımlanan Hakan Çelik’in sunduğu Hafta Sonu programına konuk oldu. Akdağ, Çelik’in Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin, “İyimser bir şey görüyor musunuz?” sorusu üzerine, “Ben son derece iyimserim çünkü konu hep Rumlarla anlaşma üzerine tartışılıyor. Rumların bu konuda bir anlaşmaya gelmeyecekleri, en azından yakın zamanda belli.” diye konuştu.
Sorunun kendisine göre büyük ölçüde çözüldüğünü dile getiren Akdağ, şöyle devam etti:
“Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde kişi başına gelir 13 bin dolara ulaşmış durumda. Biz bunu 25 bin dolara ulaştıracağız. Bütün mesele bu. Orası çok daha iyi yaşanan bir ülke olduğu zaman, sorun büyük oranda çözülmüş olacak. Halkın en büyük taleplerinden biri sağlık. Kıbrıs Türk halkının birinci talebi. Aslında Rumların da öyle. Burası bir ada. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Allah nasip ederse önümüzdeki 2 senede sağlığı tamamen ayağa kaldıracağız, mükemmel bir hastane yaparak. Sistemi de iyileştiriyoruz, onlarla iş birliğiyle elbette. Ekonomik iş birliği ve kalkınma programımız var. Bu programın en başına koyduğumuz hususlardan biri de sağlık şu anda. Çünkü vatandaşın talebi bu, Kıbrıs halkının talebi bu.”
Akdağ, Lefkoşa’da, Türkiye’deki şehir hastanelerine benzer bir hastane yapacaklarını, hatta güneydeki Rumların da bu hastaneye geleceğini vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Akdağ, Güney Kıbrıs’ın, Avrupa Birliği’nin yardımlarıyla hormonlu bir biçimde büyüdüğünü dile getirdi.
Şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde vatandaşların mükemmel bir su içtiğini, bunu Rum kesiminin içemediğini anlatarak, şunları kaydetti:
“Elektrik de götüreceğiz kabloyla… Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu konuda çalışıyor. Alsalar onlara da su veririz ama almıyorlar. Orada bana anlattılar. Maalesef bu aşırı fanatik birtakım kişilerin, ‘Türklerin suyunu içeceksek zehir içeriz.’ falan dediklerini duyuyoruz. Bu artık bağnazlığın dik alası. Avrupa Birliği’nin erken ve haksız yere Güneyli Rumları birliğe alması müthiş bir şımarıklık oluşturmuş. Biz şimdi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gelişmesine katkı vermeye hem de bunu hızlandırmaya odaklandık. Orası yaşanılan mükemmel bir ülke haline geliyor her geçen gün. Ben meselenin çözümünü burada görüyorum. Onun dışında başka ne çözüm arayacağız.” (KIBRIS.COM)