KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ın kuzeyinde tanınmasa da AB normlarında bir devlet ve toplumun varlığının, kimsenin zararına olmadığını aksine herkesin yararına olduğunu söyledi.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ın kuzeyinde tanınmasa da AB normlarında bir devlet ve toplumun varlığının, kimsenin zararına olmadığını aksine herkesin yararına olduğunu söyledi.
Akıncı, müzakereler çerçevesinde oluşturulan ve Kuzey Kıbrıs’ın gümrük mevzuatı, gıda, çevre, sağlıklı kalkınma kapasitenin geliştirilmesi için teknik yardımlarda bulunan Ad-Hoc komitenin çalışmalarına Crans-Montana sonrası Güney Kıbrıs’ın koyduğu engele AB’nin de uyduğunu söyledi.
Uluslararası Diplomatlar Birliği’nin (UDB) “Bir Adım İleri” isimi zirvesi Girne Amerikan Üniversitesi’nde (GAÜ) yapıldı.
GAÜ Uluslararası Kongre Merkezi Spectrum Hall’da yer alan zirve, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, UDP Başkanı Günther Meinel ve UDB Başkan Yardımcısı, Kıbrıs Başkanı ve GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Daha sonra zirveye; “Kıbrıs: Bir Adım Önde”, “Geleceği Düşünen Sektörler”, “Bölgesel Ekonomik Tahminler”, “Risk Alanlar, Girişimciler” ve “Günün Değerlendirilmesi” başlıkları altında 5 panel ile devam edildi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, etkinlikte Londra Olimpiyatları’nda Türkiye adına 100 metre finali koşma başarısı gösteren GAÜ öğrencisi Yiğitcan Hekimoğlu’na plaket sundu.ydan beri AB’den hiçbir heyetin Kuzey Kıbrıs’a gelmediğini bildirdi.
Zirve toplantısına, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın yanı sıra Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, UDB Başkanı Günther Meinel, UDP Başkan Yardımcısı, Kıbrıs Başkanı Serhat Akpınar, GAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Memduh Erdal, GAÜ Rektörü Kutsal Öztürk, bazı sivil toplum örgütü ve kurum kuruluşların temsilcileri ile GAÜ’lü akademisyen ve öğrenciler katıldı. AKINCI: “KIBRISLI TÜRKLER AB’NİN NİMETLERİNDEN TOPLUM VE DEVLET OLARAK YARARLANAMIYOR” Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı “Bir Adım İleri” zirvesinde yaptığı konuşmada Kıbrıs sorununa değinerek, 1968 yılında Denktaş ile Kleridis’in Lübnan’da başlattıkları Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşme süreçleri ve müzakereler hakkında bilgi verdi. Zirve toplantısına, toplantı öncesinde AB yetkilileriyle görüşerek gelen ve AB’nin Kuzey Kıbrıs’ı istikrarlı şekilde destekleyeceği mesajını aktaran UDP Başkanı Günther Meinel’e teşekkür eden Akıncı, Meinel’in zirve dönüşü yeniden bir araya geleceği AB yetkililerine AB değerlerini benimseyen, demokratik, laik bir toplum olan ve Annan Planı referandumunda “evet” diyerek AB’ye girme iradesini ortaya koyan Kıbrıslı Türkler’in birliğin nimetlerinden toplum ve devlet olarak yararlanamadığını iletmesini istedi.
MALİ YARDIM TÜZÜĞÜ
Yardımların sadece Güney Kıbrıs’a yaradığını, Kıbrıs Türkü’ne de mali yardım tüzüğü çerçevesinde yapıldığını belirten Akıncı, Kuzey Kıbrıs’a yapılan yardımların iki toplumun ihtiyaçlarına bakıldığında son derece küçük kaldığını kaydetti.
AD-HOC KOMİTEYE GÜNEY KIBRIS ENGELİ
Müzakereler çerçevesinde oluşturulan bir ad-hoc komite bulunduğunu anımsatan Akıncı, bu komitenin Kıbrıs Türkü ve onun kurumlarını AB standartlarına yakınlaştırma yönünde çalışmalar yapma hedefiyle kurulduğunu belirtti.
Akıncı, komite çalışmaları için gelen yabancı heyetlerin geçmişte Kuzey Kıbrıs’ın gümrük mevzuatı, gıda, çevre, sağlıklı kalkınma, kapasitenin geliştirilmesi ve standartların yükseltilmesi gibi konularda neler yapılması gerektiğiyle ilgili yardımlarda bulunduğunu ancak Crans-Montana’daki müzakerenin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonra Güney Kıbrıs’ın komite çalışmalarına engel koyduğunu; AB’nin de bu engele uyduğunu vurguladı.
Aradan geçen 5 aydan beri AB’den herhangi bir heyetin Kıbrıs’a gelmediğini ifade eden Akıncı, UDB Başkanı Günther Meinel’den bu konuda destek beklediklerini söyledi.
“KIBRIS’IN KUZEYİNDEKİ DEVLET VE TOPLUM HERKESİN YARARINA” “Kıbrıs’ın kuzeyinde AB normlarında, standartlarında tanımasalar da bir devlet ve toplumun varlığı kimsenin zararına değil, aksine herkesin yararınadır” diyen Akıncı, en başta Kıbrıslı Rum komşularımızın yararına olduğunu belirtti. Bundan rahatsızlık duyacak kimsenin olmaması gerektiğini belirten Akıncı, ATOC komitesinin çalışır veya çalışmaz, birileri yardım eder veya etmez Kıbrıslı Türklerin tüm kurumlarıyla hak ettiği çağdaş, demokratik normları her seviyede yaşama geçirmekle sorumlu olduğunu söyledi. “İLERİSİ KONUŞULMADAN GERİDEKİ ADIMLARDAN BAHSETMEK GEREK” Cumhurbaşkanı Akıncı, zirvede panelistlerin “Bir Adım İlerisi”ni konuşacağı ancak bu konuşulmadan gerideki adımlardan bahsetmek gerektiğine işaret ederek müzakere adına Kıbrıs’ta 50 yıldan beri bir süreç yaşandığını kaydetti. Kıbrıs müzakerelerini 1968 yılında Denktaş ile Kleridis’in Lübnan’da başlattığı hatırlatan Akıncı, bu kapsamda 1972 yılında Kıbrıs Türk tarafının 1960 anayasasında bir takım değişikliklere razı olmasıyla çözüme çok yaklaşılması izlediği ancak bunun da Kleridis’in kitabında belirttiği gibi Makarios’un istememesi nedeniyle gerçekleşmediğini; 1974 sonrasında ise 1977 Denktaş-Makarios, 1979 Denktaş-Kiprianu anlaşmaları bulunduğu ve 2004 yılında da çok önemli bir dönüm noktası olan Annan Planı’nın yer aldığını anlattı. Kıbrıslı Türklerin yüzde 65 oranında “evet” Rumların ise yüzde 76 oranında “hayır” dediği Annan Planı’nın da yaşam bulmadığını anımsatan Mustafa Akıncı, göreve geldiği 2015 yılından itibaren de müzakerelerin mayıs ayında yeniden başladığı söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, bugüne dek yapılan müzakereler içerisinde en yoğununun son iki yıldaki müzakereler olduğunu ifade ederek, ilk yılda geçmiş yıllara göre yönetim, ekonomi, AB’de gelişme ve ilerlemeler sağlandığını ancak son yılda Güney Kıbrıs’taki seçimlerin Rum liderliğini çözümden uzaklaştırdığını vurguladı. Mont Pelerin, Cenevre ve Crans-Montana’da yapılan müzakerelere de değinen Akıncı, bu müzakerelerin Kıbrıs Türk tarafının gayretleri sonucu gerçekleştiği ve bu süreçlere Rum tarafının ayak sürerek katıldığını anlatı. Akıncı, UDB zirvesinden çıkacak sonuçlardan yaralanmak istediğini de ifade etti. MEINEL: “GELECEĞE DAHA ENTEGRE OLMAK İÇİN BURADAYIZ” UDB Başkanı Günther Meinel, birliğin “Bir Adım İleri” adlı zirvesinin GAÜ’de gerçekleşmesinden duyduğu memnuniyeti belirtti. Kıbrıs’ta uzun süredir devam eden Kıbrıs sorunu gibi uzun zamandan beri başkanlığını yürütmekte olduğu UDB’de de zaman zaman diplomatlar arasında sorunlar da yaşanabileceğini belirten Meinel, Kuzey Kıbrıs’a sorunların çözümüne katkı yapabilme amacıyla geldiklerini söyledi. Geleceğe daha entegre olmak için burada olduklarını ifade eden Meinel, Avrupa olarak dünyanın birçok yerinde meydan gelen insan haklarını çözme ve sorunları açıklığa kavuşturmayı istediklerini kaydetti. EKONOMİ VE TURİZM İÇİN SÖZ Meinel, zirve toplantısına gelmeden önce AB yetkilileriyle görüştüğünü belirterek, AB’nin Kuzey Kıbrıs’ın ekonomi ve turizminin güçlenmesine daha fazla katkı yapması için çaba harcayacağına söz verdi. AKPINAR: “ÜLKE VE İNSANIN REFAH VE MUTLULUĞUNU ARTIRMAYI AMAÇLIYORUZ” UDB Başkan Yardımcısı, Kuzey Kıbrıs Başkanı Serhat Akpınar ise zirve toplantısına üniversite ve ülke olarak ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, Kıbrıs’ı bir adım ileriye taşımak isteyen GAÜ, küresel bilim ailesi ve UDP’nin ülke ve insanının refah ve mutluluğunu artırmayı amaçladığını ifade etti. Akpınar, zirve kapsamında iş insanı, bilim adamı, diplomat ve siyaset adamları arasında gelişecek iş birliği ve dayanışmanın Kıbrıs Türkü’nü ileriye taşıyacağını söyledi. (TAK)