KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 14 Ağustos 1974 gecesi yaşananların insanlık dışı bir vahşet olduğunu ancak bunun gerekçesinin sadece milliyetçilik olarak gösterilmesinin doğru olmayacağını ifade etti. Akıncı, bundan dolayı da tüm Rum toplumuna lanet okunmaması gerektiğini, ancak bu vahşeti yapanların bazılarının halen elini kolunu sallayarak gezdiği yönde Rum basınında haberler çıktığının altını çizdi.
Kıbrıs Rum tedhiş örgütü EOKA tarafından 14 Ağustos 1974’te topluca katledilen Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerindeki 126 şehit düzenlenen törenle anıldı.
Cumhurbaşkanı Akıncı törende yaptığı konuşmada, bu olayların unutulmaması gerektiğini ancak, olayların kin ve nefret duygularını canlı tutmak için değil, yaşanan olayların bir kez daha yaşanmaması için unutulmaması gerektiğini belirten Akıncı, “Unutursak tedbiri elden bırakırız, unutmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
“Geleceğimizi hangi çerçevede şekillendirirsek şekillendirelim, adını ne koyarsak koyalım, barışçıl bir ilişkiyi bu topraklarda tesis etmek zorundayız. Bu adada iki eşit varlık olarak yaşamımızı sürdüreceğiz, bunun başka yolu yok.”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs Rum tarafının kurulacak bir federal yönetimi Kıbrıs Türkleri ile paylaşma konusunda gösterdiği isteksizlik bir kez daha görüldükten sonra müzakerelerin de bir anlamının kalmadığını belirtti.
Akıncı, “İlanihaye böyle gidecek değil. Bir şekilde bir çerçevede yeniden bir araya gelmenin yolları aranacak ve bulunacaktır. Gelecekte bir arada yaşamanın koşulları hangi çerçevede bulunursa bulunsun, adı ne isterse olsun, mutlaka bu yaşanmışlıklardan çıkarılmış olan dersler dikkate alınacak, ona göre davranılacaktır.” dedi.
Gelecek nesilleri çıkarılan dersler ışığında yetiştirmenin önemli olduğunu da vurgulayan Akıncı, “Her iki toplumda da gelecek kuşaklar barışçıl nesiller olarak yetiştirilmelidir. Biz kendi payımıza bunu yapıyoruz, eksik ve yanlış olabilir ancak ırkçı nesiller yetiştirmiyoruz.” dedi.
Okullarda Rum’u düşman olarak gösteren eğitim verilmediğine işaret eden Akıncı, şöyle devam etti:
“ELAM gibi örgütler bizim içimizde filizlenemiyor. Tohum ekemiyor. Sağcımız var, solcumuz var, sosyal demokrat var, liberalimiz var ama ırkçı partimiz yoktur. Güney Kıbrıs’ta Türk’ün adını duymak istemeyen, araba plakasını gördüğünde en hafifinden taş fırlatan, sövüp sayan, barikatların kapatılmasını isteyen, Türk gördüğünde saldırıya geçen bir zihniyetin temsilcileri olarak ELAM adlı bir örgüt 2 sandalye bile olsa Meclis’te temsil edilmekte.”
ENOSIS Plebisiti’nin okullarda anılmasının Rum Meclisi’nde geçmesini sağlayan partinin ELAM olduğuna dikkat çeken Akıncı, Rumların da bunlardan dersler çıkarmasını, bunlar ışığında gelecek kurgulaması yapması temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Akıncı, “ELAM gibi partilere geçit vermemesi” gerektiğini vurgulayarak, Muratağa, Sandallar ve Atlılar ile Taşkent şehitlerine yönelik anma törenlerinin devlet töreni olması yönündeki taleplerin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Akıncı, bahse konu törenlerin “daha uygun çerçevede düzenlenmesi” gerektiğini söyledi.