Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), çözüm vizyonunun canlı tutulması, Kıbrıslı Türklerin uluslararası camiayla ilişkilerinin geliştirilmesi ve köklü toplumsal dönüşüm için çalışma yapılması çağrısında bulundu.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), çözüm vizyonunun canlı tutulması, Kıbrıslı Türklerin uluslararası camiayla ilişkilerinin geliştirilmesi ve köklü toplumsal dönüşüm için çalışma yapılması çağrısında bulundu.
Federal bir çözümün Kıbrıslı Türkler için en iyi seçenek olduğunu ileri süren TDP, Maraş, devlet yapısı, barış kültürünün geliştirilmesi, hidrokarbon arama çalışmaları, AB ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda taraflara çağrı yaptı.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Cumhuriyet Meclisi Mavi Salonu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, TDP Milletvekili Zeki Çeler ile TDP Genel Sekreteri Asım İdris’in de hazır bulundu.
Özyiğit, toplantıda yaptığı konuşmada, TDP Parti Meclisi tarafından onaylanan karar ve görüşleri içeren bir açıklamayı okudu.
“Akıncı, pro aktif duruş, adil ve kalıcı bir çözüm için kararlıydı”
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın iki yıllık müzakere sürecinde “pro-aktif duruş, adil ve kalıcı bir çözüme varılması yönünde” kararlılık sergilediği ifade edildi.
Kıbrıs’ta siyasi bir çözüme ihtiyaç duyulduğu belirtilen açıklamada, İsviçre’de başarısızlıkla sonuçlanan sürecin, tarafların Kıbrıs konusuyla ilgili pozisyonlarını ortaya koyması, özellikle siyasi eşitlik ve garantiler konusunda belirli yakınlaşmaların sağlanması açısından önemli olarak addedildi.
“Federal çözüm için güçlü bir temel mevcut”
Kıbrıs sorununun köklü ve kemikleşmiş bazı farklılıkları barındırdığına işaret edilen açıklamada “11 Şubat 2014 ortak açıklaması ve son 2 yılda sağlanan ilerlemeler temelinde bir çözüm için halen güçlü bir zemin mevcuttur. TDP Parti Meclisi, gelinen aşamada adadaki mevcut durumun kabul edilebilir olmadığı gerçeğinden hareketle; iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı, tek egemenlik, tek vatandaşlık ve uluslararası tek kimlik öğelerini içeren federal bir çözüm yönündeki vizyonun kararlılıkla devam ettirilmesi gerektiğine inanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Kıbrıs konusuyla ilgili parametrenin ne Kıbrıslı Türkler, ne de Kıbrıslı Rumlar tarafından tek taraflı olarak değiştirilemeyeceğine dikkat çekilen açıklamada, “Kıbrıslı Türklerin ‘azınlık’, ‘ilhak’ ve ‘asimile’ olacağı (dönüştürüleceği) tüm formülleri reddeder. TDP, mevcut yapıda federal çözümü mümkün olan en iyi seçenek olarak görür” denildi.
TDP, toplumsal dönüşüm için gerekli adımları atmaya hazır
Kuzey Kıbrıs’ın içteki sorunlarının Kıbrıs sorunuyla ilintili olduğu düşüncesinin paylaşılmadığı kaydedilen açıklamada, TDP’nin kendi kendini yönetebilen, Türkiye Cumhuriyeti ile karşılıklı ve eşit düzeyde saygı ve dayanışma temelinde ilişkiler kurabilen, üretimi ve demokrasisi kurumsallaşmış kökten bir toplumsal dönüşüm için gerekli adımları atmaya kararlı olduğunu ifade edildi.
Parti Meclisi’nden taraflara çağrı
Açıklamada, taraflara şu çağrılar yapıldı:
“Kıbrıs sorunu ve Kıbrıslı Türklerin toplumsal statüsünde bazı normalleşmelerin sağlanabilmesi için taraflara, müzakerelerin bir çözümle sonuçlanması için gerekli zeminin tüm taraflarca sağlanmalı.
İki toplumda federal kültürü, toplumlar arası güven ve dayanışma duygusunu geliştirecek, sosyal ve ekonomik anlamda bağlar kurulmasına yönelik güven yaratıcı önlemler alınmalı. Kıbrıs açıklarında süren hidrokarbon arama çalışmalarıyla ilgili, adada yeni bir kriz ortamı yaratacak her tür adımdan kaçınılmalı. Kıbrıs’ın etrafındaki doğal kaynakların tüm Kıbrıslıların ortak değeri olduğu gerçeğinden hareketle, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların sadece kar ortağı değil, söz sahibi olacağı ve ortak hareket edeceği yeni bir zemin oluşturulması için somut adımlar atılmalı. Yeşil Hat Tüzüğü’nün kapsamının geliştirilmesi, karşılıklı olarak limanların kullanımının kolaylaştırılmalı”
Kapalı Maraş yeni planlama.. Maronitlerin köylerine dönmelerine olanak sağlanmalı
Kapalı Maraş için yeni bir planlama yapılması, fizibilite ve tespit raporları, uluslar arası gözetimde iki toplum temsilcilerinin yer alacağı ekip tarafından yapılması çağrısı da yapılan açıklama, şöyle devam etti:
“Barış kültürünün geliştirilmesi için eğitim başta olmak üzere yaşamın her alanında çalışma başlatılmalı. İki toplum arasındaki günlük hayatın kolaylaştırılması, güvenin geliştirilmesi için liderlerin kararıyla oluşturulan ortak teknik komitelerin, toplumların ortak ihtiyaçlarını karşılayacak, özerk yapıları oluşturmak için çalışma yapmalı. Mülteciler konusundaki işbirliğinin daha etkin bir yapıya kavuşturulması ve mülteci transferlerine meşru bir zemin kazandırılması amacıyla ortak bir ‘Mülteci Komitesi’ kurulması; Kıbrıs’ın kuzeyinde kalan Maronit köylerinin 1974 öncesi sahiplerine iade edilmeli ve Maronitler’in köylerine dönmelerine olanak sağlanmalı. Kıbrıslı Türklerin olası bir çözüme hazır bir hale getirilmesi düşüncesiyle AB ile ortak bir masa kurulmalı, Kıbrıslı Türklerin uluslar arası camiayla ilişkilerinin geliştirilmesi, Kıbrıslı Türklerin temel insan hak ve hukukundan yararlanabilmesi için mücadele verilmeli. AB Parlamentosu’nda Kıbrıslı Türklere ait iki üyeliğin ısrarla talep edilmesi; Anayasa’nın geçici 10’uncu maddesinin kaldırılması, Kıbrıs Türkünün kendi kurumlarını kendisinin yöneteceği bir yapıya kavuşması, muhaceret yasasının uygulanması, kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomiye sahip olunabilmesi için toplumsal seferberlik başlatılmalı”
“Seçimden önce çok zor”
Cemal Özyiğit, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, yakın zamanda müzakere sürecinde bir gelişme beklememesi yönündeki açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine, Güney Kıbrıs’ta 2018’de yapılacak seçim öncesinde adım atılmasının “çok zor” olduğunu belirtti
Eide’nin verdiği mülakatlarda çözüme ne kadar yakın gelindiğini da ortaya koyduğunu belirten Özyiğit, “Bir yandan çözüm vizyonunun canlı tutulmasını, bir yandan uluslararası camiayla ilişkilerin geliştirilmesini, bir yandan da kendi içimizde sivil demokratik bir rejimin oluşturulmasını öngörüyoruz” dedi.
Neden federal bir yapı dışında çözüm öngörülmediği sorusu karşılığında da Özyiğit, “En geçerli parametreler 11 Şubat 2014 tarihli ortak açıklama metninde mevcuttur. 1977’den 2014’e gelinene kadar, tüm parametrelerde, tarafların uzlaşıya en yakın olduğu zeminin bir federal çözüm olduğu açıktır” dedi.
Özyiğit, “Tüm kamuoyu yoklamalarında da, mevcut alternatiflerin içerisinde en gerçekçi, en geçerli çözümün federal çözüm olduğu bir gerçektir” dedi. (KIBRIS)