Eide’nin adada yapacağı temaslar, Crans Montana sonrasıyla ilgili liderlerin görüşlerini duymak açısından önem taşırken, görüşmelerle birlikte siyasi tablonun da netleşmesi bekleniyor.
Eide’nin adada yapacağı temaslar, Crans Montana sonrasıyla ilgili liderlerin görüşlerini duymak açısından önem taşırken, görüşmelerle birlikte siyasi tablonun da netleşmesi bekleniyor. Müzakerelerin başarısızlığa uğramasında parametrelerin sorun olmadığı, sorunun söz konusu parametreler içinde Rum tarafının çözüme hazırlanmamış olması gösteriliyor. Siyasi gözlemcilere göre, BM parametreleri iki toplumluluk, iki bölgelilik, siyasi eşitlik, iki kurucu devlet, ortak egemenlik gibi haklara uluslararası meşru bir zemin oluşturuyor ve bunlardan vazgeçmek doğru bir yaklaşım olarak görülmüyor.
İsviçre’de yer alan Kıbrıs Konferansı’nın başarısız sonuçlanmasının ardından, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide, pazartesi günü Kıbrıs’a gelerek her iki tarafla da ayrı ayrı görüşecek. Eide’nin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasidis’le yapacağı görüşmelerin ardından, siyasi tablonun netleşmesi bekleniyor. Eide’nin adada yapacağı temaslar, Crans Montana sonrasıyla ilgili liderlerin görüşlerini duymak açısından önem taşıyor.
BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi (P5)geçtiğimiz gün öğleden sonra İngiltere tarafından hazırlanan Kıbrıs Barış Gücü’nün (UNFIYCP) görev süresinin yenilenmesiyle ilgili taslak kararın ilk gayrı resmi görüşmesini yaptı. Konsey’in 24 Temmuz Pazartesi günü toplanıp, beş daimi üyeye verilen taslağı görüşmesi öngörülüyor.
SORUMLULUĞUN İKİ TARAFA EŞİT ŞEKİLDE VERİLECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR
Taslak raporda, son güncellemelerin yer aldığı ve özellikle UNFICYP operasyonun stratejik yönden detaylı gözden geçirilmesinin istendiği öğrenildi. Raporda, Crans-Montana’daki Kıbrıs Konferansı’nın ardından, her iki tarafa da sorumluğu eşit şekilde yükleyen ifadelere yer verilmesi bekleniyor.
Eide, Salı günü yapmış olduğu basın toplantısında, karşılıklı suçlama oyununun zamanı olmadığını belirtmiş ve “Herkes, sadece kendileri haklıydı, diğerleri hatalıydı görüşünde. Crans-Montana’da Kıbrıs sorununa çözüm bulunamamasının ortak bir başarısızlık olduğunu kabul etmek zorundayız” açıklamasında bulunmuştu.
Güvenlik Konseyi, iki saat süren kapalı oturumunun ardından, ilgili Güvenlik Konseyi kararları temelinde Kıbrıs’ta kapsamlı ve sağlam bir çözüm için iki tarafı destekleme taahhüdünü sürdürdüğünü duyurmuş, taraflardan, çözüm taahhütlerini devam ettirmelerini, elde edilen kazanımları korumalarını ve süreci yeniden başlatmak için en iyi yöntemleri yansıtmalarını istemişti.
NAMİ VE MAVROYANNIS TEMASLARDA BULUNDU
Eide ve Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar, BM Güvenlik Konseyi üyelerine salı günü brifing verdi. Ayrıca Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallığın temsilcileriyle görüştü.
BM Güvenlik Konseyi raporu öncesinde ise Kıbrıslı Türk Müzakereci Özdil Nami ve Kıbrıslı Rum Müzakereci Anderas Mavroyannis, Amerika’da temaslarda bulundu. Nami, Cumhurbaşkanı Akıncı tarafından Crans-Montana’daki gelişmeleri BM’deki çeşitli ülkelerin temsilcilerine anlatmak üzere görevlendirilmişti.
Kıbrıslı Rum Müzakereci Andreas Mavroyiannis ise Güvenlik Konseyi üyeleri ile temaslarda bulundu. Mavroyiannis, görüşmelerine Washington’da da devam etti.
SORUN PARAMETRELER DEĞİL
Müzakerelerin başarısızlığa uğramasında parametrelerin sorun olmadığı, sorunun söz konusu parametreler içinde Rum tarafının çözüme hazırlanmamış olması gösteriliyor. Siyasi gözlemcilere göre, BM parametreleri iki toplumluluk, iki bölgelilik, siyasi eşitlik, iki kurucu devlet, ortak egemenlik gibi haklara uluslararası meşru bir zemin oluşturuyor ve bunlardan vazgeçmek doğru bir yaklaşım olarak görülmüyor.
BM Güvenlik Konseyi’nin UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasıyla ilgili yayınlanacak raporda, BM’nin hiçbir zaman denge bozucu bir açıklama yapmadığı, bunun geleneksel bir tutum olduğuna işaret edildi.
Siyasi gözlemciler, BM’nin süreçle ilgili gözlemlerini, katkılarını, eksiklerini anlatması gerektiğini de kaydetti.
YOL HARİTASI BELİRLENMEYE ÇALIŞILIYOR
Kıbrıs Türk tarafı siyasi partilerle, sivil toplum örgütleriyle görüş alışverişinde bulunarak, tüm fikirlerin derlendiği bir vizyon oluşturmaya çalışıyor. Sağlıklı bir yol haritasının belirlenmesi için toplum dinamiklerinin sürece katılımı ve tüm seçeneklerin alt yapılarıyla birlikte sağlıklı değerlendirmesinin yapılması gerektiği görüşü benimseniyor.
Siyasi çevreler, Türkiye’nin bu noktada daha çok Kıbrıs Türk tarafının görüşlerini dinlediğini, Türkiye’den farklı siyasi kesimlerden yapılan açıklamaların, Kıbrıs’taki toplantılarla bağlantısı olmadığını belirtiyor.
ANASTASIADIS OYALAMA TAKTİĞİNİ SÜRDÜRMEK İSTEYEBİLİR
Siyasi kulislerde, Rum liderliğinin yeni şartlar öne sürerek müzakerelere devam etmek istemesi, oyalama taktiğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Süreç içerisinde, hem tarafların hem BM’nin hem de AB’nin teknik ekiplerinin yoğun çaba harcadığı, ilerleme kaydedilen bir noktada siyasi irade ortaya konmadığı için Rum liderliğince atılacak adımların dikkatlice incelenmesi gerektiği görüşü ortaya konuyor. (KIBRIS.COM)