“RUM tarafı eşit ortaklığı değil, adanın tek hâkimi olmayı ana hedef olarak gördü.” KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla ulusa seslendi. Akıncı ulusa seslenişinde Rum tarafının çözüm kararlılığını ne yazık ki göstermediğini ifade ederek, Rum tarafının eşit bir ortaklığı değil, adanın tek hâkimi olmayı kurguladığını kaydetti. Açıklamada öne çıkan kısımlar şöyle:
“20 Temmuz 1974 gününün üzerinden tam 43 yıl geçmiş bulunuyor. 15 Temmuz 1974’te Yunanistan’da iş başında bulunan askeri Cunta Kıbrıs’ı ilhak etmek için planladığı darbeyi hayata geçirmiş, Makarios canını kurtarmak için adayı terk etmek zorunda bırakılmış, faşist Samson Rum idaresinin başına oturtulmuştu. Güzel adamız bir oldu-bitti ile Yunanistan’a bağlanmanın eşiğine getirilmiş, Türkiye dışında tüm uluslararası toplum bu durumu sadece seyretmekle yetinmişti. Hiç kuşku yok ki, eğer Türkiye ve Kıbrıs Türkleri de hareketsiz kalsalardı, tüm dünya bu yeni duruma da uyum gösterecek; 1963’te olduğu gibi 1974’ü de bir “iç mesele” olarak nitelendirip darbe sonucunu kabullenecekti… Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasının önüne geçmek adına yaşanan çatışmalarda yaşamlarını feda eden şehitlerimize bir kez daha Tanrı’dan rahmet diliyor, gazilerimize saygılarımı sunuyorum… 1977 ve 1979 tarihlerinde Denktaş-Makarios ve Denktaş-Kyprianou doruk anlaşmaları ile olası bir çözümün ana hatları çizilebilmişti… Müzakere tarihinde ilk defa iki tarafın harita sunumunu ve 5’li konferansın toplanmasını sağladık… Geçen yıl Kasım ayında Mont Pelerin’de, Ocak’ta Cenevre’de ve son olarak 28 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında Crans Montana’da Kıbrıs Konferansları toplanabilmişse, bunda Kıbrıs Türk tarafının aktif girişimlerinin ve Türkiye’nin de desteğinin büyük rolü olmuştur… Anlayış görmediğimiz konulardan birisi de Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’nde kalacak olan topraklardaki mülkiyet rejimine ilişkin olarak yaşanmıştır. BM Genel Sekreter’i iade edilecek topraklardaki mülkiyet rejiminde, eski mal sahiplerine öncelik verilmesini, Kuzey’de kalacak topraklarda ise, içinde yaşayanların haklarının öncelikle gözetilmesini önermiş ve bu tarafımızdan kabul edilmiştir. Hal böyle iken, Rum tarafı Kuzey’de kalacak topraklarda Kıbrıs Türk halkını huzursuz edecek belirsizlik içeren önerilerde ve ekonomimizi sarsacak düzenlemelerde ısrarcı olmuştur. Mülkiyet rejiminde belirsizliğin, referandumda “hayır” oyunun önemli gerekçelerinden biri olacağı gerçeğini Rum tarafı bir türlü anlamak istememiştir… Eşitlik, özgürlük, güvenlik kavramları, her koşulda ve her çerçevede vazgeçilmez temel ilkeler olmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramınızı içtenlikle kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.”