Yüksek Mahkeme’nin hükümetin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma müzakerelerine başlamak için Parlamento’nun onayının şart olduğuna dair kararıyla ilgili yorum ve haberler ön plana çıkıyor.
İngiliz gazetelerinin bugünkü sayılarında, Yüksek Mahkeme’nin hükümetin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma müzakerelerine başlamak için Parlamento’nun onayının şart olduğuna dair kararıyla ilgili yorum ve haberler ön plana çıkıyor.
Financial Times (FT) gazetesi, mahkemenin kararının ardından Başbakan Theresa May’in hızla harekete geçerek, AB’den ayrılma (Brexit) sürecini başlatacak olan Lizbon Antlaşması’nın 50’nci maddenin yürürlüğe sokulması için kendisine tam yetki veren bir yasal düzenlemeyi Perşembe günü Parlamento’ya sunacağını yazıyor.
Gazetenin haberine göre, May, bu düzenlemenin Parlamento’dan herhangi bir sorunla karşılaşmadan geçeceğinden emin.
Bu süreci, “bir nesilin tanık olduğu en önemli anayasal karar” olarak nitelendiren FT konuyla ilgili baş yazısında, “İngiltere Parlamentosu, ulusun geleceği hakkında başlayan bu büyük tartışmada olması gerektiği yere, yani tartışmaların tam merkezine oturdu” diyor.
İngiliz Yüksek Mahkemesi, hükümetin Brexit sürecini başlatabilmek için Parlamento’dan onay alması gerektiğine hükmetti. Hükümet ise bunun aksi bir görüş savunuyordu.
The Times gazetesi de “Bakanlara Brexit darbesi indiren yargıçlar tarih yazdı” başlığıyla manşetine taşıdığı haberde, Brexit Bakanı David Davis’in açıklamalarına yer veriyor:
“Davis, hükümetin Yüksek Mahkeme’de aldığı yenilginin Brexit takvimini bozmayacağı ya da İngiltere’yi AB’den ayrılmaktan alıkoymayacağı uyarısını yaptı. “Geri dönüş olmayacak” diyen Davis, “Geçen yılın 23 Haziranında geri dönüşü olmayan bir yola girdik” diye konuştu.
İngiltere’de 23 Haziran’da yapılan referandumda halkın yüzde 52’si AB üyeliğinden ayrılma yönünde oy kullanmıştı.
İngiliz hükümeti, Lizbon Antlaşması’nın AB’den çıkmayı düzenleyen 50’nci maddesini tek başına yürürlüğe sokup, Parlamento onayı olmaksızın müzakerelere başlamak istemişti. (bbctürkçe)