Financial Times gazetesinde öne çıkan haberlerden bir diğeri de şu başlığı taşıyor: “Fransa, Londra’daki büyük şirketleri ayartmak için bir ekip kurdu”
Gazetenin Paris muhabiri Michael Stothard imzalı habere göre, İngiltere’nin saygın üniversitelerinden birinde eğitim alan ve ekonomi diplomasisi alanında önemli bir isim olan Ross McInnes’in liderliğinde kurulan bir “takım”, Birleşik Krallık’taki büyük şirketleri, merkezlerini Fransa’ya taşımak konusunda iknaya çalışacak.
Brexit sonrası aralarında HSBC’nin de bulunduğu bazı bankaların, Paris’e taşınma sinyali verdiğini hatırlatan gazete, McInnes’in liderliğinde kurulan takımın yalnızca finans şirketlerini değil, madencilik ve enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketleri de “hedefleri” arasına aldığını yazıyor.
İngiltere ve Fransa’nın aynı başlıkta bir araya geldiği bir başka haberse Guardian gazetesinde yer alıyor. Calais mülteci kampının kapatılması sonrası durumları belirsizliğini koruyan 1500 çocukla ilgili Fransa Devlet Başkanı Francois Hollande’ın, İngiltere Başbakanı Theresa May’e yaptığı “ahlaki sorumluluk” çağrısı ve May’in buna verdiği olumsuz yanıt gazetenin iç sayfalarında geniş bir şekilde kendine yer buluyor.
Guardian gazetesinin ana sayfasında ise Brexit başlıklı dikkat çekici bir haber yer alıyor. Gazete, 2. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası’ndan kaçarak İngiltere’ye yerleşen on binlerce Yahudi mültecinin torunlarının, Brexit kararı sonrası “Alman vatandaşlığı haklarını” işleme koymaya başlamalarını sayfalarına taşıyor.
Brexit sonrası Alman vatandaşlığına başvuran Yahudilerin sayısının, geçmiş yılların rakamları göze alındığında, “20 kat arttığına” işaret eden Guardian, konu ile ilgili ailesinde soykırım kurbanı olan 58 yaşındaki Oliver Marshall’ın sözlerine yer veriyor: “Brexit kapıları kapatırken, Alman pasaportu bu kapıları açıyor. Kapıların açık durmasını istemekse sanırım benim Yahudi geçmişimle alakalı bir durum.” (bbctürkçe)