Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, İngiltere’ye AB’den çıkış (Brexit) sürecini başlatacak Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesini bir an önce yürürlüğe koyması çağrısında bulunarak, “AB’den çıkış müzakereleri sırasında İngiltere’ye alakart bir menü sunulmayacak.” dedi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, İngiltere‘ye AB‘den çıkış (Brexit) sürecini başlatacak Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesini bir an önce yürürlüğe koyması çağrısında bulunarak, “AB’den çıkış müzakereleri sırasında İngiltere‘ye alakart bir menü sunulmayacak.” dedi.
Schulz, İngiltere‘nin başkenti Londra‘daki temasları çerçevesinde London School of Economics (LSE) Üniversitesinde “Avrupa Birliği (AB) ve Brexit” konulu bir konuşma yaptı.
LSE’de bu yıl başında da İngiltere‘deki AB referandumu gerçekleşmeden önce yaptığı konuşmaya değinen Schulz, AB‘nin daha güçlü ve iyi olması için İngiltere‘ye ihtiyaç olduğunu söylediğini anımsattı. Konuşmasında 2050 yılında hiçbir AB ülkesinin G7 ülkeleri arasında bulunmayacağını ve dünya nüfusunun sadece yüzde 5,4’ünü Avrupalıların oluşturacağını vurguladığını hatırlatan Schulz, “Bu konuşmamın üzerinden 7 ay geçti ve biz bugün üçüncü bir ülke olarak İngiltere‘nin AB içerisinde nasıl var olacağını ve iş birliğini yapacağını konuşuyoruz.” ifadesini kullandı.
BREXIT KARARI UYARI SİNYALİYDİ
İngiltere’deki AB referandumu kampanya sürecinin toplumu böldüğünü belirten Schulz,İngiltere Başbakanı Theresa May‘in göreve geldikten sonra vadettiği gibi toplumu birleştirmeye çalışmasını umduğunu söyledi.
“Brexit kararı AB için açık bir uyarı sinyaliydi” diyen Schulz, referandum sonucunun birliği oluşturan kurumların reforma ihtiyacı olduğunu gösterdiğini dile getirdi.
Schulz, İngiltere‘nin AB ile iyi bir Brexit anlaşmasına varması için ayrışmış değil, beraberlik içerisinde bir birliğe ihtiyacı olduğunu ifade ederek, İngiltere‘nin AB‘den çıkış sürecini başlatacak Lizbon Anlaşmasının 50. maddesini bir an önce yürürlüğe girmesi gerektiğini vurguladı.
Anlaşmanın 50. maddesi geç yürürlüğe girerse, 2019’da yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinin riske gireceğini dile getiren Schulz, “AB ile varılacak en iyi anlaşma, ABüyeliğidir. Bu süreçte İngiltere‘ye alakart bir menü sunulmayacak.” dedi.
“AP’NİN GÖREVİ ÖNEMLİ OLACAK
Başkanı olduğu Avrupa Parlamentosu’nun İngiltere‘nin çıkış müzakerelerindeki önemine de dikkati çeken Schulz, “2012’den bu yana başkanı olduğum AP’nin AB ile İngilterearasındaki yeni ilişkileri belirlemede önemli bir görevi olacak. AP’nin sadece her anlaşmanın feshinde değil, yeni anlaşmaların onayında da söz hakkı olacak.” sözlerine yer verdi.
Schulz, Avrupa‘da insanların serbest dolaşımı ile malların ve hizmetlerin serbest dolaşımının birbirinden ayrı tutulamayacağını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:
“İngiltere’nin AB ile yürüteceği çıkış müzakerelerinde belki de en önemli konu ticaret konusu olacaktır. Bu konu oldukça karmaşık. Örneğin AB ile Kanada arasındaki serbest ticaret anlaşması için 2007’den bu yana çalışılıyor. AB, dünyaya açık olmak istiyor.İngiltere, AB pazarının dünyaya açılmasına yardımcı oldu. Ancak İngiltere, AB‘den ayrılmaya karar verdi. Birçok yorumcu, İngiltere‘siz AB‘nin daha az liberal olacağını söylüyor. Buna katılmıyorum. Asıl soru, AB dışındaki İngiltere‘nin dışa dönük bir ülke olup olmayacağıdı
HÜKÜMET BREXIT KARARI BEKLEMİYORDU
İngiliz hükümetinin referandumda Brexit kararının çıkmasını beklemediğini de dile getiren Schulz, Londra temaslarında hükümetin 50. maddenin yürürlüğe ne zaman ve nasıl sokulacağı konusunda kararsız olduğu izlenimi edindiğini kaydetti.
AP Başkanı Schulz, iki günlük Londra temasları çerçevesinde İngiltere Başbakanı Theresa May, ana muhalefetteki İşçi Partisi‘nin lideri Jeremy Corbyn ve Londra Belediye Başkanı Sadık Han ile görüştü.
Birleşik Krallık’ta 23 Haziran’da yapılan AB referandumunda halkın yüzde 52’si AB‘den çıkış yönünde oy kullandı. Lizbon Anlaşması’nın 50. maddesi AB üyesi ülkelerin birlikten çıkışını düzenliyor. İngiltere‘nin resmen AB‘den çıkmasının en az 2 yıl sürmesi öngörülüyor. (haberler.com)