Ölümsüzlük için tarihi adım atıldı

Bilim adamları kök hücre üretmenin çabuk, ucuz ve kolay yöntemini, embriyon kullanmadan bulduklarını açıkladılar. Kök hücre çalışmalarında yeni bir çığır açacak olan bu yöntemle kanser başta olmak üzere, pek çok sakatlığın tedavisiyle engelli insanlara umut ışığı olması öngörülürken, ölümsüzlüğün  formülünü geliştirmek için çok önemli bir veri yakaladıklarını da ifade ettiler.

Kök hücre araştırmalarında yeni bir sayfa açıldı. Bilimadamları, farelerde yetişkin hücreleri embriyonik kök hücre durumuna geri dönecek şekilde yeniden programlamanın ‘ucuz’ ve ‘kolay’ bir yolunu buldu. Yöntemin kök hücre biyolojisinde yeni bir çığır açıcı nitelikle olduğu belirtiliyor.
“Oyunun kuralını değiştirecek” denilen yöntemle hasta veya engelli insanların hasarlı hücrelerinin yenilenenmesinin kapısı da aralanmış oldu.
University College London’dan Chris Manson, yetişkin hücrelerden pek çok farklı hücre tipine dönüşebilen çokfonksiyonlu hücreler elde etmenin en basit, ucuz ve hızlı metodunu geliştirdiklerini açıkladı. Mason, “Eğer yöntem insanlarda da başarılı olursa, hücre tedavilerinin kişinin kendi hücreleriyle yapılmasını sağlayarak oyunun kuralını değişterecek. Kişiye özel ilaç dönemi bu kez gerçekten başlayacak” dedi.

ETİK AÇIDAN KABUL GÖRMÜYORDU

Saygın bilim dergisi Nature’de iki ayrı yazıyla tanıtılan çalışma, Japonya’daki RIKEN Gelişim Biyoloji Merkezi ve ABD’deki Harvard Tıp Fakültesi tarafından gerçekleştirildi.
Kök hücreler, vücutta farklı hücre ve dokulara dönüşebilmeleri nedeniyle diğer hücrelerden farklı kabul ediliyor. Kök hücreler yardımıyla kalp hastalıkları, Parkinson ve felç gibi hastalıkların yeni dokularla tamamen tedavi edilebileceği umuluyor. Kök hücre çalışmalarında kullanılan hücrelerin iki kaynağı var: Biri insan embriyonundaki kök hücreler. Ancak bu yöntem, insan embriyonunun yok edilmesi gerektirdiği için etik açıdan eleştiriliyor ve protestolara konu oluyor. İkincisi de deri ve kandan alınıp yeniden programlanarak elde edilen kök hücreler.
Yetişkin hücreleri çoğaltan uzmanlar, daha sonra düşük oksijen ve asidik ortam gibi koşullarla hücreleri ölüm sınırına sürükleyecek kadar strese maruz bıraktı. Birkaç gün sonra, hücrelerin hala yaşadığı ve stres kaynağı uyaranlara karşı doğal olarak embriyonik kök hücre durumuna benzer bir noktaya geri çekildikleri belirlendi. * RADİKAL*