Site icon Londra Gazete

Müslüman kadınlar Cameron’a sosyal medyada meydan okuyor

IMG_1657 (1)

Yasemin BAKAN

Müslüman kadınları ‘geleneksel olarak itaatkar’ olarak nitelendiren İngiltere Başbakanı David Cameron, özgür kararlar verebilmeleri için İngilizce öğrenmeleri gerektiğini, bunun için 20 milyon sterlin bütçe ayıracaklarını açıklamıştı. Müslüman kadınlar bunun üzerine twitter’da  #TraditionallySubmissive etiketiyle Cameron’a meydan okudular.

İngiltere Başbakanı David Cameron, geçtiğimiz hafta Müslüman kadınların toplumdan tecrit edilmesini ve radikal düşüncelerin etki alanına girmesini önlemek amacıyla İngilizce öğrenmeleri gerektiğini, bu konuda yürütülecek faaliyetlere 20 milyon sterlinlik bir bütçe ayırdıklarını açıklamıştı.

EĞİTİMLİ MÜSLÜMAN KADINLARIN TEPKİSİ

Bu açıklamadan pek memnun olmayan Müslüman kadınlar #TraditionallySubmissive etiketiyle kendilerini tanıtan kartlarla, dil problemi yaşamadıklarını aksine İngilizce ile birlikte başka dillerde konuşan eğitimli kadınlar olduklarını vurgulayarak Başbakan Cameron’a meydan okudular.

Beş dil bilen öğretmenden, 3 dil bilen NHS çalışanına, 4 dil bilen ana okulu öğretmeninden, 5 dil bilen televizyoncuya yüzlerce eğitimli Müslüman kadın Cameron’a sordu: “Sen kaç dil biliyorsun?”

Cameron’un yaptığı açıklamaya göre ülkedeki Müslüman kadınların yüzde 22’si İngilizce konuşamıyor. Ancak Britanya Müslüman Konseyi bu rakamın doğru olmadığını, Britanya’daki Müslüman kadınların yalnızca yüzde 6’sının İngilizce konuşamadığını açıkladı.

İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ta yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5,5 milyona ulaşacağı öngörülüyor.

İNGİLİZCE ÖĞRENMEYEN OTURUMUNU KAYBEDER

İngiltere başbakanı makalesinde, eş vizesi ile ülkeye gelen yetişkinlerin ülkede kalma hakkını kaybetmemeleri için 2.5 yıl içinde girecekleri bir sınava girerek İngiliz bildiklerini ispat etmek zorunda olduğuna da değindi. Cameron, sınavı geçemeyenlerin ülkede kalacaklarının “garantisinin verilemeyeceğini” kaydetti.

Bazı Müslüman erkeklerin, kadınların İngilizce öğrenmesini ya da evden tek başına çıkmasını engellediğini söyleyen İngiltere Başbakanı, bu durumun devam edemeyeceğini kaydederek “Burası İngiltere, bu ülkede kadınlar nasıl yaşayacaklarını seçmekte özgürdür” diye ekledi.

İngiltere’de uzun süredir terör ve aşırılıkla mücadele çalışmaları kapsamında gündeme getirilen uygulamalar tartışma konusu.

“Prevent” (Önleme) adı altında yürütülen bu çalışmalar kapsamında yerel yönetimler, eğitim kurumları, sağlık tesisleri,  cezaevleri ve dernekler “radikalleşme” riski altında görülüyor. Cameron’ın Müslüman kadınların İngilizce bilgisi ile radikalleşme arasında kurduğu ilişki ile “aile ortamı” da bir bakıma bu listeye dahil edilmiş oldu.

İngiliz hükümeti, yıllık 40 milyon sterlinlik bütçesi olan “Prevent” programının sadece radikal İslam ile bağlantılı değil, genel olarak terörizmle mücadele için oluşturulduğunu savunsa da, daha çok Müslümanların bu stratejiyle mercek altına alındığı düşünülüyor.

Exit mobile version