İngiltere Başbakanı David Cameron, Ada’nın Avrupa Birliği (AB) üyeliğine yönelik “İnanın bana, AB ve AB’ye bağlı hiçbir kurumla romantik bir bağımız yok. Ben sadece iki önemli olguyla ilgileniyorum. O da Britanya’nın refahı ve etkisi. Bu yüzden de gelecek müzakere sürecinde oldukça zorlayıcı olacağım.” dedi.
İngiltere Başbakanı David Cameron, iktidardaki Muhafazakar Parti’nin Manchester kentindeki yıllık kongresinde yaptığı konuşmada, Ada’nın AB üyeliğine dair planlarını anlattı. Cameron, AB ile İngiltere arasındaki ilişkiyi değiştirmek için sert mücadele edeceğini söyleyerek, 28 üyeye sahip birliği ‘çok otoriter, çok müdahaleci ve çok büyük’ olarak niteledi. İngiliz lider ayrıca, İngiltere’nin Avrupa’dan birçok konuda esinlendiğini, daha iyi bir anlaşmayla da iki tarafın da gücünü koruyabileceğini belirtti.
“HEPİMİZ AB’NİN YANLIŞ VE DOĞRULARINI BİLİYORUZ”
Başbakan David Cameron, hiçbir tartışmadan çekinmediğini vurgulayarak, “AB’de neyin yanlış gittiğini biliyoruz. Çok büyük, çok otoriter, çok müdahaleci. Ancak neyin doğru olduğunu da biliyoruz. Dünyanın en büyük piyasasına sahip.” şeklinde konuştu.
AB üyeliği için referanduma gidileceğini ve parti üyelerinden bazılarının referanduma kuşkuyla yaklaştığını doğrulayan İngiliz Başbakan, 2017’nin sonunda bu sorunun da ortadan kalkacağını umduğunu söyledi.
“GÖÇMEN KRİZİYLE REFERANDUMUN ERTELENMESİNDEN ÇEKİNİLİYOR”
İktidardaki Muhafazakar Parti milletvekilleri, İngiltere ve AB arasındaki bağımsızlık, adalet, göç ve rekabet gibi görüşülen reform alanlarında iyi gidildiğini düşünse de parti meclis üyelerinin Avrupa’nın yüzleştiği göçmen krizi yüzünden planlanan referanduma gölge düşeceğinden endişelendiği öğrenildi. Cameron son kararını müzakere sürecinden sonra açıklayacağını, kişisel olarak İngiltere’nin AB üyesi olarak devam etmesini düşündüğünü fakat Britanya’nın üyelikten ayrılmasının ‘kalp kırıcı’ olmayacağını söyledi.
“DAHA BÜYÜK BİR BRİTANYA”
İngiltere Başbakanı David Cameron yıllık kongre konuşmasında ayrıca, 2020 yılına kadar İngiltere’nin daha iyi bir konuma gelebilmesi için yoksulluk, eşitsizlik ve genç nesilin radikalleşerek Irak ve Suriye’de IŞİD’e katılması gibi önemli sorunların da çözülmesi için çalışılacağını ifade etti.
48 yaşındaki İngiliz lider, 2020 yılında Britanya’da düzenlenecek genel seçimde, tekrar Başbakanlık koltuğuna aday olmayacağını açıklamıştı.