Londra’nın gizli köyü: Telegraph Hill, İngiltere’nin en yaşanabilir bölgeleri arasında

Londra’nın güneydoğusunda yer alan Telegraph Hill, The Sunday Times’ın 2025 yılı için hazırladığı “İngiltere’nin Yaşanacak En İyi Yerleri” listesine girdi.
Bölge sakinleri Telegraph Hill’i “rahat, sanatsal ve güçlü bir topluluk ruhuna sahip” olarak tanımlıyor.

Walthamstow, Wembley ve Stoke Newington gibi dış Londra bölgeleri daha önce “en yaşanabilir” ilan edilmişti; ancak bu tür övgüler genellikle kuzey ya da batı Londra’daki mahallelere yöneliyor. Bu kez, güneydoğudaki yemyeşil Telegraph Hill ön plana çıktı.

Köy havası veren huzurlu bir mahalle

Telegraph Hill Park, üst ve alt olmak üzere iki küçük parktan oluşuyor. Her ne kadar bölgenin kendi metro ya da tren istasyonu olmasa da, yüksek konumu sayesinde sakin, köy benzeri bir atmosfer sunuyor.

Mahallede yaşayanlar ve düzenli olarak bölgeyi ziyaret edenler, bu yeri özel kılan en önemli unsurun “topluluk ruhu” olduğunu vurguluyor.

“Sanatçılar, gazeteciler, oyuncular… Hepsi burada”

Yıllardır bölgede yaşayan 53 yaşındaki Rachel Crompton, “Burada her kesimden insan yaşıyor ama çoğunlukla yaratıcı mesleklerden kişiler var — sanatçılar, gazeteciler, oyuncular… Ortam çok rahat, samimi ve çocuklar güvenle sokakta oynayabiliyor,” dedi.

Sık sık Telegraph Hill’i ziyaret eden 39 yaşındaki Amy Wilson ise bölge için şu ifadeleri kullandı:
“Sol görüşlü, topluluk odaklı bir havası var; Londra’da kolay kolay rastlanmaz. Her seferinde tepeye çıktığımda ‘neden daha sık gelmiyorum?’ diyorum. Evler muazzam, Peckham’dakilerden daha büyük ve çok daha güvenli hissediliyor.”

Topluluğun kalbi: Hill Station Kafe

Mahallenin sosyal merkezi Telegraph Hill Centre ve içindeki Hill Station Kafe, bölge halkının buluşma noktası hâline gelmiş durumda. Pilates derslerinden çocuk oyun gruplarına, komedi gecelerinden sanat atölyelerine kadar birçok etkinlik burada düzenleniyor.

Bölge sakini 61 yaşındaki Cheryl Richardson, “Sokakta insanlar birbirine gülümsüyor, bu kafe her zaman canlı. Aileler için harika bir yer ama çocuk arabasıyla tepeye tırmanmak biraz spor gibi,” diyerek atmosferi özetliyor.

Hill Station Kafe, başlangıçta kullanılmayan bir alan iken yerel yardım kuruluşu Bold Vision tarafından dönüştürülmüş. Kamu ihalesini kazanan Jacqui Shimidzu’nun öncülüğünde kafe, bugün yerel halkın etkin katılımıyla canlı bir merkez hâline geldi.

Jacqui Shimidzu, “Buradaki her şey topluluktan doğdu. 100’den fazla yemek etkinliği, konser, sergi düzenledik — her şey tam anlamıyla yerel,” dedi.

Kafede yerel ürünlerin satıldığı küçük bir dükkân da bulunuyor. Ayrıca özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin istihdamı destekleniyor. Mahalleli tarafından başlatılan bir bağış kampanyası sayesinde yeni bir tuvalet bloğunun inşası da başlamış durumda.

Mahallenin pizzacı hikâyesi: Dinner for One Hundred

Kafenin hemen yanındaki “Dinner for One Hundred”, 2020 yılında tek bir akşam yemeğiyle başlayan bir pizza pop-up’ının doğduğu yer. Bugün Nunhead’de daimi bir restoranı ve Bloomsbury’de bir pop-up mekânı olan bu girişimin 20 binden fazla çevrim içi takipçisi bulunuyor.

Ulaşımda eksiklik değil, avantaj var

Bölgenin kendi metro hattı olmaması sakinler için sorun teşkil etmiyor. Yakındaki New Cross’tan Overground hattı kullanılabiliyor. Ayrıca Bakerloo hattının uzatılması planlanıyor.

30 yaşındaki Marina, bölgeye yeni taşınmış bir sakin olarak şunları söyledi:
“Her şey yürüyerek ulaşılabilir. Topluluk odaklı bir yapı var. Overground bize yetiyor ama Bakerloo hattı uzatılırsa çok daha ulaşılabilir hâle gelir.”

Bakerloo hattının New Cross Gate üzerinden Lewisham’a ve oradan da Hayes ile Beckenham Junction’a uzatılması planlanıyor. Bu gelişme gerçekleşirse Telegraph Hill’in cazibesi daha da artacak.