İngiltere’de, 7 Ekim 2023-30 Eylül 2024 arasında kayda geçen 4 bin 971 Müslüman karşıtlığı (İslamofobi) nefret suçu, son 10 yılın en yüksek sayısı olarak kayıtlara geçti.
Ülkede nefret suçları ve Müslüman karşılığını izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama’dan yapılan açıklamada son bir yılda Müslümanların ayrımcılığa ve saldırıya uğradığı, Filistin yanlısı görüşleri nedeniyle iş yerlerinde baskı gördüğü, bazılarının ise sosyal medyada Filistin yanlısı paylaşımları nedeniyle iş fırsatlarını kaybettiği ifade edildi.
Toplumda Arapça konuştuğu için saldırıya uğrayanların olduğu kaydedilen açıklamada, Filistin bayrağı asılı bir Müslüman ailenin de evine havai fişek atıldığı belirtildi.
Bir ailenin de üzerinde Filistin bayrağı bulunan uçurtmayı uçurduğu için evinin camlarının kırıldığına işaret edilen açıklamada, Tell Mama’nın Müslümanlara yönelik saldırıların faillerinin hakim karşısına çıkmasında önemli görevler üstlendiği ifade edildi.
Açıklamada, sözlü saldırıya uğrayan Müslümanların yüzde 69’unun durumu polise bildirmediği vurgulandı.
Son bir yılda İngiltere’de Müslümanlara yönelik artan nefret suçlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Tell Mama Direktörü Iman Atta, Müslüman olmayan Orta Doğu kökenlilerin de hedef alındığını kaydetti.
Dış görünüşüyle Müslüman olduğu anlaşılanların ve Filistin destekçilerinin sık sık “terörist”, “bombacı” ve “Nazi” hakaretlerine maruz kaldığını anlatan Atta, “Tehdit edildiler, taciz edildiler, bazı durumlarda şiddete ve ayrımcılığa maruz kaldılar. Sosyal hayatları, kariyerleri, eğitimleri ve temel haklarına zarar verildi.” ifadelerini kullandı.
Atta, son bir yılda Tell Mama’ya yapılan Müslüman karşıtlığı nefret suçları ihbarlarını açıklayarak, “Tell Mama, 7 Ekim 2023-30 Eylül 2024 arasında nefret ve Müslüman karşıtlığı 4 bin 971 olayı kayıtlara geçirdi. Bu son 10 yılda kayıtlara geçen en yüksek sayı.” değerlendirmesini yaptı.
Söz konusu saldırıların çoğunluğunun Londra, Yorkshire ve Midlands bölgelerinde yaşandığını kaydeden Atta, “Gazze’deki savaş birçoğunun (Müslümanları) güvenliğini ve İngiltere’ye bağlılığını sorgulamasına sebep olurken bu hisler, Southport’taki bıçaklı saldırı (29 Temmuz) sonrası başlayan aşırı sağcı şiddet olaylarıyla da birleşti.” dedi.
