İngiltere’ye ailesi olmadan gelen mülteci çocukların Bakanlık tarafından yerleştirildikleri otellerden kaybolduğu iddia edildi.
İngiltere’de ülkeye ailesi olmadan gelen mülteci çocukların İçişleri Bakanlığı’nca yerleştirildikleri otellerden kaybolduğunu iddia edildi. Yapılan araştırmaya göre kaybolan ‘yüzlerce’ çocuğun insan ticareti ve sömürü riski altında olduğunu vurgulandı.
İngiltere merkezli University College London (UCL) eğitim kurumu ve Ecpat UK adlı sivil toplum kuruluşu, bugün hükümet korumasındaki refakatsiz mülteci çocuklara dair ‘Kapalı Kapılar Ardında’ adlı aştırmasını yayımladı. Araştırma, İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından barındırılan ‘yüzlerce’ refakatsiz çocuğun 2021 ile 2024 Ocak ayı arasında kaybolduğunu, bakanlığın bunu reddettiğini ve bu çocukların insan ticareti ve sömürü riski altında olduğunu ortaya koydu.
440 ÇOCUK KAYBOLMUŞ
Ecpat UK, İçişleri Bakanlığı’na ait mülteci otellerinin kendilerinin açtığı dava üzerine Yüksek Mahkeme tarafından yasadışı kabul edilip Ocak ayında kapatıldığını belirterek “Oteller açıkken 440 çocuk kaybolmuş, 144’ü geçen yılın Kasım ayına kadar bulunamamıştı; bunların arasında 12 yaşında bir çocuk da vardı ve 118’i en son bu yılın Mart ayındaki raporda hâlâ kayıptı” açıklamasını yaptı.
Raporu hazırlayan araştırmacılar, görüşme yaptıkları profesyonellerin “Potansiyel insan ticareti bağlantıları olan savunmasız çocukların İngiltere’ye vardıklarında kamuoyuna duyurulan, kolayca teşhis edilebilen bir otele tıkıştırılmasının, bu çocukları bulup istismar etmek isteyen insan tacirleri için kolay bir hedef haline getirdiğini” düşündüklerini belirtti.
ÜÇ VAKA DOĞRULANDI
Raporda ayrıca “Eski bir İçişleri Bakanlığı otel çalışanı, otellerden üç insan ticareti vakası duyduğunu doğruladı. İnsan tacirleri gençlerle sahte bir hesap ya da Facebook üzerinden iletişime geçiyor” ifadeleri yer aldı.
DETAYLI ARAŞTIRMA TALEP EDİLİYOR
Raporun, insan ticareti ve sömürü risklerini sosyal hizmet görevlileri, politika paydaşları, akademisyenler, avukatlar, kolluk kuvvetleri, destek çalışanları ve STK personeli gibi çocukların bakımlarıyla ilgilenen profesyonellerle görüşmeler yaparak araştırmayı amaçladığı ifade edildi.