İngiltere’de İşçi Partisi’nin yönetimi devralması, ülkenin süper zenginlerini harekete geçirdi. Yeni vergi politikaları nedeniyle bazı zenginler mülklerini satıp ülkeyi terk etme planları yapmaya başladı.
İngiltere’de iktidara 14 yıl sonra İşçi Partisi gelirken, ülkede yeni bir dönem de başlamış oldu. Ancak sonuçla birlikte bazı ‘süper zenginler’ de ülkeyi terk etmeyi planlamaya başladı. Nedeni ise vergiler.
Ülke yasalarınca, non-domicile olarak tanımlanan yani vergisel olarak İngiltere dışında ikametgahı olan ve vergi beyannamesinde bunu bildiren kişilere yurt dışında elde ettikleri gelirlerden 15 yıla kadar vergi muafiyeti sağlanmaktaydı. Fakat yaklaşık 70 bin kişi, geçmiş Muhafazakar Parti hükümetinin bu statüyü zamanla kaldıracağını açıklamasının ardından büyük bir soru işareti ve muhtemel yüksek faturalarla karşı karşıya kalmıştı.
Starmer’ın partisi rakip Muhafazakarlardan daha ileri giderek, yerleşik olmayanların yurt dışında tuttuğu varlıklar üzerindeki vergisi muafiyetlerini ortadan kaldıracağını söylemişti. Seçimden önceki Perşembe günü manifestosunu açıklayan; okullara, refaha, enerji reformuna ve Ulusal Sağlık Hizmeti’ne odaklanan bir kamu harcama programını destekleyeceklerini ifade etmişti.
Financial Times’a konuşan Varlık yönetim şirketi Evelyn Partners’ın ortağı Toby Tallon ise müşterilerinden bazılarının özellikle de yakında nakde ihtiyaç duyanların ‘varlıklarını satmak için hemen harekete geçtiğini’, bazılarının ise 4 Temmuz’daki seçim sonuçlarını beklediklerini ve yeni harekete geçeceklerini’ söylemişti.
Habertürk’ten İrem Kuşoğlu Görgü’nün haberine göre; Yeni Başbakan Keir Starmer’ın İşçi Partisi 4 Temmuz seçimlerini ezici bir çoğunlukla kazanması ile İngiltere’de yaşayarak önemli ölçüde daha yüksek vergiler ödemek zorunda kalma tehdidi, artık ‘süper zenginler’i ülkeden kaçmayı düşünmeye sevk ediyor.
Birleşik Krallık Gelir ve Gümrük İdaresi’nin 2022 rakamlarına göre non-domicile statüsüne 2022’de toplam 68 bin 800 kişiydi. 2017’deki kural değişikliğinden bu yana düşüş eğilimi olsa da rakamın şuan 70 binlerde olduğu ifade ediliyor.
Yine verilere göre 1997’den beri yerleşik olmayan statüsü alanların yüzde 93’ten fazlasının yurtdışında doğduğu, yüzde 4’ünün ise uzun bir süre yurtdışında yaşadığı belirlendi. 5 milyon sterlin veya daha fazla kazanan 10 kişiden üçü, 100.000 sterlinden az kazananlar arasında 1.000’de üçten azı ile karşılaştırıldığında, yerleşik olmayan statüsünü talep etti.
Bloomberg’e konuşan 53 yaşındaki Haidar da onlardan biri. Dubai merkezli finansal hizmetler firması Optasia ve Afrika telekomünikasyon girişimi Channel IT’nin kurucusu olan Haidar, “İşletmelerim yerine İngiltere’ye gelip kişisel olarak yaşamaya karar verdim” derken artık Monako veya Yunanistan’a taşınmayı araştırdığını belirtiyor.
Alman kripto yatırımcısı Christian Angermayer de bu durumdan faydalanan bir başka isim. Ancak artık o da ayrılmayı düşünüyor ve ekliyor “Burası artık dünyanın iş merkezi değil ve son non-domicile reformu hükümet için Brexit’ten daha büyük bir felaket” diye ekliyor.
İngiltere hâlâ küresel bir servet merkezi olmaya devam etse de, son on yılda alınan ‘önlemler’ bu statüyü zedeledi.
Bununla birlikte Brexit’in neden olduğu çalkantı ve 2016’dan bu yana 5 Muhafazakar Parti başbakanının değişmesiyle daha da büyük bir sarsıntıya evrildi. İngiltere’de bunlar olurken İtalya ve Yunanistan gibi ülkeler ise zengin yabancıları cezbetmek için kendi programlarını uygulamaya koydu.
Süper zenginlere vergi danışmanlığı yapan Mark Davies’e göre kural değişikliklerinin en erken gelecek yıla kadar yürürlüğe girmeyeceği muhtemel olduğundan, bazıları şimdilik kalıyor. Bu da İşçi Partisi’ne kalan kişilerle etkileşime girmek ve bir denge sağlaması için de zaman veriyor.
Davies’e göre “Kitlesel bir göç olmayabilir ancak artık bazıları beklemiyor.” İşçi Partisi ile zenginlere yönelik vergiler noktasında geri adım atmayacakları konusunda ısrarcı…