İngiltere Başbakanlık Sözcüsü, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin, İngiltere’nin düzensiz göçmenleri Ruanda’ya gönderme planını hukuka aykırı bulmasıyla ilgili “Buna katılmıyoruz. Çünkü yasa dışı yolları bir fırsat olarak satıp, insanları sömüren suç çetelerinin iş modelini kırabilmek için güçlü bir caydırıcılığa sahip olmamız gerekir” dedi.
Başbakanlık Sözcüsü, Londra’daki yabancı gazetecilere yönelik brifingde soruları yanıtladı.
Gazze’de 100 günü aşkın süredir devam eden İsrail saldırılarına ilişkin AA muhabirinin sorusunu yanıtlayan Sözcü, “Çatışmaların, bir an önce sona ermesini istiyoruz. Bu yüzden sürdürülebilir bir ateşkes ve Gazze’ye insani yardımların girişi için çalışıyoruz. Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın daha önce de önemini belirttiği gibi İsrail ve tüm taraflar, uluslararası insancıl hukukun gerektirdiği gibi hareket etmeli” ifadesini kullandı.
Sözcü, İngiltere’nin doğrudan ya da dolaylı olarak İsrail’e silah göndermediğini söyleyerek, ülkesinin iki devletli çözüm fikrini desteklemeyi sürdürdüğünü belirtti.
İki devletli çözüm yolunda devam eden saldırıların durması için çatışmalara insani ara verilmesi ve sürdürülebilir ateşkesin önemine vurgu yapan Sözcü, Uluslararası Filistinliler için Adalet Merkezinin (ICJP) Gazze’deki savaş suçlarına ortak oldukları iddiasıyla, aralarında İngiliz bakanların da bulunduğu üst düzey hükümet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunması konusundaki yasal süreçler hakkında yorum yapamayacaklarını söyledi.
Sözcü, İran’ın Pakistan ve Irak’ta gerçekleştirdiği hava saldırılarına ilişkin ise “Sivillerin yaşamını tehlikeye atan hava saldırılarını kınıyoruz” ifadesini kullandı.
Ruanda uçaklarının kalkışı parlamento takvimine göre belirlenecek
İngiltere’nin ABD’yle birlikte Yemen’deki İran destekli Husilere yönelik saldırılarına ilişkin soruyu yanıtlayan Sözcü, Husilerin Kızıldeniz’deki ticaret gemilerine yönelik saldırılarının seyrüsefer serbestisi, küresel ekonomi ve insan yaşamını tehdit ettiğini söyledi.
Sözü, Husilere yönelik hava saldırılarının, grubun saldırı yapma kapasitesini yok etmek için düzenlenen sınırlı saldırılar olduğunu ifade etti.
Hükümetin, ülkedeki düzensiz göçmenleri Ruanda’ya sınır dışı etme planının detaylarına ilişkin de konuşan Sözcü, planın hedefinin insan kaçakçılarının Manş Denizi’nde kaçakçılık yapmasını engellemek olduğunu söyledi.
Sözcü, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin, Ruanda planını uluslararası mülteci hukukuyla uyumsuz olduğu açıklamasına yönelik ise şunları kaydetti:
“Buna katılmıyoruz. Bunun zorunlu bir düzenleme olduğunu açık şekilde ifade ettik. Bu, Meclise getirilen en sert göçmenlik düzenlemesidir. Çünkü Birleşik Krallık’a gelme yolu olarak yasa dışı yolları bir fırsat olarak satıp, insanları sömüren suç çetelerinin iş modelini kırabilmek için güçlü bir caydırıcılığa sahip olmamız gerekir. İnsanların buraya, güvenli ve yasal yollardan, çetelerinin ceplerini doldurmayan yollardan gelmesini ve hayatlarını korumanın önemli olduğu konusunda çok netiz.”
Düzensiz göçmenleri sınır dışı edecek ilk Ruanda uçuşlarının ilkbaharda kalkması hedefi bulunduğunu belirten Sözcü, ancak parlamentonun çalışma takvimi ve alınacak karar göre tarihlerin değişebileceğini aktardı.
İngiltere merkezli Uluslararası Filistinliler için Adalet Merkezi (ICJP) adlı bağımsız kuruluş, Gazze’deki savaş suçlarına ortak oldukları iddiasıyla, aralarında İngiliz bakanların da bulunduğu üst düzey hükümet yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş ve savaş suçu niteliğindeki kanıtları İngiliz polisine teslim etmişti.