Mutlu bir evliliğin sırrının yatak odasından geçtiği söyleniyordu; ancak yeni bir araştırma bu tezi çürüttü.
İngiltere’nin köklü gazetelerinden Daily Mail’in 1000’den fazla kişiyle yaptığı bir anket, cinsel çekiciliğin artık mutlu bir evliliğin en önemli bileşeni olmadığını ve yakınlık hissinin eksikliğinin mutlaka boşanmayla sonuçlanmadığını ortaya çıkardı.
Ankete katılan 452 evli kişinin yüzde 78’i eşlerini artık cinsel olarak arzulamadıkları takdirde terk etmeyeceklerini söyledi. Bu şekilde yanıt verenlerin yüzde 66’sı 45 ila 54 yaşları arasındaydı.
Ancak aynı cevabı veren kişiler arasında gençler de vardı. 25-34 yaşlarındaki evli çiftlerin yüzde 67’si, 35-44 yaşlarındakilerin yüzde 63’ü ve 18-24 yaşlarındakilerin yüzde 38’i de aynı görüşe katıldıklarını belirttiler.
Üstelik bu görüşü erkekler, kadınlardan daha fazla destekledi. Erkeklerin yüzde 84’ü, cinsel çekicilik biterse ya da azalırsa eşlerini terk etmeyeceklerini söylerken, kadınlarda bu oran yüzde 73’tü.
Ayrıca erkeklerin sadece yüzde 7’si sağlıklı bir cinsel yaşamın başarılı bir evliliğin en önemli bileşeni olduğuna inandıklarını söyledi.
Anket sonuçlarında dikkat çeken bir diğer nokta da pek çok gencin evliliğe ikna olmaması. 25-34 yaşları arasındakilerin yüzde 33’ü, kurumun günümüzdeki kadar geçerli olduğuna inanmadığını söyledi. Ankete katılanların yalnızca yüzde 36’sı, evliliğin ‘ölüm bizi ayırana kadar’ sözlerinde olduğu kadar sürmesi gerektiğine koşulsuz inandıklarını söyledi.
Ankete katılanlardan hiç evlenmemiş kişilerin yüzde 44’ü evlenmek istemediklerini söylerken bu görüş, 35-44 yaş aralığındakilerin yüzde 53’ü tarafından desteklendi.
Ulusal İstatistik Ofisi’nin (ONS) son rakamlarına göre, evliliklerin sayısı 1989 ile 2019 arasındaki 30 yılda neredeyse yüzde 37 azaldı. Ve 2020’de ilk kez kayıtlara geçen boşanmaların sayısı düğünlerden daha fazla oldu. Ancak pandemi nedeniyle yapılan kısıtlamaların da bu oranlarda etkisi olduğu düşünülüyor.
İstatistikler aynı zamanda erkeklerin evlenmek için 35 yaşına kadar beklediklerini de gösterdi.
