Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Dahiliye Nazırlığı yapmış Ali Kemal’in torunu Stanley Johnson’ın oğlu olan İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın kabinesindeki istifa dalgası sonrasında görevden ayrılmaya hazırlandığı belirtildi. Johnson, 2019’da başbakanlık koltuğuna oturduğundan bu yana birçok skandala imza attı.
İngiltere tarihinin en renkli liderlerinden biri olan ve 2019’da başbakanlık koltuğuna oturduğundan bu yana adı sürekli skandallarla anılan Boris Johnson, kabinedeki son istifa dalgasıyla sarsıldı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Dahiliye Nazırlığı yapmış olan Ali Kemal’in torunu Stanley Johnson’ın oğlu olan Johnson, son olarak İngiltere’de Covid-19 kısıtlamalarının en yoğun olduğu dönemde başbakanlık konutunda verilen partiler ve Muhafazakar Parti’nin Parlamento’daki Grup Lideri Chris Pincher hakkındaki taciz iddialarını bilmesine rağmen onu bu göreve getirmesiyle ilgili tepkiler nedeniyle uzun süredir istifa çağrılarıyla karşı karşıyaydı.
Brüksel’de martta düzenlenen NATO Liderler Zirvesi öncesinde aile fotoğrafı çekimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağında poz veren Boris Johnson’ın hareketleri gündem olmuştu. Johnson’ın “fazla rahat tavırları”, eli arkada platformda dolanması ve ceketini kesinlikle iliklememesi dikkat çekmişti.
Başbakanlığı boyunca Johnson’ın koltuğu birçok skandalla sarsıldı:
Parlamentonun yasa dışı olarak askıya alınması
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı sonrasında koltuğa oturan Johnson’ın liderliğindeki hükümet, 2019’da Kraliçe 2. Elizabeth’ten Parlamento’yu askıya almasını talep etmiş, Kraliçe de bu talebi onaylamıştı. Johnson’ın bu adımla Brexit sürecinde muhalefetin manevra alanını daraltmaya çalışması ülkede uzun süre tartışma yaratmıştı
Anayasa Mahkemesi ise parlamentonun askıya alınmasınıb “yasa dışı” olduğuna hükmetmiş, Johnson da özür dilemek zorunda kalmış ve Kraliçe’yi de zor duruma sokmakla suçlanmıştı.
Boris Johnson başbakanlığı boyunca birçok defa parlamentonun ve hükümetin kurallarına aykırı hareket etmekle eleştirildi.
Konutunun bağışlarla yenilenmesi
Johnson’ın yaşadığı ilk skandallardan biri de, WhatsApp’ta bir Muhafazakar Parti bağışçısından para istediğinin ortaya çıkmasıyla patlak vermişti. Downing Caddesi’ndeki başbakanlık konutunun 200 bin sterline yenilenmesi ve bunun için bağışların kullanılması, Johnson’a yönelik yolsuzluk iddialarını gündeme getirmişti.
Johnson’ın alınan bağışları rapor etmemesi nedeniyle lideri olduğu Muhafazakar Parti’ye geçen aralıkta yaklaşık 17 bin sterlin para cezası verilmişti.
Boris Johnson’ın Covid yasakalrı sırasında konutunda verilen partilerde çekilen fotoğrafları büyük tepki çekmişti.
Partygate skandalı
İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ı en fazla zorlayan skandallardan biri de Covid-19 yasaklarının en yoğun uygulandığı dönemde başbakanlık ofisimde sosyal mesafe kurallarının hiçe sayıldığı partilerdi.
Partilerde çekilen fotoğrafları günlerce manşetten düşmeyen ve muhalefetin istifasını istediği Johnson, 2020’de Başbakanlık Konutu’nda düzenlenen bir etkinlik nedeniyle para cezasına çarptırılmıştı. Birçok defa öür dileyen Johnson, o dönemde de istifa etmeyi reddetmişti.
Muhafazakar Parti’de taciz skandalı
Boris Johnson’a yönelik tepkiler, Muhafazakar Parti’nin Parlamento’daki Grup Yöneticisi Chris Pincher hakkındaki taviz iddialarıyla daha da alevlendi. Pincher, taciz haberlerinden sonra istifa ederken Başbakan Johnson’ın iddialardan haberdar olmasına karşın Pincher’ı göreve getirdiği ortaya çıkmıştı. Johnson bu kararından ‘büyük üzüntü’ duyduğunu söylese de tepkiler kendi partisinde de giderek büyüdü.
Muhafazakar Parti’de Johnson’la ilgili geçen ay düzenlenen güven oylamasında 359 Muhafazakar milletvekilinden 148’i Johnson’a güvenmedikleri yönünde oy kullanmıştı. Boris Johnson güvenoyu almasına rağmen parti içinde giderek büyüyen hoşnutsuzluk dikkat çekmişti.
Parti son dönemde düzenlenen yere seçimlerde de büyük oy kaybetmişti
Son olarak Maliye Bakanı Rishi Sunak ve Sağlık Bakanı Sajid Javid’in hükümette yaşanan skandalların ardından görevden ayrılması istifa dalgasına ve hükümet krizine yol açtı.