Bilim insanları, Avrupa’nın en büyük kara dinozoru olduğu düşünülen kalıntıların İngiltere’nin Isle of Wight adasında keşfedildiğini açıkladı.
Southampton Üniversitesi’nden paleontologlar, yaklaşık 125 milyon yıl önce yaşadığı ve 10 metre uzunluğunda olduğu düşünülen yırtıcı hayvanın kalıntılarını adanın güneybatısında buldu.
Araştırmacılar, kalıntıların spinosaurid ailesinden iki bacaklı ve timsahı andıran bir suratı olan, yırtıcı bir dinozora ait olduğunu düşünüyor.
Isle of Wight’ta keşfedilen kalıntılar dinozorun leğen kemiği ve kuyruğuna ait.
Araştırmanın başındaki doktora öğrencisi Chris Barker, kalıntıların “10 metre uzunluğunda ve birkaç ton ağırlığında dev bir hayvana” ait olduğunu söyledi ve sözlerine devam etti:
“Boyutlarına bakacak olursak bunun Avrupa’da keşfedilen en büyük dinozor olduğunu düşünüyoruz. Hatta şimdiye kadar görülen en büyük dinozor bile olabilir.”
Uzmanlar, keşfedilen dinozorun deniz seviyelerinin yükseldiği bir jeolojik zaman diliminde yaşadığını düşünüyor, hayvanın bölgede oluşan lagünlerde ve kum düzlüklerinde yemek aramak zorunda kaldığını tahmin ediyor.
Araştırmacılar, dinozora geçici olarak üzerinde bulunduğu kayalıktan esinlenerek ‘Beyaz taş spinosauridi” ismini taktı.
Yardımcı yazar Darren Naish, “Şimdilik dinozorun sadece belirli parçalarını bulabildiğimiz için henüz bilimsel bir isim vermedik. Vücudunun diğer kısımlarını da zaman içinde bulmayı umuyoruz” dedi.
Bulunan fosilin büyük bir kısmı koronavirüs pandemisinden hemen önce vefat eden, Isle of Wight’da ‘dinozor avcısı’ olarak tanınan Nick Chase tarafından keşfedildi.
Çalışmanın bir diğer yazarı ve Portsmouth Üniversitesi ve Londra Doğa Tarihi Müzesi’nde doktora öğrencisi olan Jeremy Lockwood, “Nick ile beraber bu dinozorun kalıntılarını arıyordum ve hayvanın leğen kemiğini buldum. Kemiğin üzerinde işaret parmağım boyutunda çukurlar vardı” dedi ve devam etti:
“Bu çukurların kemik kalıntılarını yiyen böcekler tarafından oluşturulduğunu düşünüyoruz. Böylesine büyük bir yırtıcı hayvanın bir grup böceğin yemeği haline gelmesi ilginç bir düşünce.”