Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Şi, iki ülke arasında büyükelçi düzeyinde diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü vesilesiyle, geri kalan yarım asırda bazı eşiklerin ve engellerin ortaya çıkmış olmasına rağmen iki ülke ilişkilerinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Bundan 50 yıl önce 300 milyon dolar hacme sahip ikili ticaretin bugün neredeyse 100 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Şi, karşılıklı yatırımların 50 milyar doları bulduğunu, 2021’de Çin’in İngiltere’deki yatırımlarının üç kat arttığını belirtti.
Şi, İngiliz şirketlerin Çin’in reform ve dışa açılma sürecinde etkin rol oynadığını, Londra’nın, Çin yuanı işlemlerinin en yoğun yapıldığı deniz aşırı merkez haline geldiğini vurguladı.
Çin ve İngiltere’nin çok farklı koşullara sahip olduğuna, bu yüzden farklı kalkınma yolları izlediğine işaret eden Şi, iki ülkenin stratejik ve uzun vadeli perspektifle, karşılıklı saygıya dayalı, açık ve kapsayıcı zihniyet içinde, diyaloğu ve etkileşimi artırarak karşılıklı faydaya dayalı iş birliğini genişletmesi gerektiğinin altını çizdi.
Johnson da İngiltere-Çin ilişkilerinin önemine dikkat çekerek, İngiltere’nin iki ülke arasındaki ticaretteki hızlı gelişmeden ve İngiltere’de diğer Avrupa ülkelerinin hepsinden fazla Çinli öğrenci bulunmasından memnuniyet duyduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeleri iki ülkenin ortak çıkarı olan ve birlikte hareket edebileceği çok sayıda mesele bulunduğuna işaret eden Johnson, Londra’nın Pekin ile diyalog ve iş birliğini geliştirmeyi, ticaret ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra iklim değişikliği, biyoçeşitlilik gibi küresel ve bölgesel sorunlarda da iletişim ve eş güdümü artırmayı istediğini belirtti.
İki lider, ayrıca Ukrayna’daki durum konusunda görüş alışverişinde bulundu.
Çin Devlet Başkanı Şi, uluslararası toplumun Ukrayna sorununda barış görüşmelerini teşvik etmek ve siyasi çözüm için koşulları yaratmak ve barışa erken dönüşü sağlamak için samimi çaba göstermesi gerektiğini vurguladı. Şi, Çin’in bu amaç doğrultusunda yapıcı rol oynamayı sürdüreceğini belirtti.