İngiltere’de yaşayan 37 yaşındaki Lucy Payne’in filmleri aratmayan hikayesi, görenleri hayrete düşürüyor. 9 organı birden alınan Payne’in “tüm ameliyatların annesi” unvanını alış süreci kanser hastalarına ilham oluyor.
37 yaşındaki Lucy Payne, tıp dünyasında ‘tüm ameliyatların annesi’ olarak biliniyor. İngiltere’de şimdiye kadar gerçekleştirilen en nadir ameliyatlardan birinin yapıldığı Lucy Payne, “Cerrahlar hayatımı kurtarmak için tüm organlarımı çıkaracaklarını söylediğinde gözyaşlarına boğuldum” diyerek kanserli 9 organının alınma sürecini anlattı. İki kız çocuk annesi Lucy Payne neler yaşadı ve tıp dünyası ona neden ‘tüm ameliyatların annesi’ diyor? İşte hikâyesi…
Milliyet’ten Betül Yasemin Keskin’in derlediği habere göre, İngiltere’de yaşayan 37 yaşındaki Lucy Payne’e, ikinci kızı Eadie’yi dünyaya getirdikten 10 ay sonra 2020 yılının kasım ayında nadir görülen bir kanser türü teşhisi kondu.
Sıkıntıları hamilelik sürecine dayanan Lucy, 2019’da Eadie’yi beklerken mide ağrıları ve aşırı yorgunluk hissediyordu. Hatta bu şikayetlerle hastaneye gittiğinde, uzmanlar yaşadığı belirtileri hamilelik sürecine bağlamıştı. Ancak işler sanıldığı gibi değildi.
Yaşadığı şikayetlerden sonra emin olmak için demir seviyesini kontrol ettirdiğinde, uzmanlar hiçbir sorun görmedi.
ŞİDDETLİ AĞRILAR YAŞADI
Doğumdan 6 ay sonra Lucy, kaburgalarının altındaki şiddetli ağrı devam ettiği için tekrar doktoruna gitti. Bu sefer karnı şiş haldeydi ve kasıklarında da ağrı vardı.
Ağrıları sebebiyle incelemeye alınan Lucy Payne’nin rahminde bazı polipler olduğu fark edildi.
Küçük bir operasyonla polipler alındı. Yapılan incelemeler sonucunda da polipler iyi huylu çıktı.
KANSER TÜM KARNINA YAYILDI
Ancak genç kadının ağrıları geçmek bilmiyordu. Ağrıları dinmeyen Lucy’e kısa bir süre sonra hastaneye gittiğinde apendiks kanseri olduğunu söylediler.
Başlangıçta bunun büyük bir sorun olmadığını düşünen Lucy, doktorların kanserin tüm karnına yayıldığını söylemeleri üzerine ne yapacağını şaşırdı. O anda tek düşündüğü tek şey ise kızlarıydı.9 ORGANINI DA ALDILAR
Doktorlar Lucy’e olmadan da yaşayabileceği her organı çıkararak yüksek riskli bir ameliyat yapacaklarını açıkladı. Yapılan ameliyatla Lucy’nin apendiksi, dalağı, diyaframının bir kısmı, safra kesesi, karın zarı, yumurtalıklar, rahim, fallop tüpleri ve bağırsaklarını çevreleyen doku alındı. Genç kadının hayatta kalabilmesini etkilemeyecek tüm organları alınmıştı.
AMELİYAT BAŞARILI GEÇTİ
Tıp tarihine ‘nadir’ olarak geçen ameliyatın ardından, cerrahlar ameliyatın başarılı olduğunu açıkladı. Kanserin yaklaşık yüzde 90’ı çıkarılmış ve yalnızca yüzde 10’u akciğer zarında kalmıştı.
YATAĞA BAĞIMLI HALE GELDİ AMA YILMADI
Lucy, ameliyattan sonra 4 gün yoğun bakımda ve 2 hafta hastane kaldı. Yapılan ilk ameliyattan sonra Lucy Payne, kendini iyi hisseder hissetmez ikinci ameliyat da gerçekleştirildi.
Lucy Payne’nin kızı Eadie, annesinin neden evde olmadığını anlamak için çok küçüktü ama büyük kızı Jessie annesini gerçekten çok özlemişti. Lucy Payne ise o hastane günlerini hapiste olmaya benzetiyordu. Tekrar yemek yemeye öğrenmeye çalışan Lucy Payne, evde yatağa bağlı kalmıştı ve hiçbir şey yapamadığı için psikolojik olarak kendini çok kötü hissediyordu.
Ameliyat sonrası yapılan testler, Lucy’nin kanserinin düşük riskli olduğunu ortaya çıkardı. Lucy, böylece kanserin nüksetme korkusundan da sıyrıldı.
‘YARA İZİM BENİ RAHATSIZ ETMİYOR’
İyileşme döneminin çok uzun olmasından şikayet etse de Lucy, artık yaşadığı bu zorlu günlerden sonra küçük problemlerin canını sıkmasına izin vermiyor. Şimdilerde de hikâyesinin başkalarına yardımcı olacağını umarak kendi sosyal medya hesabından paylaşımlar yapıyor.
Kendi gibi kanserle mücadele edenlere yanında olduğunu hissettirmeye çalışan Lucy, büyük bir yara izi olduğunu ama bunun onu rahatsız etmediğini belirtiyor. Göğsünden leğen kemiğine kadar uzanan yara izi, ona hayatın ne kadar kısa olduğunu ve her anın tadını çıkarması gerektiğini gösteren bir işaret.
Apendiks kanseri, ince bağırsak ile kalın bağırsağın birleşim yerinde, kalın bağırsağa ait çekum denilen bölgede ortaya çıkıyor. Aslında halk arasında apandisit olarak bilinen hastalık da apendiks denilen organın iltihaplanması sonucu yaşanıyor.
Nadir kanserlerden biri olarak tıp literatürüne geçen apendiks kanserinin görülme oranı eskiye oranla biraz daha fazla. Bazı apendiks tümörleri iyi huylu olup metastaz yapmazken, bir kısmı başka organlara saldırıp yayılabiliyor.
Apendiks kanseri, genellikle erken dönemlerde hiçbir belirtiye neden olmuyor. Bu kanser genellikle şikayetlere neden olduğunda veya diğer organlara yayılmaya başladığında teşhis edilebiliyor. Hatta doktorlar hastayı farklı bir durum için değerlendirirken de bu kanserin farkına varabiliyor.
Yol açtığı şikayetler ise genellikle tümörün etkilerine bağlı olarak değişiyor. Karın ağrısı, karında şişkinlik ve gerginlik, iştah kaybı, az miktarda yemek yedikten sonra ortaya çıkan tokluk hissi, mide bulantısı, kusma, kabızlık veya ishal en fazla görülen belirtiler arasında.
