İngiltere’deki bir polis denetleme kurumu, kadına karşı şiddetle mücadeleye “terörle mücadele kadar” öncelik verilmesi gerektiğini açıkladı.
Majestelerinin Polis Teşkilatı ve İtfaiye & Kurtarma Hizmetleri Denetleme Kurumu (HMICFRS) adlı kurum ayrıca, ülkedeki farklı polis teşkilatlarının kadına şiddetle mücadeledeki yaklaşımlarında büyük tutarsızlıklar olduğunu vurguladı.
HMICFRS’in raporu, Sarah Everard cinayeti sonrası İçişleri Bakanı Priti Patel’in talebiyle hazırlandı.
33 yaşındaki Sarah Everard, Mart ayında Londra’da arkadaşının evinden dönerken Polis Memuru Wayne Couzens tarafından kaçırılmış ve daha sonra tecavüz edilip, boğularak öldürülmüştü. HMICFRS, raporunda, İngiltere’de ev içi şiddet vakalarıyla ilgili dosyaların dörtte üçünün, zanlıya suçlama yöneltilmeden erken kapatıldığına dikkat çekti.
Resmi verilere göre Mart 2020’de sona eren bir yıllık dönemde İngiltere ve Galler’de tahminen:
- 1,6 milyon kadın ev içi şiddet kurbanı
- 618 bin kadın cinsel saldırı kurbanı
- 892 bin kadın takip ve taciz kurbanı oldu.
HMICFRS, polisin son 10 yılda “bu şiddetsalgınıyla mücadelede büyük ilerlemeler kaydettiğini” ancak polis teşkilatları arasında büyük farklılıklar bulunduğunu vurguladı.
Raporda, polise kadınlara partnerlerinin şiddet veya taciz sicili olduğunu söyleme izni veren ve Clare Yasası olarak bilinen kanunun, çeşitli polis teşkilatları arasında çok farklı biçimlerde kullanıldığına dikkat çekildi.
Ayrıca polisin diğer kurumlarla yakın bir şekilde çalışmadığı ve şiddet tehdidine gereken kaynakların ayrılmadığı vurgulandı.
Polisin kadına yönelik şiddete karşı aldığı tavırla, “terörizme” ve kırsal kesimlerde uyuşturucu satılmasına karşı yaklaşımı arasında büyük farklılıklar bulunduğuna da dikkat çekildi.
HMICFRS, bu büyük suçlar ulusal öncelikler olarak tanımlandığından, “daha net bir odakla, daha iyi bir bütçeyle ve suçluların kararlı bir şekilde takip edilmesiyle” mücadele edildiğini belirtti.