İngiltere İçişleri Bakanlığı, ülkede sığınmacıların, kaldıkları eski askeri kışla ve otellerde aşırı sağcılar tarafından gerçekleştirilen en az 70 ırkçı olaya maruz kaldığını bildirdi.
İngiltere İçişleri Bakanlığı, ülkede sığınmacıların, kaldıkları eski askeri kışla ve otellerde aşırı sağcılar tarafından gerçekleştirilen en az 70 ırkçı olaya maruz kaldığını bildirdi.
The Guardian’ın İngiltere İçişleri Bakanlığından edindiği verilere göre Bakanlık, 1 Ocak-13 Temmuz arasında aşırı sağcılar tarafından sığınmacılara yönelik eski askeri kışlalar Napier ve Penally ile otellerde en az 70 ırkçı olayın yaşandığını kaydetti.
Sığınmacıların maruz kaldığı saldırılara ilişkin tanık ifadelerinde, bir sığınmacıya arabayla çarpma girişimi dahil taş, yumurta, şişe atılması, tecavüz tehditleri, kavga başlatma girişimleri ve kapıdan havai fişek atılması gibi çok sayıda rahatsız edici olayın yaşandığı belirtildi.
Bakanlığın sağladığı otellerde kalan Yemenli bir sığınmacı, maruz kaldığı ırkçı saldırıları şöyle anlattı:
“Bizi videoya kaydederek otel çevresinde dolaşıyorlardı. Bize hakaret ediyor, küfür ediyor, ‘Burayı terk edin, bizim yemeğimizi neden yiyorsunuz, bizden uzak durun, siz burada yabancısınız’ diye bağırıyorlardı. Otelin dışına çıkmaktan çok korktuk ve içeride kalmamız gereken bir hapishane gibi hissettik. İşkence ve zulmün çok olduğu ülkelerden kaçtık ve buraya geldiğimizde kendimizi güvende hissettik ancak bu tür ırkçı saldırıları gördüğümüzde korunmadığımızı hissettik.”
İçişleri Bakanlığından bir sözcü konuya ilişkin yaptığı açıklamada, sığınmacıların kaldığı yerlerde herhangi bir kişinin düşmanca veya ırkçı olaylar yaşamasının kabul edilemez olduğunu ve her olayın kapsamlı şekilde soruşturulmasını sağladıklarını bildirdi.
İnsan hakları örgütleri, verilerin ırkçı istismar düzeyini doğru yansıtmadığı görüşünde
Sığınmacılara ilişkin çalışmalar yürüten insan hakları kuruluşları ise Bakanlığın açıkladığı verilerin gerçek rakamların çok altında olduğu görüşünü paylaşıyor.
Humans for Rights Network kurucusu aktivist Maddie Harris, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Oteller ve askeri kışlalar gibi büyük ölçekli konaklama yerlerinde güvenlik arayan insanları gettolaştırmak, onları zarara maruz bırakıyor. Açıklanan rakamlar, desteklediğimiz kişilerin maruz kaldığı ırkçı istismar düzeyinin doğru temsili değildir. Sığınmacılarla, bu konaklama yerlerinde ve çevresinde sık sık karşılaştıkları ırkçı taciz olayları nedeniyle kendilerini ne kadar güvensiz hissettiklerini söyledikleri çok sayıda görüşme yaptık.”
Mülteci ve sığınmacılara yönelik dayanışma çalışmaları yürüten Care4Calais adlı yardım örgütünün kurucusu Clare Moseley da korunmasız sığınmacıları hedef almanın aşırı korkaklık olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Moseley, “Hükümetimiz, sığınma arayan insanları Napier Kışlası veya büyük oteller gibi yerlere yerleştirmek yerine topluluklarımıza entegre olmaları için desteklemelidir.” ifadesini kullandı.