Çin’in Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik muamelesinin soykırım olup olmadığını araştıran Londra merkezli bir halk mahkemesi olan Uygur Mahkemesi, tanıkların ifadelerini dinlemeye başladı.
Arkasında devlet desteği bulunmayan ve alacağı kararın herhangi bir bağlayıcılığı olmayacak mahkemenin duruşmaları, pazartesine kadar dört gün sürecek. Eylül ayında yeniden toplanması beklenen mahkemede Çin’in gerçekleştirdiği insan hakları ihlalleri delillerle ele alınıyor.
Yaklaşık 30 tanığın dinleneceği mahkemeye, eski Sırbistan Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç’in yargılanmasına öncülük eden insan hakları avukatı Geoffrey Nice başkanlık ediyor.
Sürgünde yaşayan Uygur Türklerince kurulan Dünya Uygur Kongresi’nin talebi üzerine toplanan mahkemeye, Çinli yetkililer katılmıyor. Mahkemede, Çin’in Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik muamelesinin soykırım olup olmadığı araştırılıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İngiltere, Belçika, Kanada ve Hollanda Parlamentoları, Çin’in Uygur Türklerine yönelik uygulamalarını “soykırım” olarak tanımıştı.
Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki uygulamaları
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyunca eleştiriliyor.
Pekin’in “mesleki eğitim merkezleri” olarak adlandırdığı, uluslararası kamuoyunun ise “yeniden eğitim kampları” diye tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur Türkü kendi rızası dışında tutuluyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde kaç kamp bulunduğuna, buralarda kaç kişinin olduğuna ve söz konusu kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken Çin, kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.